Roman - Bölüm - 5 - Nick ve Jane II

Roman - Bölüm - 5 - Nick ve Jane II

Jane duştan temizlenmiş şekilde çırıl çıplak döndüğünde direk Nick'in kucağına yönelip dudaklarına uzandı. Onunla kısa bir öpüşme faslından sonra "New York... Tamam, orada oluruz" dedi. "Tek mi geleceksin?" diye sordu hemen arkasından. "Şimdilik tek görünüyor, ama tabi o zamana kadar ne olur bilmem. Belki dünya güzeli bir kadın ile de gelebilirim" diye yanıtlayınca Nick'in gözleri parladı. "Ooo... Bak buna sevindim işte" diye güldü. "Gerçi problem değil. NY de fazlasıyla kalabalık olacağımız bir yer biliyorum" diye ekledi. "Siz ikinizi iyi anlaştınız, buna sevindim" diye güldü Jane Nick'in kucağından yere tekrar dizlerinin üzerine çökerken. Bu kez kalçalarını Nick'e dönmüştü ve aletime yönelmişti ağzı. "Siz devam edin, keyfinize bakın" diye gülümseyerek yarı kalkık aletimi sıvazlamaya başladı önce. "Nick, hadi onun işini kolaylaştıralım ne dersin?" diye seslendim. "Nasıl yani?" diye sordu Nick.

Sırtımı koltuğun kolçağına yasladım. Bir ayağımı dizimden kırdım ve diğerini de koltuğun altına indirdim. "Hadi geç karşıma tam böyle" deyince "Wawwww... Bu adam çok iyi" diye güldü Jane. Nick sehpadan kalkıp tam benim oturduğum gibi koltuğun diğer tarafına yerleştirdi kendini. Şimdi ikimizin de aleti yaklaşık 40 cm mesafede duruyordu. "Bunu sevdim" diye ikimizin birden aletlerine uzandı Jane. "Bekleyin, size tam keyif yaptırayım o zaman" diye ayaklandı Jane. Elinde dolu viski kadehleri ile geri geldi. İkimizin de ağzına birer sigara uzattı ve yaktı. Bir elimizde viski, bir elimizde sigara, aletlerimiz Jane'in elinde... "bu gerçekten keyif işte" diye güldü Nick. "Bu işten keyif almak böyle birşeymiş..." diye güldü. "Sigaralar bitene kadar" diye yanıtladım. Jane önce Nick'in aletine uzandı. Onun az önce ağzına patlayan aletini ağzına alıp somurmaya başladı. Nick'in aleti yavaş yavaş büyümeye başlamıştı. Eliyle sıvazlıyor, somurarak içine çekiyor, bir yandan taşaklarıyla oynayıp Nick'i tekrar kaldırmaya uğraşıyordu. Diğer elinde ise benim aletim vardı. Keyifle sıvazlarken  başında oyalanmayı ihmal etmiyor, arada taşaklarımı da okşamadan, yoğurmadan bırakmıyordu.

Nick'in tekrar kalkmasını sağladığında, ağzına bu kez beni almaya başladı Jane. Bu kez aceleci davranmıyor, usul usul, yavaş yavaş hareket ediyordu. Eliyle tersten sıvazlayıp taşaklarımı yaladı bir süre. Sonra ağzına sokup çıkarmaya devam etti dilini aletimin altına sürterek. Resmen dilinin üzerinden kaydırıp boğazına kadar sokuyordu. Sigaralarımız bitene kadar Jane ikimizi de iyice azdırmıştı. Nick sigarasını söndürmek için kalkınca Jane doğrulup koltuğun üzerine çıktı. Elimdeki viski bardağından büyükce bir yudum alıp ağzını çalkalayarak yuttu. Sonra da dudaklarıma uzandı. İkimiz ateşli bir öpüşme seansına başlamıştık. Jane'in iri göğüslerini yakaladı ellerim hızlıca. Onları ovuştururken bir yandan da göğüs uçlarını parmaklarımın arasına alıp sündürüyor, eziyordum. "Gerçekten iyi sex yapıyorsun" diye mırıldandı kısık kısık inlerken. Kadınlığını aletimin üzerine yerleştirmiş, sadece belini kırarak kadınlığına fırça çektirmeye başlamıştı bir yandan da. Bir anda aletimin başını sıcak kadınlığının içinde hissetmeye başladım. "offf.... bu iyi geldi işte" diye mırıldandı Jane ve geri kalanını santim santim içine almaya başladı. "oooff... gerçekten can yakıyorsun" diye inledi ve yavaşça oturup kalkmaya başladı. Birkaç kez oturup kalktıktan sonra tamamen ayağa kalktı ve koltuğun sırtına kollarını dayayarak dört ayak pozisyonu aldı. Yerimden doğruldum ve Jane'in arkasında yerimi aldım. Aletimi kadınlığının başına dayadım ve ittirmeye başladım. Nick de koltuğun diğer tarafına geçmiş Jane'in ağzındaki yerini almıştı çoktan. Nick Jane'in ağzını becerirken, ben de sıcak kadınlığında ilerlemeye devam ediyordum. Yavaş yavaş girişimin yanısıra, ellerim kalçalarını usulca okşuyordu. Küçük bir tokat ve sonrasında biraz daha hızlandım. Artık Nick, Jane ve ben bir ritm tutturmuştuk. Ben arkadan vurdukça Jane Nick'in aletine daha fazla saldırıyor, Nick bu saldırıya aletini Jane'in ağzına daha çok iterek cevap veriyor, Jane geriye doğru kaçmaya çalışınca da benim aletimi kadınlığının en derinine kadar hissediyordu.

Bu ritmi bozan ise benim çalan telefonum oldu. "OTEL" yazıyordu ve açmak zorundaydım. "Bunu açmak zorundayım" diye Jane'in içinden çıktım. Aletimin üzeri bembeyaz olmuştu Jane'in sıvıları ile. "Efendim Ben Cenk" diye yanıtladım. "Cenk bey rahatsız ettim kusura bakmayın ama bir misafir lobide düştü ve başını yardı. Ambulans çağırdık, bilgi vermek istedim" diye seslendi resepsiyondaki Hatice. "Tamam. 5 dakikaya iniyorum" diye yanıtladım. "Bunun için üzgünüm" diyerek durumu açıkladım bir yandan üzerimi giyinmeye çalışırken.

"Sorun değil" diye yanıtlamak zorunda kaldılar ikisi de. "Umarız önemli birşey değildir" diye ekledi Jane. "umarım, ama biraz başımız ağrıyacak, bilirsiniz bu işleri" diye yanıtladım. Lavaboya girip hızlıca ellerimi de yıkadım. Bu arada Jane naneli sakız uzattı. "Bunu al istersen, en azından viski kokmazsın" diyerek. "Teşekkür ederim" diye yanıtladım. "Duruma göre haberleşiriz, ama çok uzun süreceğini biliyorum, isterseniz siz dışarıya gezmeye çıkın, akşam görüşürüz yine" diye seslendim. "Evet, olabilir tabi, umarım görüşürüz akşama" diye yanıtladı Nick. Jane ile yanaktan buseli iki öpücük, Nick ile tokalaşma... Ve acil durum sebebiyle yarım kalan muhteşem bir deneyim...

Kapıdan çıktım onlara el sallayarak.