Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ESKİ DEFTERLER - BUKET VE SELİN BODRUMDA IV

ESKİ DEFTERLER - GÜNLÜK BUKET VE SELİN BODRUMDA IV 11 asker, diğer  teknenin kaptanı ve önlerinde Piraye, Ayça, Kübra ve Merve.. 12 Erkek ve 4 kadın. Kadın başına 3  erkek düşüyordu resmen. Tekne yanaşıp bizim tekneye geçecekleri anda bir anda saldıracaklarını falan düşünmüştük ama oldukça kibar ve yavaş hareket ettiler. Tek tek tanışıp tokalaştılar.  "Tek tek beğendiğimizi alıp kamaraya geçelim mi?" diye sordu askerlerden birisi "Nasıl isterseniz yiğitler, kamara yerine burayı tercih ederiz ama. Yaptığımız iyiliği izleyelim" diye güldü Mert. "Tamam abi" diye yanıtladı çocuklardan biri. Hepsinin şortunun önü çoktan kabarmıştı. "Beyler şafağı az olan önden buyursun" diye güldü. "Doğrusun tertip" dedi diğeri. "Lan oğlum o zaman ilk ben" diye ayaklandı biri. "Lan Cenk, otur yerine, anlaştık sen en son" diye yanıtlayınca bir diğeri hepsi gülüştüler. "O niye öyle" diye sordu Cemil gülerek "Abi o cezalı diye...

GÜNLÜK 18/04/2022 / 1

GÜNLÜK  18/04/2022 / 1 "Daha iyi hissetmen için ne yapabilirim?" diye sordum. Hınzırca gülümsedi. "Beni becermeye ne dersin?" diye yanıtladı. Donup kalmıştım. "Çünkü ruhen sikilmiş vaziyetten fiziksel olarak da evire çevire sikilmek beni rahatlatabilecek tek şey olurdu emin ol!" diye ekledi hayıflanarak. Elindeki viski kadehinden bir yudum alıp bardağı tekrar sehpanın üzerine koydu. "Sarhoş oludğumu sanma. Bana sorduğun soruya cevap verdim. Aslında herkese bu cevabı veriyorum... Sadece henüz götü yiyen olmadı!" diye gülümsedi. "bu günlerde kadınlara, özellikle güzel kadınlara güvenmek zor. Keyifle başlayan şeyler, taciz iddası ile sonuçlanabiliyor!" diye ekleyince güldü. "Tam olarak bunu diyorum zaten!" diye ekledi. Uzanıp viski kadehinden bir yudum daha aldı.  Kadeh dudaklarından uzaklaştığında dudaklarım dudaklarıyla buluşunca gözleri yuvalarından fırlamış gibi donup kalmıştı. "Sen de bundan cesaret alıp bolca salladın ...

MÜDÜRÜM III

"Sırt üstü dönebilirsiniz" diye seslendiğinde sırt masajımı bitirmişti Nurcan. O küçük ve narin elleriyle uyguladığı baskılar ve dokunuşlar muhteşemdi. Bu işte yeni olmasına rağmen fazlasıyla profesyoneldi. Henüz 22 yaşındaydı, ilk defa deneyimliyordu. Baldırlarımın içine masaj yaparken elinin tersi ile taşaklarıma birkaç küçük dokunuş gerçekleşmişti ve bu fazlasıyla heyecanlandırmaya yetmişti beni öte yandan. O otelin müdürü olmasam, devamını açık yüreklilikle isteyeceğim zaman tam olarak sırt üstü döndüğüm zaman olurdu.  Esmer, kara kaşlı, kara gözlüydü. Aslen arap kökenliydi ama aksine teni bembeyazdı. Etli dudakları, geniş ağızı, kalın kirpikleri ile sıradının ötesinde bir kızdı Nurcan. Çıkık kalçaları normal dökümlü bir pantolon giydiğinde dahi arkasında çok bakış bıraktırırdı. En azından otelde onun kalçalarında gözü olmayan erkek olmadığını kesinlikle söyleyebilirdim.  Sırt üstü dönerken havluyu kaldırmış, ben de dönmüştüm ancak havluyu koyarken heyecanla elinden kaydı...

KARIM VE BALDIZ VI

KARIM VE BALDIZ VI Baldız bir ayağını koltuğa diziyle koymuş, diğer ayağı yerde domalmış vaziyetteydi. Ev sahibi Hakan ise eşfomanını dahi çıkarmadan baldızın arkasına geçmiş, sabahlığını beline toplamış kenara sıyırdığı tangasının hemen yanından kadınlığını dilliyordu kahvaltı niyetine. Arada hemen önündeki sehpaya uzanıp biraz nutellayı parmağıyla baldızın kadınlığına sürüyor, sonra oradan nutellayı yalaya yalaya baldızın kilitorisiyle beraber yiyordu. Adam am üstünke kahvaltı yapıyordu resmen.  "Bayılıyorum senin amına" diye yalanarak mırıldandı. Baldız "off... dilinle siktin amımı" diye inleyince iyice coşuyordu Hakan. Devasa yarağı eşofmanın önünde dimdik kalkmıştı havaya. "Hadi sok şunu amıma" diye mırıldanınca baldız, Hakan ayağa kalktı ve baldızın arkasına sürtmeye başladı aletini. "Çıkar şu üstündekileri" diye inleyince ikiletmeden üzerinde ne var ne yok çıkardı. Sonra koltuğun diğer ucuna, baldızın ağzına doğru yöneldi. Ev sahibi Hakan...

MÜDÜRÜM II

 MÜDÜRÜM II Otelde suit odada yaşıyordum. Hayatım otelde geçiyordu. Şehirdeki farklı mekanlara takılıyor olsam da geceleri döndüğüm yer hep otel oluyordu. Otelin genel müdürü olunca da öyle herkes gibi oteli çapkınlık için de kullanamıyordum. Daha da kötüsü şehirdeki tüm otellerin genel müdürleri ile tanışıyor aynı zamanda da birçoğunda eğitimler de verdiğim için personeller de tanıyordu. Büyük de olsa küçük bir şehirdi burası. Mesleki anlamda bir müddet sonra şehirde fazlaca tanınan biri haline gelmiştim hızlıca. O yüzden yaramazlık yapabilmek çok da mümkün olmuyordu.  Kapım çalındı. Hızlıca gidip kapıyı açtım. Merve bekletmeden içeri girdi ve kapıyı kapatmama dahi fırsat vermeden dudaklarıma yapıştı. Güçlükle ayağımla kapattım kapıyı. "Çookk özledimmm" diye alt dudağımı emerken çoktan bacaklarını belime sararken "Ben de" diye kalçalarından kavrayıp kucağıma almadan hemen önce düşürdüm belimdeki havluyu. Kalkmaya başlayan aletim sıcak ve taze kadınlığı ile buluşmuş...

MÜDÜRÜM I

MÜDÜRÜM I Kapıyı çalmadan içeri girdiğinde bilgisayarda raporları okuyordum. Aslında aklımdan geçen isim de o idi ama bu kadar yüksek bir enerji ile çağırdığımı fark edince gülümsedim. Yüzünde kararlı bir ifade vardı. Beyaz yanakları hafif kızarmıştı. "Müdürüm" diye seslenip kapıyı kapattı ve topuzun içindeki düğmeye basıp kilitledi.  Gözlerimi hafifçe kısıp ne olduğun algılamak için biraz da koltuğumda geriye doğru yaslandım ve masadan biraz geriye doğru kaydım tekerleklerin üzerinde. Ayça emin ve keskin adımlarla topuklu ayakkabılarının sesini hissettirerek birkaç adımda gelmişti yanıma kadar. Uzun bacakları, dizinin üzerindeki eteğinin altında ten rengi çorabı, siyah mini eteği, beyaz gömleği ve siyah yarım bel ceketi. Otelde üniformasını bu kadar dik taşıyan başka bir kadın yoktu. Yine de kapıyı kilitlemesinin, bana doğru keskin adımlarla gelmesinin sebebini algılayamamıştım. Tam yanıma geldiğinde duraksadığı o küçük anı saymaz isek kararlı olduğu her halinden belliydi. B...

BAŞKASININ HAYATLARI - KARIM

BAŞKASININ HAYATLARI - KARIM  Eve girer girmez Helen'in varlığını dahi umursamadan dudaklarıma yapıştı karım. Kapının girişinde bir anda Helen ile de göz göze geldik tam da bu durumda. "Hayatım" diye mırıldandım. Dudaklarını çekip gülümsedi hafifçe.  Mini eteğinin altındaki dolgun kalçalarını olabildiğince kırıtarak yürüdü önümüzden. "Hadi salona geçin, aşkım kavaklıdere yakut açar mısın?" diye seslendi umursamadan. "Yeterince içmedik mi?" diye sordum. Hafifçe geriye dönüp "asla yeterince içmediğimizi biliyorsun" diye güldü. Hem üniversiteden arkadaşınla uzun uzun sohmet emte şansımız da olmadı, uykun yok değil mi Helen" diye ısarrlı bir şekilde sorunca Helen de biraz zoraki, biraz hoşuna giderek "tabi.. çok sevinirim" diye geçiştirdi.  "Canım nasıl rahat etmek istersen, eşofman, sabahlık... nasıl rahat edersen!" diye sorunca. "Yok, böyle de rahatım" diye güldü Helen. Rahat olduğu kıyafet dizinin bir karış y...

BAŞKASININ HAYATLARI - KARIM VE BALDIZ V

"Yani bakın, eniştemin işleri çok kötü, şu anda inanın biraz zor zaman geçiriyoruz" dedi baldız. "Tamam, anlıyorum ama yani bizim de kendimize göre giderlerimiz var ve bu evin kirası ile bunları karşılamak durumundayız." diye yanıtladı 60lık Ahmet amca. Baldız bacak bacak üstüne atarken sağlam bir frikik verdi. Ahmet Amca'nın boğazında bir düğüm oldu bir anda. "Biraz daha idare edemez misiniz?" diye dudaklarını büzerek şuh bir ses tonuyla öne doğru eğilip gömleğinden verdiği frikikle Ahmet Amca'nın verebileceği tek bir cevap kalmıştı. Baldız yine her zamanki taktiğini kullanmış ve Ahmet Amca'yı tuş etmişti. "Yok, her ay böyle diyorsun" diye yanıtlayınca durdu baldız. Geriye doğru yaslandı şaşkın bakışlarla. Çünkü normalde sütyenin beyazı göründüğü an Ahmet Amca yelkenleri suya indirir. Ağzını şapırdata şapırdata "Tamam kızım, ama bari arada uğra kahve içelim" diye yanağından küçük bir makas alır, o arada görebildiği kadar fa...

BAŞKASININ HAYATLARI - ASYA HANIM

 ESKİ DEFTERLER - ASYA HANIM Genel Müdür Asya Hanım 30lu yaşlarda, 1.80 boyunda tam bir esmer güzeliydi. Onun şirkete gelmesiyle birçok şey değişmişti. Güzelliği, giyim tarzı, davranışları... Kadın tam hanımefendi bir orospuydu. Konuşurken dudak büzmesi, göz süzmesi, yüksek topuklu ayakkabıları, önden yırtmaçlı mini etekleri... Sonuçta bir güzellik ürünü firmasıydık ama Onun bakımı, güzelliği tabi dişiler arasında da bir rekabete yol açmıştı. Şirketteki diğer kızlar o geldikten sonra kendilerine daha fazla önem göstermeye başlamışlardı. İşe makyajsız, saç baş dağınık gelen kızlar bir anda afeti devrana dönmüş, yüzü güzel olmayan göğüs, göğsü olmayan bacak, iyice coşan her yerden bolca dekolteli giyinmeye başlamıştı. Biz erkekler de bu durumdan mutluyduk. Şirketteki dişi hakimiyeti, azınlıktaki biz erkeklerin her şartta işine geliyordu. Kadınların hiç birinin frikik verme endişesi dahi yoktu. Aksine göstermek için yarışıyor gibiydiler. Bize değil ise bile birbirlerine. gerçi bizde d...

BAŞKASININ HAYATLARI - ZENGİN MÖNÜ

 O bulaşıkları yıkarken yavaşça arkasından yaklaştım ve ona sarıldım. Kasıklarımı kalçalarıma bastırdığmda sadece "yapma ne olur" diye mırıldanabildi. Onu mutfak tezgahı ile aramda sıkıştırıp hafifçe kalçalarını okşadığımda tepkisiz kalmıştı ilk etapta. Sonra yavaşça bana döndü. Gömleğinin bir düğmesini daha açıp  sütyensiz göğüslerini açığa çıkarıp usulca okşadım. "yapma durr" diye mırıldandı hafifçe iterek beni. "Hem hizmetçi hem de misafirler!" diye gömleğinin düğmessini kapattı. Ellerimi kalçalarından çekerken  hizmetçinin hafif öksürüğünü duyunca gülümsedik karım da ben de. Ben mutlfaktan ayrılırken, hizmetçi de üst kata çıkmıştı.  Günlük egzersizime başladım. Bir tıkırtı duydum. Anahtar deliği tam göz hizamda olunca dışarı baktım. Karımdı ve biraz ilerdeki misafir odasını dikizlerken yakaladım.Ve bir eli de gömleğinin içindeydi. Bu kadın ne seyrediyordu orada.Yavaşça kapıyı açtım. Beni fark etti. Önce öylece duraksadı ama içinde bulunduğu durum fazla...