Yetişkinlere Hikayeler

"Gel buraya" diye uzandım dudaklarına. "Artık arzularımı engellemek istemiyorum. Risk yoksa eğlence yok" diye mırıldandım dudaklarına koyduğum küçük buseden sonra. Şaşkınlıkla gülümsedi. "Bu hoşuma gitti..." diye mırıldanırken kendi uzandı bu kez dudakarıma. Alt dudağımı alıp usul usul emerken elleri de saçlarımı okşamaya başladı yavaşça. Benim de ellerim onun bedenini okşamaya daldı. Önden düğmeli mini saten elbisesi ile zaten her giydiğinde baştan çıkarmayı başarıyordu beni. Beyaz teni, kısa boyu, çıkık kalçaları... O avrupalı görüntüsü ve kendinden emin tavırları... Çok uzun süredir arzuluyordum Kübra'yı.  Öpüşmemiz sadece dudak emmeyle kalmayıp yavaştan dillerimizin de dahil olduğu bir sevişme seansına dönmüştü çoktan. Parmaklarım saten elbisesinin düğmelerini açtı usul usul. Benden hızlı davrandı Kübra ve başımı direk göğüslerine yönlendirdi dudarlarını hızlıca dudaklarımdan ayırarak. Çenesinden, boynuna, boynundan degajesine, göğüslerinin arasına...

Öğlen saatleriydi. Kapı çaldı. Tam duştan çıkmış bornoz ile keyif yapacaktım. Kim bu densiz diye hayıflandım kendi kendime. Anahtar deliğinden baktığımda karımın en akın arkadaşı Jale kapıdaydı. Zinciri açmadan hafifçe açtım. "Selam" dedim. "Selam, Nilüfer evde yok mu?" diye sordu. "Hayır yok, gel demek isterdim ama şimdi birden bilemedim böyle bornozla" falan diye geveledim. Zaten uzun süredir rahatsız oluyordum Jale'nin bakışlarından. Üstelik az geride de diğer sevmediğim arkadaşı Gaye vardı. En saçma sapan iki kadın karımın hayatındaki. Düzenli ve sürekli olarak etrafındaki evli erkekleri bir şekilde taciz eden iki kadın diyebilirim. Yuva yıkacak karakterleri olması normaldi, çünkü aslına bakarsanız ikisi de yuva yıkacak kadar ateşli, işveli, bakımlı, güzel ve seksi kadınlardı. Ses tonları dahi yeni yetme birçok erkeği dokunmadan boşaltabilirdi. Nitekim onların olduğu ortamlarda tüm kadınlar kocalarını asla ve asla yalnız bırakmazdı.  "Evet, fa...

  Gözlerini kocamın göğüslerinden alamıyordu resmen. Henüz 26 yaşındaydı ve 46lık kocamın içine düşecekti. Kel, çirkin, göbekli, kepçe kulaklı ve çoktan geçmiş saç tıraşı olan kocamın. Bu adamın neresini sevmişti... Tamam. o koca aletiyle beni hala içime girer girmez uçuruyordu ama bunu anlamış olması imkansızdı. Üstelik henüz kocam ile karşılaşalı sadece birkaç gün olmuştu. Ve o sanki kocamın göğüsündeki kıllara kadar saymıştı. Akla hayale gelebilecek her türlü yolu denemişti kocamın onu fark etmesi için... Ama benim aptal ve çirkin kocamın umurunda bile değildi 26lık kumral fıstığın onun peşinde  olması. Fark bile etmemişti. Kız harbiden güzeldi... 1.80 boy, benimkinin iki katı diriliğinde göğüsler, iri kalçalar, incecik bel... Sanki instagramdan fırlamış tiktok güzellerinden biriydi. Gün boyu yanına yüzlerce erkek yanaşıyordu resmen ve hiçbirini umursamıyordu. Onun gözü birtek kocamdaydı resmen. Çirkin kocam ise her zamanki gibi ihtimal vermediği birşeyi fark etmemişti. Ger...

BAŞKASININ HAYATLARI - KARIMIN ŞEKERİ Kapı aniden açılmış sonra da hızlıca geri kapanmıştı. Odanın diğer ucunda karımın yüzüne patlamakla meşguldüm. 30lu yaşlarda, sarışın, saçlarını topuz yapmış, beyaz gömleği, gri etek ve ceketi, siyah topuklu ayakkabıları ile yakalığından okuduğum kadarı ile Filiz Hanım, Önbüro Müdiresi  yazıyordu kapının iç tarafında donmuş ve şok bir halde bize bakıyordu. Yandan karımın ağzına girip çıkan aletimi ve yüzüne attırdığım tüm saltoları birkaç saniye de olsa şokla seyretmişti. "Özür dilerim" diye mırıldandı ama geri çıkması gerektiği halde olduğu yerde çakılı kalmıştı. Sesi duyan karım da artık odada başka bir kadının varlığından haberdardı. Şok olmuştuk üçümüz de. Karımın dudaklarına spermlerim,  elinde sapından kavradığım yarrağım, benim elimde sigara ve viski kadehi... Otelin önbüro müdiresi olduğu açıkca bariz olan Filiz hanım da öylece kapının iç tarafında... "Şikayet ederseniz kovulurum" diye çıktı ilk cümle ağzından. Karım ile...

Baldız, Hakan'ın önünde diz çökmüş, aletini boğazına kadar sokup çıkarıyor, arada öğürerek gülümsüyordu. Hakan başını iki yandan sıkıca kavramış daha derine sokmaya çalışıyordu aletini. Baldız geri çıkarıp tekrar somurup boğazına kadar sokmaya uğraşıyordu. Sonra çıkarıp biraz nefeslendi. "orospu çocuğu" diye inledi. Diliyle başını yaladı. "ölüyorum yarraksızlıktan" diye devam etti. "Eniştem ablamı çatır çatır sikti yan odada... İnlete inlete, amıma ne sokacağımı şaşırıyorum" diye eliyle sıvazlarken bir yandan da taşaklarını dilliyordu Hakan'ın. "Girseydin aralarına, yapışsaydın eniştenin yarrağına sen de" diye seslendi Hakan keyifle gülerek. "offf... nerde... bak amım sana kısmetmiş" diye yalamaya tekrar başladı çocuğun aletini. Başını dilliyor, sıvazlıyordu.  "Demek sağlam sikiyor enişten ablanı" diye devam ettirdi göz kırparak. "Off... yan odada bir amdan çakıyor, bir götten çakıyor, bir ağzına veriyor, şapur şu...

BAŞKASININ HAYATLARI - PATRONUN KIZI Kısa pileli eteğiyle her hareketinde erkeklerin kaçamak bakışlarına maruz kalıyordu. Ama altındaki kısa taytı farkeden herkesin iştahı da ayrıca kapanıyor ve yanındaki güzelle ilgilenmeye devam ediyordu. Günlük hayatta birkaç kez göz göze gelmiştik ve birkaç kez onun diri vücudunu süzerken yakalanmıştım. Ama cüretimi arttıran bu yakalanmalarımda göz göze geldiğimizde gülümsemesi olmuştu. "Bir gün şarap içmek isterim" diye son noktasına kadar zorlamıştım patronun kızını. Gülümseyerek neden olmasın demişti. Erkek kardeşinden hızlıca hangi şarabı sevdiğini dahi öğrenmiş ve satın aldırmıştım. Ama birlikte içmeye hiç fırsat olmamıştı.  O gece ise bambaşkaydı, özel partide sadece kendi arkadaş çevrelerinden seçkin 100 misafir. 60 kadın, 40 erkek.. Hepsi okul arkadaşı ve hepsi zengin. Birbirleri ile dekolte ve seksapel yarışında 60 kadın. Alkolün seviyesi arttıkça frikik şölenine dönüşmüş bir gece. Kimin kimin belinden kavrayıp yasladığı yada yas...

BAŞKASININ HAYATLARI - BAZEN... "Beni yavaşça kolumdan yakaladı ve aldırmadan dudaklarıma yapıştı. Bir hamlede belimden tutup bedenimi bedenine yapıştırmıştı resmen. Karşılık vermemiştim ama o benim dudaklarıımı emmeye, öpmeye, yalamaya devam ediyordu. Gözlerimiz açıktı ve hep birbirimize bakıyorduk. "Hadi ama... keyfini çıkar" diye mırıldandı gülümseyerek alt dudağımdan aldığı ısırıktan hemen sonra. Belimdeki elini geri çekti ve sehpanın üzerindeki şarap kadehine uzandı. Bir yudum aldı. Sonra dudaklarının üzerinde kalan birkaç damlayı benim dudaklarıma değdirdi. Şarabın tadı farklı gelmişti. Diliyle dudaklarımı tekrar yaladığında istemsizce hafifçe araladım dudaklarımı. Dilini yavaşça arasında sıyırdı, şarabından bir yudum daha aldı ve bu kez yutmadı. Dudaklarıma asılıp ağzının içinden yavaşça ağzıma bıraktı. "Şu anda senden başka hiçbirşey umrumda değil, sana sahip olmak istiyorum!" diye mırıldandı yavaşça. Dudaklarımın onun dudaklarına karşılık vermesini gar...