ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 13 - HÜLYA'NIN HİKAYESİ

ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 13 - HÜLYA'NIN HİKAYESİ

Kah jeniffer, kah Tim hikayeyi anlatırken, kızların da elleri ve dudakları hiç boş durmamış, erkeklerinin ve birbirlerinin vücutlarını okşamaktan geri kalmamışlardı. Herkes çoktan çırıl çıplak kalmıştı. Jeniffer ve Esra ellerini aletimin üzerinde birleştirip ufak ufak sıvazladılar birbirlerine bakıp gülümseyerek. Gamze ve Hülya'da Tim'i okşuyorlardı.

"Ben de birinde aynı anda 3 erkekle beraber olmuştum" diye kikirdedi Hülya. "Ahmet diye bir çocukla çıkıyordum, birkaç sene önceydi. Üniversiteden arkadaştık. Mezun olduktan sonra şu mezuniyet buluşmalarından birine gitmiştik. Tabi okuldayken çıktığım bir çocuk ve arkadaşı da gelmişti. Ahmet ile ilişkimiz heyecanlıydı aslında. Fantazilere açıktık ikimiz de ve çok eğleniyorduk. Sevgiliden çok sevişmek için takılıyordu benimle diyebilirim. keza ben de öyleydim. Neyse, o gece işte yemekten sonra bir kulübe gittik devamında dans edip eğlenmeye. Giderken takside Ahmet bana o çocuğu sordu çıkıyor muydunuz diye. "Nerden anladın" diye sordum gülerek. "Sana ihtirasla ve arzu ile bakıyor hep... peki yanındaki?" diye sordu tekrar "Yok, onu tanımıyorum, ama Yusuf ile bir mazimiz var" diye güldüm. Kulübe girdikten sonra grup olarak eğlenmeye devam ettik. Yusuf ve arkadaşı Ali sürekli olarak bizim etrafımızda olmaya gayret gösteriyorlardı. Ahmet olduğu için çok fazla yanaşamıyorlardı ama gözleri hep bendeydi. Bir ara Ahmet lavaboya gidince Yusuf hızlıca yanıma yaklaştı. "Seni çok özledim, bu aralar görüşelim" dedi. Sadece gülümsedim. Sonra Ali de geldi yanımıza ve bir yandan sallanıp bir yandan sohbet etmeye başladık. Yusuf alkolün de etkisiyle gayet rahat davranıyordu, bir ara elini kalçalarıma atıp okşarken "keşke bu gece seni becerebilsem" diyecek kadar cüretkar olabilimişti. Ahmet'in durumu görünce olay yaratmasından çekindim bir an. "Yusuf, erkek arkadaşım burda, fazla ileri gitme de gece berbat olmasın" diye yanıtladım. "Tamam, özür dilerim" diye elini çekti hızlıca. Tam o esnada Ahmet gelmişti. Belimden kavrayıp dudaklarıma yapıştı. "Ee.. eski günleri mi yad ediyorsunuz?" diye sordu Yusuf'a. Yusuf biraz geveledi birşeyler ağzında ürkekçe. "Yahu, eskiden birlikte olduğunuzu biliyorum, yapacak birşey yok, eskide kalmış bitmiş bir ilişki. Rahat ol Yusuf." diye güldü Ahmet. Biraz erkek muhabbeti yaparlarken ben de Ali ile sohbet ediyordum. Ahmet'in bu rahat tavrı Ali'yi de cesaretlendirmişti. "Hadi gel dans edelim" diye sorunca ikimiz piste çıkıp dans etmeye başladık. Gözüm Ahmet ve Yusufta idi. Sıklıkla bana bakıp gülüyor ve sohbete devam ediyorlardı. Ali de her fırsatta bana yanaşıyor, farklı figürlerle bir şekilde bana dokunmanın yolunu buluyordu.

Bir ara elimden tutup beni kendi etrafımda döndürdü ve sonra koluma dolayıp kucağına çekti. Kasıklarını kalçalarıma öyle bir yapıştırdı ki aletini resmen kalçalarım arasına yerleştirmişti anlık da olsa. Ahmet gördü mü diye telaşlanmıştım ve görmüştü ama tepkisi güzel figür dercesine alkış tutmak olmuştu. Biraz daha dans edip masaya geri döndüğümüzde Ahmet'in iltifatları beni havaya uçurmuştu. O arada Yusuf 4 tane tekila ile geldi. Şotları attık. Ahmett'in önünde kalçalarım onun kasıklarına dayalaı bistro masaya yaslanmış şekilde sallanmaya devam ediyorduk. Az sonra Ali geldi elinde 4 tekila ile. Çaktık geçtik. Herkes rahatlamıştı ve kafalar hafiften güzelleşmişti. Ama kulüpte içkiler pahalı olunca "Hadi bana gidelim, tekilaya evde devam ederiz" diye fısıldadı Ahmet kulağıma. "Yusuf ve Ali ile mi?" diye sordum "Evet, eğer senin için sakıncassı yoksa" diye güldü. Eski sevgilim ve yeni sevgilimin anlaşıyor olmsassı hoşuma da gitmişti hoşuma da gitmişti açıkcası. Kulüpten çıkıp taksiye atladık. Ahmet yolu tarif etmek için öne oturunca ben de arkada Yusuf ve Ali'nin arasına oturmuştum. Ahmet taksici ile sohbet ederken Yusuf çaktırmadan bacağımı okşamaya başlamıştı. Bakıştık ve gözlerimle yapmamasını rica ettim. Elini geri çekti. Eve ulaşıp yukarı çıkınca Ahmet hemen tekila şişesini çıkardı ve şotları hazırlamaya başladı. Yusuf lavaboyu sordu. Gösterdim. Ben de yatak odasına geçip üzerimdeki eteği ve gömleği çıkardım, bir thirt ve tayt giydim. Aralık kapıdan Yusuf'un beni izlediğini ise "Hala muhteşem vücudun var" diye fısıldamasıyla anlamıştım.

Benden önce salona döndü. Ben de arkasından salona döndüm. Ahmet tekilaları dağıtıncca "eğlenmeye" diye kadeh kaldırrdı. Şotları attık. "Hülya o zamanlar da güzel oryantal oynar mıydı?" diye sordu Ahmet. "Ooo... o oynadığı zaman hepimiz kendimizi kaybederdik" diye yanıtlayınca Yusuf, "Vaayyy.. merak ettim. gerçekten güzel mi dans ediyorsun?" diye sordu Ali. "Yani, biraz" diye yanıtladım. "Ne birazı, yılan gibi kıvrılır, vücudunun titremeyen yeri kalmaz" diye ekledi Yusuf. "O zaman güzel bir hava koyayım, eski günleri bir yad edelim bari" dedi Ahmet. "Şöyle bize bir dans ziyafeti çeksene Hülya" diye güldü. "Yani bir şarkı oynarım tamam" diye yanıtladım. "Tamam, ben parçayı ayarlayayım" diye ayaklandı Ahmet. "Gençler, dansöze para yapıştırmak sevaptır" diye ekleyince herkes gülüştü. Yusuf ve Ali ceplerinden biraz para çıkarıp "valla performansa göre hepsi feda olur" diye gülüştüler. Ben Ahmet'in parçayı ayarlamasını bekliyordum ki "Ya bak millet dansöz diye heveslendi, böyle tayt tshirt mü takılacaksın, gel seni giydireelim" diye elimden tutup yatak odaına çekiştirdi beni Ahmet birşey söylememe fırsat vermeden. Daha kapıdan çıkmadan da kalçama sağlam bir tokat yapıştırdı.

Yatak odasına girer girmez dudaklarıma yapıştı birşey söylememe fırsat vermeden. "Onların senin için yanıp tutuştuğunu görmek istiyorum" diye fısıldadı kulağıma. Öyle bir azdır ki hepimizi, evlerine gittiklerinde tek çareleri ellerine patlamak olsun" diye güldü. "Sen delisin" diye kikirdedim. İçimden ya sikmeye kalkarlarsa, sağlam kavga çıkar" diye düşünüyordum ki "Merak etme, olay çıkarmayacak kadar" diye ekledi. "Sen kıyafetlerini ayarla" diyip dudağımdan öpüp salona geri döndü. Ne giysem diye düşünürken Ahmet elinde tekila bardağı ile geldi ve uzattı. Bir dikişte içtim. "Sen kaşındın" diye bardağı geri verdim. Dolaptan pileli ekoe eteğimi çıkardım. Altıma ten rengi bir kilotlu çorap giydim. İçimde siyah tangam vardı. Üzerime ne giyeeyim diye düşünürken yazın aldığım kırmızı bikinimin üstü geldi elime. Ona da giydim. O arada Ahmet geri gelmişti. Beni görünce "ooo.... sen az orospu değilmişsin..." diye gülümsedi. "Sen kaşındın" diye güldüm. Topuklu ayakkabılarımı da ayağıma giydim. "Git de müziği başlat" diye şaplağı yapıştırdım poposuna. "Beyler... çıldıracaksınız" diye seslenerek gitti salona Ahmet. Müziği başlatttı. Salona girdiğimde üçünün de gözler faltaşı gibi açılmıştı. Yusuf ve Ali üçlü koltukta, Ahmet hemen yandaki tekli koltukta oturuyordu. Müziğin ritmiyle kendimi bıraktım. Ali ve Yusuf beni o halde görünce çoktan çadırı dikmişler, elleriyle aletlerini düzeltmişlerdi pantolonlarının üzerinden. Üç erkeğin ortasında, döndükçe açılan pileli eteğimden tangama kadar göründüğüne emindim. Yusuf ve Ali'yi arkamı dönüp öne doğru eğilince kalçalarımı resmen gözlerine sunuyordum. Arada yüzüm onlara dönük eğildiğimde ise göğüslerimden gözlerini alamadıklarını biliyordum. Yusuf elini cebine atıp bir 20 lik çıkardı. Ona doğru terst dönüp alnımı uzattıp. Öpüp yirmiliği yapıştırdı. Herkesin hoşuna gitmişti ve fitili de ateşlemişti. Ali de Yusuf'dan cesaretle cebinden bir 50lik çıkardı. Yüzümü ona dönüp göğüslerimi tam burnunun dibinde sallayıp ona doğru eğilince parayı bikinin içine yerleştirdi ve hafif bir dokunuş yapmayı da ihmal etmedi. "Ooo... alnın tarifesi 20, göğsün tarifesi 50" diye güldü Ahmet. Cebinden bir 100lük çıkardı. "Bakalım bu nereye" diye bana doğru gösterince Ahmet'e yöneldim, sonuçta sevgilimdi. Kucağına oturup kalçalarımla biraz kıvrıldım. Tabi bacaklarımı açıp kapattığım için çaprazda olan Ali tüm manzarayı da görmüştü. Resmen yalanıyordu. Ahmet'in para olan elini tutup bir göğsümün üzerine götürdüm ve onu avuçlamasını sağladım. Sonra da elini aşağıya doğru indirim eteğimin üzerinden parayı kilotlu çorabımın içine yerleştirrttim. Tabi ortalık yıkılmıştı... Yusuf da Ali de çıldırmıştı. Ali cebinden bir 100 lük çıkarıp "Ahmet, mahtsuru var mı?" diye sorunca "Valla dansöz bilir, ben bilmem" diye gülerek yanıtladı Ahmet. Üzerimdeki altı çift beni arzulayan göz, şarapların üstüne içilen 4 şat tekila ve Ahmet'in onları azdırmam isteği de bir araya gelince ben de fazlasıyla sulanmıştım. Ahmett'in kucağından kalkıp ona doğru eğildim ve dudaklarına yapışıp "Serbest mi!" diye sordum. "Ne istersen" diye yanıtlayınca kıvrılarak doğruldum ve Ali'ye yöneldim. Ahmet'in kucağına oturduğum gibi onun da kucağına oturdum. Parayı tutan elini yakalayıp göğsüümü avuçlattırdım bikininin üstünden ve onun eliyle bedenimi okşayarak eteğimin üstünden içine soktum parmaklarını. Ali uyanıklık yapmış ve elini tüylerime değecek kadar indirmişti. İçim gıdıklanmıştı. Ali'nin kucağından yavaş yavaş kalkarken Ali'nin elleri eteğimin üzerinden kalçalarımı okşamıştı usulca. "hooppp... 100 liraya o kadar" diye seslenince Ahmet Ali "Abi kendimi tutamadım, kusura bakma" diye özür diledi gülümseyerek. "Ya takıldım kardeşim" diye güldü Ahmet.

"200 liraya ne olur acaba?" diye gülerek cebinden çıkardığı iki tane yüzlüğü salladı Yusuf havada. Ahmet de Ali de "ooo....süperrrr" diye alkışla tempo tutmuşlardı. İyice ıslandığımı ve azdığımı hissediyordum. Kendimi kontrol etmekte zorlanıyordum. Ahmet'e yöneldim önce. Onun kucağına gidip yüzüm ona dönük oturdum. Ahmett'in başını göğüslerime dayadım. "Aynısını  Yusuf yapsın mı?" diye fısıldadım kulağına. "Özgürsün... sen ne istersen o bu gece" diye yanıtladı kalçalarımı avuçlarken. "Onu azdır" diye fısıldadı. "Ya sikmek isterse?" diye sordum. Dudaklarıma yapışıp kalçalarımı iyice sıktı ve okşayarak kucağından kaldırdı beni. Yüzümü Yusuf'a döndürdü ve kalçama sağlam bir şaplak patlatıp beni Yusuf'a gönderdi. "Yusuf sana sağlam geliyor hazır ol" diye güldü arkasından. Kıvrak figürlerle, göğüslerimi sallayarak, kalçalarımı kırıtıp göbek atarak usul usul ulaştım Yusuf'a. Koltuğun üstüne çıkıp biraz kıvırdım belimi, kalçalarımı titrettim ve yavaş yavaş dizlerimin üzerine çöktüm. Ata biner gibi oturup birkaç kez oturup kalktım kucğında Yusuf'un. İki elini yakaladım ve göğüslerime yönledirdim. Bikinin üzerinden iki eliyle okşadı biraz göğüslerimi Yusuf. Elindeki yüzlükleri alıp eteğimin kenarına sıkıştırdım. Hafifçe geriye çekildim ve bir anda bikinimin üstünü aşağıya çekip göğüslerimi ortaya çıkardım ve Yusuf'un başını göğüslerime yapıştırdım. Ahmet ve Ali çılgın gibi alkışlıyolarlar ıslık çalıyorlardı. Yusuf ise deli gibi yalıyor, ısırıyor, somuruyordu göğüslerimi. Artık kontrol beynimden kadınlığıma geçmişti. Yusuf'un aletine daha fazla bastırıyordum kadınlığımı. Şarkı bitmeseydi muhtemelen sürtünerek hem onu hem de kendimi boşaltacaktım.

"Ooo.. şansın yokmuş Yusuf, şarkı bitti" diye gülünce Ahmet kikirdeyerek Yusuf'un kucağından kalktımm. Bikinimin üstü ise Yusuf'un elinde kalmıştı. Uzanı almakk istedim ama "Bu artık benim, 200 lira saydım" diye gülünce hiç umursamadan üstüm çıplak Ahmet'in kucağına yöneldim. Eteğimdeki paraları topladı Ahmet gülerek. "Gecenin karı" diye güldü ve çenesine sürüp yandaki sehpanın üzerine koydu. "Bir 200 yüzlükk başka neleri çıkarır acaba" diye cebinden çıkardığı 200 lirayı salladı Ali havada. "aşkım... paranın amına koydun bu gece" diye güldü Ahmet. "Müziksiz olmaz..." diye kikirdedim. "Tamam, ben hemen açayım bir parça" diye telefonundan erotik yabancı bir şarkı açtı Ali. Ahmet göğüslerimi emip okşadı ve kucağından kaldırıp Ali'ye yönlendirdi. Çıplak göğüslerimi titrete titrete gittim Ali'ye doğru. Kollarını iki yana açtı paraları almak için uzandığımda ve kucağına oturdum. Göğüslerime yamulunca kollarını yaklaştırdı ve bu kez bana aldırmadan eteğimin arkasına uzanıp kopçasını açtı. Ellerini eteğimin altına sokup parayı tam kilotlu çorabımıın arasındann kalçalarımın üzerine ellerini sokarak yerleştirdi kilotlu çorabımı da aşağıya sıyırırken. 200 liraya çorap ve etek gitmişti. Ellerini geri çekerken eteğimi de belimden yukarıya başımdan çıkarttı önce. Sonra yine kilotlu çorabımı kalçalarımdan aşağıya sıyırdı dizlerime kadar. Kalçalarımdan kavrayıp beni yukarı kaldırdı. Ayaklarımın üzerinde durdum koltuğun üzerinde. Ali kilotlu çorabımı dizimden aşağıya indirirken baldırlarımı ve bacaklarımı da küçük öpücüklere boğmuştu. Tam başını kaldırıp kilodumun üzerinden kadınlığıma yönelmişti ki başından yakalayıp geri ittim. "Etek ve kilotlu çorap" diye güldüm. "Sadece kilot 200 lira daha" diye ekleyince Ali hızlıca elini cebine attı ve 200 lira daha çıkardı cebinden. Kilodumun önüne usulca yerleştirirken bir parmağı ile de tangamı aşağıya doğru sıyırmaya başladı. "ooo... Hülya şelale" diye güldü. Tangam artık dizlerimden ayaklarıma düşmüştü. Ali'nin dili ile kadınlığım arasında sadece pembe 200 lük duruyordu. Paraya dilini uzatıp paranın üzerinden diliyle baskı uyguladığında kadınlığıma iyice coşmuştum.

Başından ittirip sırtını koltuğa yaslayınca parayı çektim kadınlığımdan ve çırıl çıplak kaldım önünde. Oturup kalkıp ama ona temas etmeden onun önünde kadınlığımı ve göğüslerimi okşadım kendimden geçercessine ki şarkı bitti. Koltuktan indim. Odanın ortasında 3 azgın erkeğin gözleri üzerimde ve çırıl çıplaktım. 3ünün de elleri siklerindeydi. "Hadi bu parça benden" diye güldüm. Ali hemen yeni bir şarkı açtı. Üçünün gözleri önünde kıvrılmaya, onları iyice azdırmaya karar vermiştim. "Dur bari ben de karşıya geçeyim" diye ayaklanıp Yusuf ve Ali'nin arasına oturdu Ahmet de. Şimdi tam karşımda üç azgın erkek vardı. Dilimi yalayarak başladım hafif öne eğilip. Göğüslerimi iki elimle kavrayıp yalandım biraz, elimi kadınlığıma götürdüm ve kendimi okşadım. Üç erkek karşımda elleri siklerinde fal taşı gibi açılmış gözlerle beni izliyorlardı. Arkadaki masaya uzanıp Tekila şişesini aldım ve küçük bir yudum tepeme diktim. Sonra biraz sağ göğsüme, biraz sol göğsüme döküp yaydım iyice. "Tekila isteyen, 50 lira" dediğimi hatırlıyorum. Yusuf ve Ali hızlıca ayaklanıp 50 lirayı çıkardılar ceplerinden ve biri sağ, diğei sol göğsüme dayadı dillerini ve dudaklarını. Şarkı bitene kadar yaladılar, emdiler, somurdular. Elleri arada kalçalarımı, bacaklarımı okşuyordu. Yusuf kadınlığıma yönelince elini usulca çektim. Ahmet hayretle beni ve iki erkeğimi izliyordu. Eli sikindeydi Elini aletinden hiç çekmiyordu. Gidip tekli koltuğa oturdum. gülerek. Ali ayaktayken herkese tekila doldurmuştu ve birer şot daha attık. İyice ıslanmıştım. Elim ister istemez kadınlığıma gidiyor, göğüslerime gidiyor, yalanıyordum. Paralar gözüme ilişti birden. "100 lira pantolonlara" diye salladım. "vaayy... oyuna bak" diye güldü Yusuf. Üçü birden ayağa kalktılar.k Telefondan bir şarkı açtı Ali ve 3ü birden bir yandan dans edip bir yandan soyunmaya başladılar. Gömlek, pantolon ne varsa çıkarmışlardı. Birtek boxerları üzerlerinde kalmıştı. Üçünün de aletleri dim dik, boxerlardan fırlayacak durumdaydılar. Şarkı bitince üçü de bana gelip 100 liralarına uzandılar. Hepsinin kalçasına birer şaplak atıp 100 liralarını verdim. "İyi işmiş, az önce verdik, şimdi geri alıyoruz" diye güldü Ali. "Ama biz herşeyi çıkardık, daha fazla isteriz" diye girince Yusuf söze "Ben sadece pantolonlara 100 lira vverdim" diye güldüm. "Ama 1 şarkı ve boxerlara 100 lira" diye ekleyince "oooooo" diye güldü hepsi. Ali hemen şarkıyı çalmaya başladı. Üçü yavaş yavaş boxeları çıkarmaya başladılar. Seksi olmaya çalışıyorlardı ama tek kelimeyle soytarı gibi davranıyorlardı. Gülmekten yıkılıyordum resmen. Üçünün de aletleri yaklaşık aynı boyuttaydı. ŞArkı bitene kadar siklerini taşaklarını bana doğru sallaya sallaya dans ettiler. Şarkı bittiğinde ben gülmekten kırılıyordum resmen. Üçü tekrar koltuğa oturdular yanyana. Ellerini aletlerinin üzerine koydular. Biraz da utanmışlardı birbirlerinden. Bu kez bir tur da ben Tekila dağıttım. Üçünü ayağa kaldırdım ve tam önlerinde dizlerimin üzerine çöktüm. Üçünün de aleti tam burnumun dibindeydi. Şot'u attım ve onlara bakıp güldüm. Onlar da aynısını yaptılar. Ama bir yandan da benim aletlerine yumulmamı bekliyorlardı. İşi iyice oyuna çevirmek aklıma geldi birden. 3 dakikalık şarkı, 100 lira diye güldüm. "Ooo... ne için" diye sordu Ali. "Oral sex" diye kikirdeyince üçü birden süperrr diye çığlığı bastılar.  Ali hepsinden hızlı davranıp 100 lirayı uzatmıştı çoktan. "Hadi bakalım, siz koltuğa, sıranızı bekleyin... Aşkım, öncelik misafirlerin, sen sona" diye güldüm. Öffleye pöfleye koltuğa oturdular.

Telefonu alıp 3 dakikalık bir şarkı buldum ve şarkıyı başlatır başlatmaz Ali'nin aletini sapından kavrayıp sıvazlamaya başladım. Ali başımı aletine doğru hafifçe bastırınca başını dudaklarımın arasından ağzıma kaydırdım. Dilimle başını biraz yalamaya ve somurmaya başladım. Ali bir anda çıldırdı.Başımı iki yanından tutup aleti ile ağzımı becermeye başladı. Aletinin tamamını ağzıma soktuğunda taşakları çeneme değiyordu resmen. Koltukta Ahmet ve Yusuf, Ali'nin benim ağzımı becermesini aletlerini sıvazlayarak seyrediyorlardı. "hadi yala orospu, sıvazla yarrağımı, 100 liranın hakkını ver" diye başımı sabit tutup aletini sokup çıkarıyordu ağzıma. Şarkının ritmine uymuştuk bir anda ikimizde ve Ali bir anda boğazıma boşalmaya başladı hırlaya hırlaya. Ağzımdan çıkaracaktım ki "Şarkı bitene kadar ağzına kalacak" diye hırladı Ali gülerek. "İbneye bak, son saniyesine kadar değerlendiriyor" diye güldü Ahmet. Şarkı bitene kadar ağzımdan çıkarmadım ve tamamını yuttum. Aleti ağzımın içinde küçülürken içinde kalan spermlerini de somurup içime çektim ve yuttum.

Şarkı biter bitmez ağzımdan çıkardım aletini Ali'nin. "Offf... Ne ağız varmış Hülya'da.." diye gülerek koltuğa gidip oturdu. Yusuf ise çokan ayaklanmıştı ve önümde yerini almıştı. Tekila şişesine uzanıp bir yudum aldım ve ağzımı çalkaladım. Aynı şarkıyı tekrar başlattım. Yusuf ağzımı özlemiş olmalıydı. Aleti dimdik karşımda duruyordu. Başına küçük dil darbeleri atmaya başladım önce. Bu onu eskiden beri çıldırtırdı. Elimi değdirmeden dudaklarımı aletinin altından başından sapına doğru kaydırdım. Taşaklarını somurdum biraz. Sonra tekrar başına doğru dilimle yalayarak çıktım. Başını ağzımın içine alıp somurmaya başlamamla Yusuf'un patlaması bir oldu. Oluk oluk boşalmıştı ağzıma. Daha 1 dakika bile olmamıştı. Boşalmış olmasına rağmen aleti hala sertliğni koruyordu. Şarkı bitene kadar yalamaya, emmeye, somurmaya devam ettim. Şarkı bitince Ali ve Ahmet deli gibi alkışlamışlardı. "Olum benden hızlı yıkıldın" diye güldü Ali. Yusuf hala sert aletini sapından kavrayıp "Olum benim çeşme hala sağlam" diye gülerek koltuğa geri döndü.

Ahmet hala koltukta oturuyordu ama 100 lüğü aletinin üzzerine koymuştu. Yusuf ve Ali iki yana iyice kayıp rahatça seyredecekleri bir pozisyona geçtiler. Ahmet'e doğru emekleyerek gittim. Somurarak 100 lüğü dudaklarıma yapıştırıp çektim ve elima aldım. Sonra da göbeğine yatırdığı aletini dilimle yalamaya başladım. Şarkıyı unutmuştum. "Ooo.. torpil yok, şarkıyı başlat" diye güldü Yusuf. Ali uzanıp telefonu aldı ve şarkıyı başlattı. Ahmet'in aletini somurmaya başladım ufak ufak. Ahmet bir yandan saçlarımı okşamaya başlamıştı. Ellerimi önce Ahmet'in bacağına yaslamıştım ama sonra Yusuf ve Ali'nin bacaklarına uzatıp bir yandan Ahmet'in aletini somururken, bir yandan da onların bacaklarını okşamaya devam ediyordum. "Şanlısınızz beyler, bedavadan el peşrevi geliyor" diye gülünce Ahmet, Yusuf ve Ali biraz daha yaklaşıp aletlerine ulaşabileceğim şekilde yerleştiler koltuğa. Şimdi Ahmet'in aleti ağzımda, diğer ikisinin aleti de ellerimi doldurmuştu. Şarkının yarısını biraz geçince Ahmet de tüm gücüyle patlamıştı boğazıma hırıltılarla. O da diğerleri gibi şarkı bitene kadar aletimi ağzından çıkarmama müsade etmedi. Şarkı bitince hem ellerimdeki hem de ağzımdaki aleti bırakıp geriye kaykıldım ve Ahmet'in spermlerini üçünün gözlerinin içine bakarak yalandım ve yuttum.

Ayağa kalkıp lavaboya gittim. Ağzımı çalkaladım ve gargara yapıp geri döndüm. Ahmet, Yusuf ve Ali beni konuşuyor, gülüyor, birbirlerine takılıyoru kim çok dayanabildi diye. Birer şat tekile doldurup dağıttım herkese ve çaktık tekilaları yalana yalana ayakta. Ali ve Yusuf bir anda iki yanımdan aralarına sıkıştırdılar beni. Kalkık aletleri kalçama değiyordu. Göğüslerimi okşamaya başladılar. Ahmet koltuğa geri oturup bizi seyretmeye başladı. Yusuf ve Ali'nin beni becermesini izleyecekti anlaşılan. İkisinin elleri bedenimde, dilleri ve dudakları göğülerime ulaşmıştı çoktan. Ali'nin elini kadınlığımda hissettiğimde hafifçe titredim. Bir parmağını içime kaydırmıştı. "Götünü de sikelim mi senin bu gece?" diye mırıldandı Yusuf. Elini yakaladım ve kalçalarımın arasına, kara deliğime yönelttim. Ufak ufak masaj yapmaya başlamıştı hemen. Ali bir yandan kadınlığımı parmaklıyor, bir yandan da beni yavaşça Ahmet'in oturduğu üçlü koltuğa çekiyordu. Ali'nin niyetini anlamış olmalı ki kalktı ve üçlü koltukta yer açtı bize. Tekli koltuğa geçip oturdu ve izemeye devam etti. Ali benim bir ayağımı koltuğa koydurup dört ayak pozisyonuna getirdi. Ahmet de koltuğun kolçağına oturdu. Başımı kendine çekti ve aletimi ağzıma yerleştirdi. Aynı anda Ali de arkadan kadınlığıma girmeye başladı. Yusuf'u ağzımla, Ali'yi de kadınlığımla beceriyordum. İkisi sabit duruyor, ben aralarında öne arkaya kaykılarak onları beceriyordum resmen. Ahmet arada "Orospu sevgilim, nasıl, aynı anda iki yarrak hoşuna gidiyor mu?" diye sesleniyor, "ohh.. .evet... amım ağzım sikiliyor" diye inliyordum. Ali ve Yusuf da bundan keyif alıp gülüyolar "Sevgilini sikmemiz hoşuna gidiyor mu senin de Ahmet, bak amını ağzını yarakla doldurduk, orospu zevk alıyor" diye gülüyorlarlardı. Ahmet yerinden kalkıp yanımıza geldi. "Eski sevgilinin yarağını özlemiş misin?" diye sorduğunda iyice yapıştım Yusuf'un yarağına. "Kanka az geç arkaya, iki sevgilisi aynı anda siksin" diye gülünce Yusuf Ali kenara çekildi. Ahmet aletini bir seferde yerleştirdi kadınlığıma. "Eskisi ağzında, yenisi amında" diye güldü Ali kalçalarıma tokat atmadan hemen önce. Aletini vücudumun yanına jop gibi vurup göğüslerimi avuçlayıp sıkmaya başladı. "Gel gel, ağzını biraz da sen sik" diye yerini Ali'ye bıraktı Yusuf ve bu kez o aletiyle dövmeye başladı bedenimi. Kalçalarımı iyice ayırıp parmaklarıyla arka deliğime masaj yapmaya başladı. İlk o zaman kasılmalarım yoğunlaşmıştı. "Hadi lan orospu çocukları, sikecekseniz adam gibi sikin" diye hırladığımı hatırlıyorum. Ahmet kenara çekilmiş, Yusuf'a bırakmıştı yerini. Yusuf kütür kütür vurmaya başlamıştı, taşakları her seferinde amıma vuruyordu. Ahmet de Ali'nin yanına geçmiş, bir birinin aletini ağzıma alıyor, bir diğerininkini somuruyordum. İnliyor, çılgın gibi kasılıyordum. Neredeyse bayılacaktım ki kendimi aralarından çekip yere attım. Her yerim titriyordu resmen, kanım çekilmişti. Ama Ali ve Yusuf hemen saldırdılar üstüme ve göğüslerimi yalamaya başladılar. Ahmet de baş ucuma diz çöküp aletini ağzıma soktu. Ahmet geriye koltuğa otururken Ali ve Yusuf beni yine dört ayak pozisyonuna getirmişlerdi. Ama bu kez ikisi birden götümü parmaklıyor, masaj yapıyor, tükürüyor, kadınlığımın sularıyla arka deliğimi kayganlaştırıyorlardı. Yusuf'un aletini götümde hissettim. Az da olsa hazırladıkları için bir seferde tamamını sokmuştu aletinin kara deliğime. "Dağıttın lan kızın götünü" diye güldü Ahmet... "Alışkın o buna... hep böyle siktim ben bu götü kanka" diye güldü Yusuf. Ama o zaman bir türlü ikna edememiştim gruba orospuyu, kısmet bu güneymiş" diye devam etti götümü sikmeye. Sonra Yusuf çıktı ve yerini Ali'ye bıraktı. O da tek seferde yerleştirdi aletini götüme. Ali kasıklarımdan tutup beni kendine doğru çekti ve yere sırt üstü uzandı götümden hiç çıkarmadan aletini. "Çakkall.... ulan sen ne becerikli adamsın" diye gülerek ayaklandı Ahmet aletini sıvazlayarak. Yere diz çöktü ve Ali götümdeyken o da amıma yerleştirdi aletini. İkisi sırayla girip çıkmaya başladılar. Yusuf'un gülerek "vayyy... orospu Hülya...." diyerek yaklaşmasıyla aletini ağzıma yerleştirmesi bir oldu. Bir müddet Ali ve Ahmet sikti iki deliğimi de. Sonra aya kaldırdılar beni. Ali ve Ahmet'in boynuna kollarımı dolamamı sağlayıp beni havada asılı tuttular. Yusuf önce kadınlığıma yerleştirdi aletini. birkaç kezz gidip geldikten sonra da çıkıp götüme girdi. Biraz Yusuf'a siktirdiler beni öyle. Sonra Yusuf ve Ahmet tost yaptı beni Ahmet amımı, Yusuf götümü sikerken Ali de ağzımı doldurmuştu. Kendimi kaybetmiştim. Ayıktım ama baygındım. Kimin neremi siktiğini umursamadan zevk almaya bakıyordum. Bir ara Ahmet'in "olum karı pert oldu, sadece nefes alıyor" diye güldüğünü ve Yusuf'un "az kaldı kanka, hızlanıp patlayalım" diye gülerek yanıtladığını hatırlıyorum. Sonrasında ağzımda, amımda ve götümde spermleri hissetmeye başladım. Kendime geldiğimde gün öğle olmuştu sanırım. Tüm deliklerim ağrıyor, kollarım, boynum, göğüslerim.. Bedenimin her yeri morluklarla doluydu." diye bitirdi Hülya.

Yorumlar