BAŞKASININ HAYATLARI - KARIM
BAŞKASININ HAYATLARI - KARIM
Eve girer girmez Helen'in varlığını dahi umursamadan dudaklarıma yapıştı karım. Kapının girişinde bir anda Helen ile de göz göze geldik tam da bu durumda. "Hayatım" diye mırıldandım. Dudaklarını çekip gülümsedi hafifçe.
Mini eteğinin altındaki dolgun kalçalarını olabildiğince kırıtarak yürüdü önümüzden. "Hadi salona geçin, aşkım kavaklıdere yakut açar mısın?" diye seslendi umursamadan. "Yeterince içmedik mi?" diye sordum. Hafifçe geriye dönüp "asla yeterince içmediğimizi biliyorsun" diye güldü. Hem üniversiteden arkadaşınla uzun uzun sohmet emte şansımız da olmadı, uykun yok değil mi Helen" diye ısarrlı bir şekilde sorunca Helen de biraz zoraki, biraz hoşuna giderek "tabi.. çok sevinirim" diye geçiştirdi.
"Canım nasıl rahat etmek istersen, eşofman, sabahlık... nasıl rahat edersen!" diye sorunca. "Yok, böyle de rahatım" diye güldü Helen. Rahat olduğu kıyafet dizinin bir karış yukarısında mini deri bir etek, V yaka bir bluz, ten rengi çoraplar ve yüksek topuklu ayakkabılardı. Karımın da ondan kalır yanı yoktu. Eteği uzun olsa da tam sol bacağının üzerinde kasıklarına kadar ilerleyen derin bir yırtmaç, dolgun göğüslerinin tüm ihtişamını ortaya çıkaran v yaka bir bulüz, jartiyerli ten rengi çoraplar ve yüksek topuklu ayakkabılar.
"Küçük orospu" diye mırıldanmıştı yanımdan geçerken. Şaşırmıştım. "Sen daha dur bakalım" diye ekleyince iyice bir duraksadım. Halbuki kendi istemişti Helen'i misafir etmeyi. Başka bir çift arkadaş da gelebilirdi bizimle ama o hızlıca Helen bizde kalabilir" diyince diğer çift Müge ve eşi Osman ile gitmişti.
Şarap şişesini açıp kadehlere doldurduğumda karım resmen makyaj tazeleyip gelmişti. Helen de evdeki diğer lavabodan çıkıp geldiğinde iki kadın da birbirlerine gülümsemişlerdi. "Şerefe" diye kadeh kaldırdım gülümseyerek. "Teşekkürler" diye kaldırdı kadehini Helen, "bu gece yaşanıp unutulacak anlara" diye güldü karım kadehini kaldırırken. Ve hızlıca tokuşturup büyük bir yudum aldı kadehinden.
Koltuklara oturduk yavaşca. "Eee, nasıldı üniversitede Cenk anlatsana" diye sordu karım Helen'e. Güldü helen. "Çok çapkındı değil mi?" diye ekledi karım. Helen önce bir duraksadı. Sonra "yani... işte gençlik, herkesin libidosu tavan" diye yanıtladı. "Sen de onunla yattın mı?" diye sorunca birden "Aşkım, saçmaladın şimdi" diye çıkıştım. "Yaa tamam, ani sordum biliyorum ama yani işte merak ediyorum" diye güldü karım. Benim yanımdan kalkıp Helen'in yanına oturdu hızlıca ve elini bacağına koydu. "Ya kusura bakmıyorsun değil mi yani böyle birden sordum" diye ekleyince "yani... şimdi" diye gevelemeye başaladı Helen. Güldü karım. "Yatmadıysa da yatmayı istediği çok bariz çünkü arada beni senin adınla çağırıyor şekerim" diye kahkahayı bastı. "Yani bu bizim yatak oyunumuz, ben ona arada geçmişte en çok kimi becermeyi isterdin" diye soruyorum, Senin bir de Dilara diye bir kızın ismini veriyor" diye güldü karım. "İkimiz de aynı yarrağı yemiş kadınlarız" diye devam ederken eli Helen'in bacağında gezindi usulca. "Dilara da olsaydı çok daha süper olurdu" diye eklerken dudakları yavaşça Helen'in dudaklarına uzanmaya başladı. "Ve kocamın geçmişte becerdiği iki kadınla birlikte olmak istiyorum" diye eklediğinde son cümle Helen'in dudaklarında bitmişti. Ben karşı koltukta tek şoka girmiş durumdaydım. Helen'in gözleri kocaman açılmış bana bakıyordu. Karım da gözlerini sinsice kısmış bana bakıyordu. Sonra Helen'in gözlerinde o yıllar öncesinden bildiğim bakışı fark ettim. "Ben varım" bakışı. Yaptığımız tüm çılgınlıklarda o bakışı yakalardım hep. Hafifçe gözlerini kısar, benim tepkimi merak eder ben gülümseyince o da gülümser ve aksiyona geçerdik.
Karım dudaklarını Helen'in dudaklarından ayırırken. "Anlatsana" diye mırıldandı. "Cenk... çok çılgındık..." diye güldü Helen. Sonra dönüp karımın boynuna küçük bir öpücük kondurdu. "Madem istiyorsun, ilkini anlatayım" diye şarap kadehini alıp arkasına yaslandı. "Otobüste yer vermek istemişti bana. Ama başka bir kız benden önce davranıp bir anda oturmuştu koltuğa. Ben de ayakta kalmıştım. O sırada biraz yaşca büyük biri arkamda hafif değdirmeye başlayınca rahatsız olmuştum. Cenk bunu anlamıştı. Bana yer açtı biraz daha onun önünde. benim yerleştiğimden emin olunca da yüzünü bir anda diğer adama dönmüştü. Tabi adam geri çekilmek zorunda kaldı. "Teşekkür ederim" diye mırıldandım adam indikten sonra.. "Sorun değil" diye yanıtladı. "sana borçluyum" diye ekleyince gülüştük. "Tahsil etmek ister misin?" diye saçma bir cümle çıktı ağzımdan .Cenk de anlamamıştı ama bir anda kendimi kalçalarımı ona çıkarırken bulmşutum. Resmen onun kasıklarına yaslamıştım kalçalarımı. Aletinin büyüdüğünü taytımdan hissedebiliyordum. Büyümeye devam ettikçe şaşkınlığım da artmaya devam ediyordu. "Daha ne kadar büyüyecek" diye sordum kikirdeyerk. "Kulübe hoşgeldin" diye güldü Cenk. "Sonuna kadar gidecek misin yoksa sıradan bir otobüs fantazisi olarak kalacak mı?" diye mırıldandı iyice yaslanıp kalçalarıma. "Eğer sonuna kadar gideceksen, bir durak sonra iniyorum, ev gel" diye ekledi. "Otobüs fantazin ise boşalmak için 1 durağın kaldı" diye gülmüştü" diye devam etti Helen.
Karım gözlerini biraz bana, biraz da Helen'e kaydırıyordu. "Güzel anlatıyorsun" diye güldü karım. Helen usulca karımın saçlarını okşadı. Çenesinden tutup kendine çekti. Dudaklarına küçük bir buse kondurdu. "Niye bilmiyorum, arkasından durakta indim ve onu takip etmeye başladım. apartmanın 8inci katına asansöde tek kelime etmeden çıkmıştık. Zile basınca kapıyı bir kız açtı. "Hoşgeldin" diye dudaklarına uzandı Cenk'in bana aldırmadan. Sonra bana yöneldi "Dilara" diye elini uzatınca "Helen" diye yanıtladım. Ben salona geçerken, Cenk banyoya girmişti. Dilara elinde iki tane bira ile geldi. "Az sonra gelir" diye birini bana uzattı. Cenk duştan suyun damlaları üzerinde ama belinde bir havlu sarılı salona girdi ve üçlü koltuğa oturdu. Dilara, üçlü koltuğa ona yöneldi. Havluyu açtı ve Cenk'in aletini ağzına almaya başladı" diye devam etti.
Karım artık ellerini kontrol edemez vaziyetteyti. Sıklıkla yalanıyor, dudaklarını ısırıyor, eli kah boynunda, kah kendi bacağında, kah da Helen'in bacağında geziniyordu. "Neden bilmiyorum tüm bu aykırılıklara karşı koyamamıştım. Kendimi bir anda Dilara'nın yanında buldum. Onun kocanın aletini ağzına alışını izledim. Başına öpücükler konduruyor, sonra somurup ağzına alıyordu. Taşaklarıyla oynamayı da ihmal etmiyordu. Cenk'in zevk aldığı her halinden belliydi.
Cenk'in aletinin başına küçük bir öpücük kondurdum. Dilara kendini geriye çekmişti benim bu hareketim üzerine. Bir anda kendimi kocanın aleti ile başbaşa bulmuştum. O esnada arkadan birkaç farklı ses tonunda gülümseme hissettim. "Cenk gene yeni düşürmüş" diye güldü bir erkek sesi. "Bu parça sağlam yalnız" diye gülünce başka bir erkek sesi biraz ürktüm. "Ben hepinize yettim bu güne kadar" diye Dilara'nın sesini duyunca biraz kafam karışı, biraz da rahatladım" diye devam etti Helen. "Saçlarım uzun olduğu için yüzüm hala görünmemişti odadaki diğer sesler tarafından. O sırada kocan başımı okşadı hafifçe. "Hiç yaptın mı?" diye sondu Cenk. "Hayır" diye yanıtladım. "denemek ister misin?" diye sordu tekrar. "Hep beraber mi?" diye sordum tekrar. "Yani, aynı anda 3 erkek ve 2 kız" diye güldü Cenk. Kocan tam bir piçti anlayacağın. Ne olduğunu anlamamıştım ama dilim ve dudaklarım yine onun aletine uzandı. "İzleyebilir miyiz?" diye seslendi arkadaki çocuklardan biri. Uzun saçlarım ile kamufle ettiğim oral seksi açığa çıkardım saçımı diğer tarafa atıp. "Ooo... İyisin" diye güldü diğer çocuk.
Karım hayranlıkla Helen'i dinliyordu. Elleri onun bacaklarında geziniyordu usul usul. Helen de etkilenmişti bu durumdan. Uzanıp karımın dudaklarına asıldı küçük bir mola vermek için. Karım iyice heyecanlanmıştı bu harekine Helen'in. Ona karşılık verdi. İki kadın kısa bir süre öpüşüp birbirlerinin vücutlarını usulca okşadılar. Karım kendini geri çekerken ikisi birbirine bakıp gülümsedi. "Devam et" diye mırıldandı karım. "Çok geçmeden çocuklardan ikisi hemen yanımızda yer almıştı. Ama onları Dilara ele almıştı. İkisinin de aleti Dilara'nın elindeydi. Cenk benim saçlarrımı artık iyice boynumda toplamıştı. Dilara elinde bir toka ile saçlarımı tam başımın üstünde toplayınca artık iyiden iyiye maharetlerimi göstermeye başlamıştım. Ben Cenk'in aletine oral seks yaparken, diğer iki çocuk gözlerini benim dudaklarımdan ayıramıyordu. Cenk'in aleti büyüdükçe büyümüştü. Artık iki elimle kavrayordum ama başı hala dışarıda kalıyordu. Onu somurup ağzımdan çıkarırken iki elimle yukarı aşağı sıvazlıyordum.
Cenk beni kendine doğru çekti. İri aleti göbeğinin üzerine düştüğünde ben dizlerimin üzerinde doğrulmuştum. Elleri tshirtüme gitti iki yandan. Onu çekip yukarı çıkardı. Hiç sesimi çıkarmamıştım. Sonra usulca uzanıp sütyenimi çıkardı. İrileşmiş göğüs uçlarıma baktı bir süre. Sonra belimden beni yukarıya kaldırdı ve kendine doğru çekti. Göbek deliğime uzandı ve diliyle birkaç darbe attı. Sonra göbek deliğimin etrafını yaladı bir süre usul usul, Öptü, küçük küçük somurup içine çekti. Elleri belimde ve sırtımda geziniyordu. Sonra göğüslerime uzandı. "Hadi onları ağzıma sun" diye mırıldandı. Hafifçe öne eğildim ve göğüslerimi onun dişlerinin, dudaklarının ve dilinin hizmetine sundum. Yavaş yavaş ısırıyor, arada diliyle darbeler atıyor, göğüs uçlarıma ısırıklar atıp coşturuyordu beni resmen. Arkama kasıklarını dayayan Dilara'ya aldırmamıştım bile. Elleri yavaşça pantolonumun düğmesini ve fermuarını açmış, kocan benim göğüslerimi yalayıp yutarken o da pantolonumu iç çamaşırım ile birlikte aşağıya doğru sıyırmıştı.
Diğer iki çocuk, Cenk'in yarısı kadar olan aletlerini sıvazlayıp otuzbir çekiyorlardı hemen önlerindeki canlı seksi izlerken. Sonra kalkık aletleriyle ayağa kalktılar. Kalkık aletleri ile tam arkama geçip sulanmış kadınlığımı izleyerek sıvazlamaya devam ettiler aletlerini. Dilara hızlıca önlerinde diz çöktü ve biririn aletini eline, diğerininkini de ağzına yerleştirdi. "İster misin?" diye mırıldandı Cenk gözlerimin içine bakarken. "Evet" diye mırıldandığımda kendimi aşağı doğru eğilip kocanın aletini tekrar ağzıma alırken bulmuştum. Kalçalarım bir anda üç dille birden tanıştı. Dilara ve diğer iki çocuk kocanın işaretiyle kalçalarıma dalmıştı. Bende artık ok yaydan çıkmıştı. Kocanın aletini deli gibi somuruyor, ısırıyor, sıvazlıyor, yalıyordum. Arkamda diller kalçalarımda, kara deliğimde, kadınlığımda.... her yerimde geziniyordu. Bir ara bir parmak girip gezindi kadınlığımda, başka bir ele ait başka bir parmak da kara deliğime hafifçe bastırınca usulca kayıvermişti içime. Kara deliğimdeki parmak küçük küçük hareket ederken kadınlığımdaki parmağın yerini çocuklardan birinin aleti almaya başlamıştı. Ben çoktan coşmuş ve defalarca zevkin doruklarına çıkmış bir haldeydim. Daha önce hiç anal yapmamıştım ama öyle şehvetli ve öyle coşkulu bir haldeydim ki kara deliğime girip çıkan parmağa dahi aldırmamıştım. Kadınlığıma giripi çıkan alet geriye çekildi önce sonra başını hafifçe kara deliğime sürtmeye başladığında refleks olarak dönüp "bu gün değil..." diye inlediğimi hatırlıyorum. Çocuğun yüzüne değil aletine bakmıştım. Kendi sularımla bembeyaz olmuş alet kalçalarımın arasında kara deliğimin üzerinde boylu boyunca uzanıyordu. Çocuk benim cevabımla aletini kara deliğimin üzerinde kaydırırken birden Dilara'nın dilini hisssettim kalçalarımda. Sonra dili ve kara deliğim arasında gidip gelmeye başladı alet bir süre ve arkamdaki çocuğun böğürerek belime sıcak spermlerini fışkırtmaya başladığını hissettiğimde Cenk'in aletini boğazıma kadar sokmuştum. Öğürerek çıkarmam bir olmuştu. Gözlerim yuvalarından fırlamıştı resmen. Dilara çocuğun aletini, benim sırtımı, belimi yalayarak temizlemişti döllerden. Sonra bir süre kadınlığıma daldırdı dilini. Geri çekilidğinde diğer çocuğun aletini hissetmiştim. O da usulca kaymıştı amımdan içeriye. Hızlıca vurmaya başladı. Kasıkları kalçalarımda patlıyordu resmen çocuğun. Taşakları her vuruşunda kilitorisime kadar değiyordu resmen. Cenk'in aletini ağzımda tutmakta zorlanıyordum çocuğun vuruşlarında yaptığı darbe ile. Sonra birden durdu ve içimden çıktı. Tam uçuş anımda içimden çıkınca arkama dönüp baktığımda çocuk hemen ayakta Dilara'yı kollarından yakalamış, öne doğru eğmiş ve aşağıdan onun kadınlığına çalışırken patlamaya başlamıştı böğürerek. Dilara da çığlık çığlığa inlemeye başlamıştı çocuk onun içinde patlamaya başlayınca. Birkaç saniye öyle durdular. Çocuk aletini Dilara'nın kadınlığından çıkardığında amından kendinin ve çocuğun spermleri karışık bir şeklide süzülmeye başlamıştı bacaklarından. Cenk ise hala çelik gibi sertti ağzımda ve elimde" diye devam ederken karım yine yapıştı Helen'in dudaklarında. Bir yandan öpüşürken diğer yandan ayağa kaldırmıştı Helen'i karım. Sonra iki eliyle kalçalarını avuçladı. Hızlıca kendi kıyafetini bir çırpıda üzerinden çıkarıp çırıl çıplak kaldı. Sonra da Helen'i hızlıca çırıl çıplak soydu.
"Cenk'in amını sikmesini istiyorum şimdi" diye inleyip kalçalarına sağlam bir tokat yapıştırırken onu koltukta hızlıca domalttı. "Gel buraya orospu çocuğu" diye bana seslendiğinde çoktan yanında yerimi almştım. Hızlıca aletimi pantolonumun dışına çıkardı. Sıvazladı ve sonra Helen'in kadınlığına yerleştirdi. "Sik benim için" diye mırıldandığında aletimi Helen'in o yıllardır sikmeye özlediğim kadınlığına yerleştirmeye başladım. Helen karımı kolundan tutup kendine çekti önce. Sonra dudaklarına yapıştı, Onu koltuğa sırt üstü düşürüp kedi yönünü de ona doğru döndü. Şimdi ben Helen'in kadınığında gidip gelirken, Helen de karımın amını dilliyordu. "Off... hep bunu istemiştim, Cenk'in karısını becermek... Cenk'le birlikte..." diye inlediğinde "Ben de hep seninle aynı anda kocamı becermeyi istedim...." diye inledi. İki kadın çığlık çığlığa birbirlerini sevip okşayıp yalıyor ,öpüyor, göğüslerini somurup bırakıyordu.
"Dayanamıyorum artık kızlar" diye inlediğimi hatırlıyorum. "Amımda patla" diye inlediğinde karım hızlıca yanıma geldi. Onula öpüşürken Helen'in amında gidip gelmek zevkin son noktası olmuştu ve patlamaya başlamıştım. Üçümüz de deli gibi inlemiştik. Ben kendimi kaybedip koltuğa kıçımın üstüne otururken karım hızlıca Helen'in kadınlığına yamulmuş, onun amından benim ve Helen'in birbirine karışmış sıvılarını emmişti.
Yorumlar
Yorum Gönder