ROMAN - Bölüm 6 - Kusursuz Kahvaltı
ROMAN - Bölüm 6 - Kusursuz Kahvaltı
Nick ve Jane'den ayrıldıktan sonra aşağıya inmiştim. Durum gerçekten kötüydü. Düşen misafirin hastaneye kaldırılması, ortalığın temizlenmesi, ıvır zıvır birsürü bürokratik işlem, avukatlar, yatırımcılar, personel, misafirler derken saat çoktan gece yarısı 2 olmuştu. Nick ve Jane ile bir boşlukta kahve içmekten öteye gidememiştik. ABD seyahatimde bir araya gelmek için birbirimize söz verdik.
Saat 2 gibi odama çıktım. Ilık bir duş alıp bornoz ile yatağa uzandım. "Cenk Bey" diye sesleniyordu Menekşe Hanım rüyamda bana. İşe başlayalı yaklaşık 2 ay olmuştu. 35li yaşlarda, yurt dışında yaşayıp Türkiye'ye kesin dönüş yapmıştı. Halkla ilişkiler müdiresiydi otelin. Daha önce hiç bu işi yapmamış olmasına rağmen, İngilizce, Almanca ve İtalyanca'yı ana dili gibi konuşması, düzgün fiziği ve sempatisi beni çok etkilediği için işe almıştım. Daha da ötesi ise iş görüşmesinde işe ihtiyacı ile olan söyledikleri etkili olmuştu. "Çalışmaya ihtiyacım var, bir işe girmek ve o işte uzun süre çalışmak için herşeyi yapmaya hazırım!" Beyaz teni, düzgün şekilli yüzü, uzun, şekilli bacakları, orantılı kalçaları ve iri göğüsleri ile aslında bu kadın fazlasıyla da çekiciydi. Halkla ilişkiler görevinin yanı sıra özel asistanlığımı da yapıyordu. Ona güvenim boşa çıkmamış, ona verdiğim her görevi layıkıyla yerine getiriyor ve hep daha fazlasını da yapmaya uğraşıyordu. Ara sıra davranışlarından daha fazlası ile ilgili beklentilerin üzerine çıkacağını düşünüyordum ancak yine de bir şekilde iş ile aşkı karıştırmamak için kendimi zor tutuyordum açıkcası.
"Cenk Bey" diye seslendi yine rüyamda. "Efendim Menekşe" diye yanıtladım. "Saat 10 oldu, bu gün inmeyecek misiniz ofise, telefonla da aradık ancak açmayınca ben gelip kontrol etmek istedim, iyisiniz değil mi?" diye sordu. "Evet, iyiyim, buyrun girin" diye yanıtladım. Oda kapısının kapanma sesini, sonra da onun topuklu ayakkabısının sesini duydum. "Özür dilerim, uygun olduğunuzu düşündüm" diye seslendi Menekeşe Hanım. "Uygunum, senin için her zaman uygunum, yaklaşsana" dedim. "Cenk Bey, iyisiniz değil mi!" diye seslendi tekrar Menekşe. "Evet, sence iyi görünmüyor muyum?" diye yanıtladım. "Fazlasıyla iyi görünüyorsunuz... " diye kikirdedi. Gözlerimi açtığımda bornozumun önü açılmış, kalkmış aletim dışarı fırlamış, ben yatakta, Menekşe Hanım ise üzerinde iş kıyafetleri ile ayakta faltaşı gibi açılmış gözlerle bana bakıyordu.
Hızla bornozumun önünü kapatıp yataktan doğruldum. "Ya kusura bakmayın gerçekten, çok utandım şimdi, ben rüya görüyordum" diye özür dileyerek yataktan kalktım. "Bir an bende" diye güldü Menekşe Hanım. Neyi kastettiğini anlamıştım. Gerçekten çok özür dilerim Menekşe Hanım, bu hoş olmadı" diye ekledim odanın diğer ucuna, ona doğru adımlarımı atarken. "Lütfen, çok mahcup oldum size karşı, inanın, özür dilerim, yanlış anlamanızı istemem" diye özür diledim. "Yok Cenk Bey, önemli değil. Şahsi asistanınızım sonuçta aynı zamanda. Özür dilemenize gerek yok" diye yanıtladı yanakları hafif kızarmış bir şekilde. "Anlaşılan dün yorucu bir gün geçirmişsiniz. Şu anda özel asistanınız olarak eğer size yardımcı olabileceğim bir konu var ise lütfen söyleyin" diye eklerken gözleri yavaşça bornozumun önüne doğru indirmişti. Kadın açıkca ne istediğini belli ediyordu. "Olabilir, neden olmasın, bilemiyorum, teşekkür ederim, gerek yok, aşağıda görüşürüz" ne cevap vereceğimi bilemedim bir anda. Kararsız kalmıştım. Menekşe yavaşça dizlerinin üzerine çöktü önümde. "Bütün gün böyle dolaşmanız hem sizin hem de benim sağlığım için doğru olmaz sanırım değil mi?" diyerek bornozun içine elini uzattı. Aletimi birkaç kez sıvazladıktan sonra bornozumun kuşağını açtı ve iki yana ayırarak aletimi ortaya çıkardı. "Bu konuda ciddi misiniz?" diyebildim sadece. Cevap verme ihtiyacı bile duymadan aletimin başına küçük bir öpücük kondurdu önce. Sonra yavaşça ağzının içine sokmaya başladı. Sadece yarısını alabilmişti. İnce dudaklarının arasından aletimi yavaşça tekrar geriye çıkardı. Başının etrafında diliyle biraz oyalandıktan sonra tükrüğüyle kayganlaşmış aletimi bir yandan eliyle sıvazlarken, diğer yandan da boşta kalan yerlerini diliyle yalıyor, arada somurup içine çekiyordu. Bir eli taşaklarımı yoğurmaya başlamış, diğer eli göbeğimi ve kasıklarımı okşarken, Menekşe ağzı ile beni beceriyordu resmen. Ve bu kadın o ince dudaklarıyla güzel iş çıkarıyordu doğrusu. "Cenk bey bu muhteşem bir yarak" diye mırıldandı bir ara hafifçe. "Tahminimden daha kalın ve uzun" diye mırıldandı. Sonra da aletimin başını parmağı ile göbeğime bastırıp aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya hem altından hem sağından hem solundan yalamaya başladı. Kaygan baş parmağı ile de aletimin tam uç noktasında gezinmekten de geri durmuyordu.
Bir elini usulca kendi bedenine kaydırdı. Üzerindeki siyah etekli takım içine giydiği beyaz gömleğinin birkaç düğmesini açtı ve elini göğüslerinin üzerinde dolaştırmaya başladı. Sonra da onları sütyeninin üzerinden dışarı çıkardı. Göğüs uçları artık gömleğinin dışına çıkmıştı. Uçlarını parmaklarının arasına aldı ve onları ezdi hafifçe ağzındaki aletimi somurmaya devam ederken. Sonra sol elini eteğinin altına yönlendirdi. Hafifçe doğruldu ve üzerindeki siyah eteği kasıklarına kadar sıyırdı. Ten rengi çoraplarının üzerine eklediği siyah jartiyerleri ve siyah dantelli kilodu ile fazlasıyla iddalı giyinmişti. Bu arada aletimi ağzından kaçırmıştı. Sağ eli ile tekrar aletimi kavrayıp ağzına yerleştirdi. Sol eli ise bacaklarının arasındaki siyah dantelli kilodunun içine girmiş kadınlığını okşamaya başlamıştı çoktan. Ağzıyla yaptığı muamele, gözlerime sunduğu muhteşem manzaralar beni sona yaklaştırıyordu artık. Bu kadın deli oral sex yapıyordu. Somuruyordu, somururken diliyle yalıyordu, somurmayı bırakıp başının etrafını dilliyordu. Ağzının içindeki aletimi diliyle seviyordu resmen. İnce dudaklarını öyle bir sarıyordu ki aletime ve diliyle öyle şeyler yapıyordu ki içeride, üzerine sıvazlaması da eklenince arada iyice çıldırtıyordu beni.
Ağzındaki aletimi çıkardı ve ayağa kalktı. Elimden tuttu ve beni banyoya çekti. Aynaya yüzünü döndü ve kollarını banyo tezgahına dayadı. Gözleri parlıyordu. Yere çömeldim ve çoraplarının üzerinden bacaklarını okşayarak yukarıya kadınlığına kadar ulaştım. Sonra onu dillemeye başladım. "Offf Cenk Bey, hep bunu hayal ediyordum oda kontrollerinde" diye mırldandı. "Hem de her odaya girdiğimizde, beni böyle lavaboya tezgahına dayayıp becermenizi" diye inledi. Cevap vermeden doğruldum. Siyah eteğini beline kadar sıyırdım. Önü dantelli gtongunu kenara çekip Aletimin başını kadınlığına dayadım. "Sadece bu kadar iri olabileceğinizi tahmin etmemiştim" diye ekledi. Aynada göz göze geldik. Aletimin başını kadınlığında hissettiğinde kendini yavaş yavaş geriye itmeye başladı. "Off... çok iri..." diye mırıldanıyordu gözlerimin içine bakarken. "Yarrağınızı amımda hissetmek için ne kadar çok bekledim bir bilseniz" diye devam etti konuşmaya. Bir yandan aletimi milim milim kadınlığına alıyor, bir yandan da gözlerimin içine baka baka anlatıyordu Menekşe. Artık kelimeleri dahi fütursuzca kullanmaktan çekinmiyordu. "Her an hazırdım sizin için... Her gün sabah amımı yarağınıza hazırlıyordum... Bu gün o yarrağı amımın derinliklerinde hissedeceğim." diye inleye inleye ve içine milim milimi alarak. Gözlerinde bana sahip olmanın, hayaline kavuşmuş olmanın ışığı vardı Menekşe'nin. Köküne kadar dayanmıştı artık. Kasıklarım kalçalarına yapıştığında ellerimi göğüslerinden çekip kalçalarına götürdüm. Onları sıkarken aletimi yavaşça geriye çektim. "Off.... Kocaman bir boşluk var şimdi içimde" diye inledi Menekşe. "Hadi doldurun onu müdürüm" diye inledi. "Sert sikin beni hadi lütfen. canımı yakın" diye eklediğinde aletimin tamamını tek seferde kadınlığına gömdüm. Bağırmamak için elini ısırmak zorunda kalmıştı. Biraz öylece bekledim. Gözünden yaş gelmişti resmen. "Orospu asistanınızın amını parçalayın hadi" diye mırıldandı yine biraz acısı geçmiş olmalıydı. Benim de dayanacak gücüm kalmamıştı. Birkaç giriş çıkıştan sonra Menekşe gözlerini kısmaya, bir eliyle de göğüslerini okşamaya başlamıştı. "Hadi sok o yarrağını amıma, hızlı hızlı, sert sik, tokatla götümü" diye mırıldanırken başını sağa sola sallıyor, beni daha hızlı olmam için teşvik ediyordu.
İyice hızlandığımda Menekşe bağırmamak, ses çıkarmamak için lavabo tezgahının üzerinde duran traş havlusunu kendi ağzına tıkmıştı. Artık sadece ıhh lıyordu. Gözlerini tamamen kapatmış, başını sağa sola sallarken garip sesler çıkarmaktan başka birşey yapmıyordu. Tempoya oturmuştum artık. Seri şekilde kadınlığına girip çıkarken, taşaklarım her seferinde kilitorisine kadar çarpıyordu resmen. "Hadi artık patla amıma, yarağının sularını amımda hissetmek istiyorum" dedi ağzındaki traş havlusunu bir anlığına çıkarıp sonra tekrar ağzına yerleştirirken. Benim için ise zaten son duraktı. Ve Menekşe'nin kadınlığında patladım. Taşaklarıma kadar içine soktuğum aletimin başı, göbeğinde bir yerlere kadar değiyordu ve ben iki günün birikmişini bir çırpıda onun içine oluk oluk akıtıyordum. Dizlerimin bağı çözülmüş, gözlerim kararmıştı resmen. Onun içinden çıkmadan arkamdaki küvetin kenarına oturdum Menekşe de kucağımda... Başını geriye attı ve kalın alt dudağımı ince dudaklarının arasında emdi bir müddet. Omzunun üzerinden aynada yine göz göze gelmiştik. Yüzünde masum bir gülümseme vardı. Elleri önce sütyenine gitti ve göğüslerini sütyenin içine yerleştirdi. Sonra birer birer gömleğinin düğmelerini ilikledi. Aletim küçülünce bir yılan gibi kayıp çıktı Menekşe'nin kadınlığından. İçine boşalttığım spermlerim, Menekşe'nin kadınlık sıvılarıyla karışmış bir halde kadınlığından aletimin üzerine aktı bir müddet. Menekşe'de ben de kendimize gelebilmiştik birkaç dakika sonra.
Kucağımdan kalktı. Az önce ağzına soktuğu traş havlusunu alarak kadınlığını ve bacak arasını sildi. Eteğinin dışına çıkmış gömleğini içine soktu ve eteğini tekrar aşağıya indirdi. Kendine çeki düzen verdi. Saçlarını düzeltti. Ellerini güzelce sabunladı. Soğuk suyla yüzünü yıkayıp kurulandı. "Teşekkür ederim müdürüm." diyerek yüzünü bana döndü. "Bana müsaade ettiğiniz için" diye ekledi soran gözlerle. "Asıl ben teşekkür ederim bu kusursuz kahvaltı için" diye yanıtladım. Yüzündeki gülümseme kocaman olmuştu bu cevapla. "Hadi artık siz gidin, ben de duş alıp geliyorum az sonra" diyerek ayağa kalktım.
"Tamam müdürüm, ben biraz rahatsız olduğunuzu iletirim" diye ekledi Menekşe. "Teşekkür ederim" diye yanıtladım. Menekşe odadan ayrılırken ben hala son 15 dakika içinde ne yaşadığımı algılamaya çalışıyordum.