GÜNLÜK 20/10/2021 - KÜBRA I
"Gel buraya" diye uzandım dudaklarına. "Artık arzularımı engellemek istemiyorum. Risk yoksa eğlence yok" diye mırıldandım dudaklarına koyduğum küçük buseden sonra. Şaşkınlıkla gülümsedi. "Bu hoşuma gitti..." diye mırıldanırken kendi uzandı bu kez dudakarıma. Alt dudağımı alıp usul usul emerken elleri de saçlarımı okşamaya başladı yavaşça. Benim de ellerim onun bedenini okşamaya daldı. Önden düğmeli mini saten elbisesi ile zaten her giydiğinde baştan çıkarmayı başarıyordu beni. Beyaz teni, kısa boyu, çıkık kalçaları... O avrupalı görüntüsü ve kendinden emin tavırları... Çok uzun süredir arzuluyordum Kübra'yı.
Öpüşmemiz sadece dudak emmeyle kalmayıp yavaştan dillerimizin de dahil olduğu bir sevişme seansına dönmüştü çoktan. Parmaklarım saten elbisesinin düğmelerini açtı usul usul. Benden hızlı davrandı Kübra ve başımı direk göğüslerine yönlendirdi dudarlarını hızlıca dudaklarımdan ayırarak. Çenesinden, boynuna, boynundan degajesine, göğüslerinin arasına ulaşmıştım. Bir eliyle başımı göğüslerinin arasına bastırırken, diğer eliyle hızlıca çözmüştü sütyeninin kopçasını. 26 yaşındaki bu çıtır, son zamanlarda en büyük arzularımdan biriydi. "Hadi evire çevire becer beni müdürüm" diye inlediğinde iyice iştahla saldırdım göğüslerine. Bir sağdakini ağzıma alıp somuruyor, o esnada soldakini avuçluyor, sonra soldakini somurup sağdakini avuçluyor, sonra ikisini birleştirip arasını dilimle yalayıp sonra da irileşmiş göğüs uçlarına küçük ısırıklar atıyordum. O ise herşeyin başlangıcı olan Şarap+peynir tabağının keyfini çıkarıyordu.
Normalde ben sigara ve viski ile keyif yapardım. Ama bu kez Kübra olmuştu keyif yapan. Onun vücuduna attığım her dil darbesi, göğüs uçlarında hissettiği dişlerim, ağzındaki şarabın daha da keyifli olmasına yol açıyor gibiydi. "Hep bunu istemiştim" diye mırıldandığında başımı göğüslerinden aşağıya doğru ittirmeye başladı. Ben yavaş yavaş aşağıya doğru kayarken o hızlıca iki eliyle elbissesinin kalan düğmelerini açtı ve bir çırpıda dantelli beyaz kilodunu bacaklarından aşağıya sıyırdı. "Ohh.... hadi müdürüm, dilinle becer beni önce" diye kadehindeki beyaz şarabı göğüslerinin arasındann hafifçe akıttı. Şarap bile nereye gideceğini biliyordu. Kıvrıla kıvrıla süzüldü göğüslerinin arasından Kübra'nın kadınılğına ve onun tatlı, temiz ve irileşmiş pembe kilitorisinn iki yanından usulca süzüldü kadınılğının dudaklarına. Şarabı yaladım önce ama o bastırdı iyice başımı kadınlığına bir eliyle, Diğer elinde kadeh değil artık şarap vardı. İlk dil dokunuşu şişeyi tepesine diktirmişti Kübra'ya. Bacaklarını iyice iki yana aralayıp hafifçe aşağı doğru kaykıldı. "Hadi dilinle becer beni müdürüm..." diye inledi. Dilim çalışmaya başlayınca da "offf.... bunu seviyorum..." diye mırıldandı. "Bazen ofiste dudaklarını yalıyorsun ya kahveden aldığın yudumdan sonra, işte o anlarda hep bunu hayal etmiştim" diye mırıldandı kikirdeyerek. "Yada dudağını ıssırdığında sanki kilitorisimi ısırıyorsun gibi hissederdim" diye inlediğinde dilim yavaşça kaymıştı sıcak v kaygan kadınlığının içine doğru. "Offf....." diye başımı iyice bastırdı kadınlığına. Ellerim göğüslerine uzandı. İki göğüs ucunu iki elimin baş ve işaret parmakları arasına alıp küçük baskılar uyguladım dişlerimle kilitorisine küçük bir ısırık attığımda. "Bu dehşet" diye güldü. Yüzünde gülümseme ile bir anda sustu. Sadece gözlerimin içine bakıp kısık kısık nefes aldı. Dilimle kilitorisine dokunduğum an alnımdan başımı hafifçe itti. Gözlerini kıstı, alt dudağını ıssırdı. Ellerimi avuçlarının içine aldı ve sımsıkı sıkmaya başladı. Kilitorisine bir darbe daha atmak için öne doğru hamle yapmıştım ki kasılmaya başladığını hissettim. Birkaç küçük kasılma yaşadı. Sadece gözlerimin içine bakıp gülümsüyordu. Tek temas eden yerlerimiz ise ellerimizdi. Kübra gözlerimin içine baka baka boşalmaya başlamıştı. "Ofisteki gibi" diye hafifçe titredi gülümserken... "bunu kaç defa yaşadım bilseniz" diye mırıldandı. Şimdi anlıyordum onun benimle yapıtğı uzun sohbetlerden sonra hızlıca tuvalete gitmesinin sebebini.
Şarap şişesini tepesine dikti birden. Birkaç büyük yudum aldı. Ellerim göbeğinde ve baldırlarının içinde dolaştı usulca. "Bu zevk..." diyebildi şarap şişesini bana uzatırken. "Dehşet birşey" diye mırıldandı. "bunun bir gün gerçek olabileceğini hiç düşünmemiştim" diye güldü. Ben şarap şişesini tepeme dikmeye hazırlanırken Kübra yerinde doğrulup ayağa kalktı. Sonra benim yanıma diz çöktü. Ağzıma aldığım şarabı yutmama fırsat vermeden dudaklarıma uzandı ve ağzımdaki şarabı içine çekti. "Hadi sıra bende" diye gülerek beni ayağa kaldırdı. Tekrar öpüşmeye başladığımızda eli pantolonuma, kemerime gitti ve öpüşürken pantolonumdan ve gömleğimden kurtulmamı sağladı. Bir tek siyah boxerim ile kalmıştım karşısında. Eli aletime gittiğinde öpüşürken yüzünde belirler gülümsemeyi hissetmiştim. Boxerin içine girip aletimi kavradığında sıcacık avcu ile "parmaklarım kavuşmuyor" diye kikirdedi. Avcunun içinde sıkıp bıraktı birkaç kez. Kesik ama derin birkaç soluk aldı bu esnada. Sonra dudaklarımı bıraktı ve çenemden aşağıya doğru buseler koyarak kasıklarama kadar çömeldi yere. Hafifçe geri ittirince oturmamı istediğini anlamıştım.
Arkamdaki sandalyeye kuruldum. Kübra dizlerimden bacaklarımı hızlıca iki yana ayırdı. Aletim direk yüzüne bakıyordu. "off...." diye iç geçirip dilini tam deliğin üzerine hafifçe dokundurdu kikirderken. Diliyle uzaktan sadece başına dokundu. Sonra dudaklarıyla başını kavradı ve yavaşça dudaklarının arasından kaydırıp ağzına doğru yerleştirmeye başladı. Santim santim girmişti dudaklarının arasından ancak sadece yarısına kadarını alabilmişti. Sonra yavaşça geri çıkardı. "Off.. göründüğünden büyükmüş... İki porsiyondan bile fazla" diye iç geçirerek başına birkaç öpücük kondurup diliyle sünnet çizgimi yaladı. "Paylaşılamayacak kadar olağanüstü..." diye mırıldandı önce. "Paylaşılmaya mecbur..." diye fısıldadı kendi kendine.
Dili sünnet çizgisinin etrafında dolandı usulca bir müddet. Başına , tam deliğin üzerine bir öpücük kondurdu önce. Ucundaki şeffaf yapışkan sıvıyı dilinin ucuyla alırken gözlerimin içine bakıp gülümsedi. Sonra gözlerini ayırmdan gözlerimden diliyle başının altından yukarı doğru yaladı birkaç kez gülümseyerek. Sonra da ağıza sokmaya başladı aletimi. Resmen yutmuştu. Yarısına kadarını bir hamlede yok etmişti ağzının içinde ve boğazına doğru ilerlemeye devam ediyordu. bir eli kıllı göbeğimde ve göğüsümde dolaşırken, diğer eli de dolmuş taşaklarımı hafif hafif okşuyordu. Alabildiği kadarını ağzına aldı. Sonra kalanını diğer eliyle kavradı. Ağzındaki kısmı usulca çıkarıp derin bir nefes aldı. "Nefesimi kesti..." diye güldü kendi kendine. "Umarım sana yeterim" diye mırıldandım. "Off... benim gibi 2 tanemize yetersin" diye güldü. "Bu yaşta senin gibi bir tanesi bile benim için fazlasıyla iyi... İkinciyi hayal dahi edemem" diye mırıldandım. "Ama isterdin değil mi!" diye güldü eliyle aletimi sıvazlarken. "Benim istememden öte, bunu kimin yapmak isteyeceğini merak ediyorum" diye seslendim gülümseyerek. Kübra aletimin başını yaladı tekrar gözlerimin içine bakarak. "Hala isteyip istemediğini söylemedin!" diye mırıldandı başını yavaşça ağızndan içeri sokmadan hemen önce. "İsterdim, ama senin bunu kiminle yapmak istediğini merak ediyorum" diye yanıtladığımda ağzımdaki aletiyle yüzündeki gülümsemeyi görebiliyordum. Somurarak aletimi çıkardı ağzından. "Sence bunu kiminle istiyor olabilirim!" diye yanıtladı.
Harika bir bölüm emeğine sağlık.Umarım roman hikayesinin devamı gelir.
YanıtlaSil