ESKİ HİKAYELER - BÖLÜM 15- GAMZE'NİN HİKAYESİ

ESKİ HİKAYELER - BÖLÜM 15- GAMZE'NİN HİKAYESİ

"O zaman sıra benim" diye güldü Gamze. "Yaz günü, kısa kollu v yaka beyaz tsihrt, pileli ekose etek, ten rengi çoraplar... İzmir'de bornovadan otobüse bindim. Otobüs hep öğrenci doluydu. Ben bir görüşme için gitmiştim kampüse. Daha ilk durakta tıklım tıklım olmuştu. Oturacak bir yer bulmuştum ama bir iki durak sonra yaşlı bir kadın binince kalkıp ona yer verdim ve en arka köşeye kadar gittim. Tam köşede bir çocuk vardı. Onun önüne kadar gitmiştim ama köşeye kendimi atamamıştım. Otobüs doldukça çocuğa daha fazla yaklaşıyordum. Mesafeyi korumaya kalksam da arkamdaki kız sürekli götüyle beni ittiriyordu. En azından arkamda bir kız vardı diye sevinmiştim. Oğlan rahatsız olduğumu anlayınca bana yer verdi ve köşeye ben geçtim. "teşekkürler" deyince. Rica ederim diye yanıtladı. "Öğrenci misin?" diye sordum. "Evet, bu ilk senem, ya sen?" diye sordu. "Yok, ben geçen sene mezun oldum" diye yanıtladım. "Bölüm" diye sorunca işletme dedim. "Ben de işletme okuyorum" diye sohbete girmiş olduk. Sağdan soldan ittirenler olunca çocukla neredeysse birbirimize yapışacaktık ki ani bir frende çocuk üzerime yıkıldı. Tutunmakk için elini uzatırken dengesini kaybetti ve ister istemez göğsüme yapıştı. "çok özür dilerim" diye mahçupça başını eğdi elini çekerken. "Dengemi kaybettim" diye ekledi. "sorun değil, olur böyle" diye güldüm. Bu arada sağıma soluma yanaşanları görünce kollarıyla iki yandan tutup yaklaşmalarına izin vermedi. "Bari bu köşede rahat et." diye gülümsedi. "Teşekkür ederim, çok kibarsın" diye yanıtladım gülerek. Aklım çocuğun göğssüme yapılan elinde kalmıştı aslında. Sıkıca avuçladığında içimin ürpediğini hissetmiştim. Daha 18 yaşındaydı. Bakir bile olabilirdi" diye iç geçiriyordum ki biraz eğlenmeye karar verdim. Arkamı dönüp dışarıyı seyretmeye başladım. Oğlan hala yanaşmamıştı. Ama otoüsün freni bu kez onu kalçalarıma yapıştırmıştı resmen. Nefesini boynumda hissetmiştim. Geriye çekilmeye çalıştıysa da arkasındaki kalabalıktan çok fazla çekememişti kendini. Başımı çevirip gülümseyince "kalabalık" diyebildi sadece yutkunarak. Hiç cevap vermedim. Sadece gülümsedim ve dışarıyı seyretmeye devam ettim. Çocuk ne kadar araya mesafe koysada sıklıkla sarsıntıdan kalçalarıma sürtünmek zorunda kalıyordu. Bir ara yine sarsıntıda aletinin kalktığını bacağıma dokununca fark ettim. İçim gene ürperdi. Sarsıntıda düşcecekmiş gibi yapıp onun elinin üzerinden tuttum ben de. "pardon" dedim dönüp gülümsseyerek. "Yok, sorun değil, asıl sen kusura bakma" diyebildi. Bir şekilde arkama iyice yaslanmassını ve aletimi kalçalarına dayamasını istiyordum. Nitekim otoüsün kalabalıklığı bunu geciktirmedi ve bir anda tamamen yaslandı kalçalarıma. Aletinin sertliğini hissetmemiştim. Muhtemelen eşofman ve boxer giydiği için aleti aşağıya doğru sallanıyordu. ki bacağımda hissetmem gecikmedi. O essnada dönüp gülümedim. Ona biraz cesaret vermem iyi olurdu. Nefes alış verişlerinin hızlandığını hisssediyodum. Ama aletini hala hissedemiyordum. Yüzümü ona döndüm birden ve sağ bacağımı biraz öne kaydırdım. İşte olmuştu. Artık kalkık aletini bacağımda hisssetmiştim. Göz göze geldiğimizde gülümsedim ve bacağımı hafifçe hareket ettirip aletine sürttüm. Yüzü kıp kırmızı olmuştu. O arada nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde köşeye birden başka bir genç yerleşti. Şimdi ikisinin arasında kalmıştım. Çocuğun başıkşları gerilmişti. "Rahatsız olduysan yer değişelim" dedi. "yok, iyi böyle" diyerek gülümsedim. Otobüs hareket edince aniden arkaya doğru hafif kaymıştım diğer çocuğun kucağına ki benimki belimden kavrayıp beni tutup kendine çekti. O arada arkamdaki çocuğun kasıklarına da yapışmıştı kalçalarım. "İsmin ne?" diye sordum "Burak, ya senin?" diye yanıtladı "Gamze" dedim. Eli belimdeydi ve beni iyice kendine çekmişti. Ve aleti artık yukarı doğru kalkık oluduğu için tam kadınlığımın hizasında hissedebiliyordum. Kendini hafif geriye çekti ama belimi bırakmadı. Bu arada arkamdaki çocuk "Pardon" diyerek yol isedi ve geçerken hem eliyle kaçlalarımı sıktı, hem de yaslayıp iyice tadını çıkardı. Eski yerime geçmiştim hemen. Ve yüzümü cama dönmüştüm. Burak yine yerleşmişti tam arkama ve kollarını iki yana açıp. "Burayı kaybetmesen iyi olur" diye güldü. "Nereye gidiyorsun?" diye sordu. "Sonuna kadar" diye yanıtladım gülümseyerek. Kibarca güldü. Artık anlamış olmayıydı diye umuyordum ki "Ben de oraya gidiyorum o zaman" diye fısıldadı kulağıma aletini kalçalarıma değdirerek. Sonra da geri çekti kendini tekrar. Bu kez ben kalçalarımı geriye ittim hafifçe ve yasladınm. Derin bir nefe aldı. Sonra kendini serbes bırakıp iyice yaslandı. "Böyle bir huyum yok yanlış anlama" diye fısıldadı kulağıma. "Ve ilk defa başıma geliyor, ileri gittiysem özür dilerim" dedi ürkekçe. "Kalçamı hafifçe geriye doğru ittirdim cevap vermeden. Sonra da başımı hafifçe çevirrip gülümsedim. Birkaç durak hiç konuşmadan sadece kasıklarını kalçalarımda hissederek, otobüsün sarsıntısıyla sürtünerek gittik. Hiç hamle yapmıyordu. Sadece mevcut durumun tadını çıkarıyordu. O ara sağ tarafıma bir adam yanaştı. Sıkış tıkış otobüste iyice yaslanınca artık bacağımda ve kalçamda iki tane alet hissediyordum. Adama dönüp ters ters bakıncca biraz geri çekildi. Burak bu kez hafif o tarafa kayıp çapraza aldı beni. Adam mecburen biraz daha geri çekilmek zorunda kaldı.

Hareket edince aleti yine aşağıya düşmüştü. Düzeltmek için elini aşağıya indirdi, aletini yine kalçalarımın araına hizalamıştı ki elini bacağımda hissettim. Dönüp gülümsedim. Kıpkırmızı olmuştu yüzü yine. Ama eli de bacağımı okşamaktan geri kalmıyordu. Birden "inelim mi?" diye sordu Burak. "Tamam" dedim. Arkaını dönüp kapıya doğru yürüdü insanları yara yara. Ben de onu takip ediyodum ama bir el eteğimin altından kalçalarımı sıkıca avuçlayıp bıraktı. Sinirle dönüp baktığımda az önce yanaşan adamın pis pis sırıttığını fark ettim. Üstelik onunla da yetinmeyip kapıya doğru yanaşıp arkama yaslandı. Elini ustaca eteğimin içine sokup kalçamı sıktı ve öne uzatıp kilodumun üstünden amımı yokladı. İçim ürpermişti ama sinirlenmiştim. Tam inerken "doymazsan beni ara" diye bir kart uzatıp sıkıştırdı elime. Niye bilmiyorum ama alel acele çantama attım kartı.

Otobüsten indik Burak ile. Elimden tutup yürümeye başladı. Hiç konuşmuyorduk. Cep telefonundan mesaj falan yazdı diğer eliyle. Sonra dönüp "tamam" diye gülümsedi. "Nerey gidiyoruz?" diye sordum. "Kaç tane bira içersin?" diye sordu. "Bilmem" diye yanıtladım. Tekel büfesine uğrayıp 6 tane bira aldı. "nereye gidiyoruzz" diye sordum tekrar. "Bir arkadaşımın evine eğer uygun görürsen, yada ilerdeki ormanlık alana" diye gülümsedi. "Ev daha rahat olur" diye güldüm. Resmen sevişmeye götüürüyordu beni. "Öğrenci evi, çok birşey bekleme" diye güldü. "Ormandan iyidir" diye yanıtladım. Beş dakika daha yürüdükten sonra bir apartmanın alt katındaki ilk daireye ulaştık. Zile bastı. "Hoşgeldin Burak, merhaba!" diye gülümseyerek açtı Burak yaşlarında bir çocuk. "Kanka sağol" diye güldü Burak. Oğlan beni baştan aşağıya süzdü. "Geçin geçin, keyfinize bakın" diye içeri buyur etti. Burak önden ben arkada içeri girdik. Ayakkabılarımızı çıkardık. "Ben Hasan" diye uzattı elini. Tokalaştıkk. Gözüm istemsizce pantolonunun önüne kaydı. O da çoktan kurmuştu çadırı. Tam o sırada içerden sarışın bir kız çıktı. "Hoşgeldin Burak" diyerek öpüştüler, "Hoşgeldiniz, ben Hale" diye elini uzattı. Tokalaştık. Kız gözlerimin içine bakıp gülümsedi. Sonuçta ikissi de ne halt yemeye geldiğimi biliyorlardı. Çok alışkın olduğum bir durum değildi. "Bira aldım, içeriz değil mi?" diye poşeti Hasan'a uzattı Burak. "Ya biz çıkacağız az sonra, siz rahatınıza bakın" diye yanıtladı Hasan. "Kanka, birer bira için, öyle gidersiniz" diye yanıtlayına "Yani... " diye kıvrandı Hale. "Yaa bir bira içeriz, hadi zaten mahçup oldum size" diye ısrar etti Burak. "yani gerçekten rahatsızlık verdiysek" diye gülümsedim. "Yok yok, biz de zaten işimizi bitirmiştik" diye güldü Hale. "Yani işte..." diyince "Hadi kanka" diye Burak tekrar ısrar etti. İkisi de birer bira alıp oturdular karşımıza el ele. Biraz tanışma, biraz sohbet. Hale ve Hasan takılıyorlarmış arada böyle. İkisinin de son senesiymiş. Biralar yarılanınca ortam biraz daha rahatlamış, Hasan ve Hale biraz daha birbirlerine yakınlaşmış ve arada küçük öpücüklere boğmaya başlamışladı birirlerine. "Bunlar hep böyle, her fırssatta" diye güldü Burak. "Bizim ne eksiğimiz var" diyip dudaklarına küçük bir buse kondurunca Hale de Hasan da şaşırmıştı. "ooo.. gamze hızlı çıktı.... Bizimkisi daha 18inde.. Normal" diye güldü Hasan. Burak biraz ürkek de olsa dudaklarıma uzandı ve öpüştük. Yüzü yine kızarmıştı. "Oğlum yüzün kızardı baksana" diye güldü Hale. Hasan'ın dudaklarına yapıştı ve uzunca öpüştüler. "Bak, Hassan'ın yüzü hiç kızarıyor mu?" diye güldü Hale. Muhabbet iyi sarmıştı. Birinci biralar bitmiş, ikincilere başlamıştık. Burak arada bacağıma elini koyuyor, biraz okşayıp sonra çekiyordu. "Lavabo nerde?" diye sorduğumda Hale ayaklanıp bana yolu gösterdi. "Bu arada muhtemelen ikincisi olacaksın" diye güldü Hale. "Birincisi kim?" diye sordum gülerek. Gülümsedi yanıt vermeden gitti geri salona. Anlaşılan Hasan'ın bilmediği şeyler vardı bu evde.

Lavabodayken sesleri duyabiliyordum. "Oğlum ne ballı adamsın, nerden buldun?" diye soruyordu Hasan. "Abi vallahi ben bulmadım, o beni buldu otobüste. Acayip ateşli ve azgın" diye yanıtladı Burak. "Lan o zaman saldırsana..." dedi Hasan. "Abi ne bileyim, çekiniyorum" diye yanıtladı Burak. "Lan varya, sen saldırmazsan ben saldıracağım oğlum" diye güldü Hasan. "olur, ben varken" diye çıkışınca Hale. "Ya lafın gelişi, hıyar adam olsun istiyorum onun için" diye yanıtlayınca Hasan Hale güldü. "Ben bile saldırabilirim... ateş parçası gibi kız" diye güldü Hale. Anlaşılan benim adım atmam gerekiyordu. Ama evdeki ortamı ve olayı hala anlayamamıştım. LAvabodan çıkıp salona dönünce hepsi birden susmuştu. Hale ile göz göze geldik. Göz kırptı. Ben de ona göz kırpıp gülümsedim. Hale ayağa kalktı, "hadi biz biraz odaya geçelim" diye Hasan'ı elinden tutup odaya sürükledi. Anlaşılan biz salonda olacaktık. Çıkarken salonun kapısını kapatmıştı Hale. Burak'ın yanına oturdum. Uzanıp dudaklarından öpmeye başladım. Elleri hızlıca bacaklarıma ulaştı. Ben de elimi eşofmanının içinden aletine uzatıp kavradım hızlıca. Ufak ufak sıvazlamaya başladım. Tshirtümü çıkardı Burak üsstümden ve eğilip göğüslerimi yalamaya başladı sütyenimin dışında kalan yerlerini. Sütyenimin kopçasını açıp serbest bırrakmamla Burak saldırdı göğüslerime. Acemice öpüyor, somuruyordu. Hoşuma gitmişti. Bu çocuk resmen daha açılmamıştı. Bir yandan tir tir titriyordu heyecanda. Hafifçe geri çekilip. "Biraz sakinleş ve bana bırak" diye mırıldanıp eşofmanını aşağıya sıyırdım boxeriyle beraber. Aleti taş gibi kesilmişti. Kalın ve damarlıydı. Başına küçük birkaç öpücük kondurmam bile onun titremesine neden olmuştu. Ağzıma alıp yalamaya emmeye başladığımda kendinden geçmişti resmen. Ona iyi bir oral seks yapmak istemiştim. Yalıyordum, somuruyordum, sıvazlıyordum. Ağzıma sokup çıkarıyordum. Dudaklarımı yukarı aşağı kaydırıp başını ağzıma alıp yalıyordum. Burak iyice hızlı nefes alıp vermeye başlamıştı ki "ooohhhh" diye boşalmaya başladı ağzımın içine. Hepsini yuttum. Gözleri kısık başını arkaya yaslamış kendine gelmeye çalışıyordu. Bira kutusunu alıp büyükçe bir yudum aldım. Ağzımı güzelce çalkaladım. Boşalmasına rağmen aleti hala dimdikti. Ayaktayken eteğimi ve ne var ne yok herşeyi çıkardım. O halde aletinin üzerine oturdum yüzüm ona dönük. Göğüslerime yumuldu hemen. Bira kutusunu ona da uzatıp içirdi. "Oohhh.. manyaksın sen Gamze" diye mırıldandı. "Sen de öyle" diye yanıtladım. O arada Hale'nin çığlıkları duyulmaya başladı. "Hadi sik beni, hadi sik beni.. daha hızlı hadi... patla içime Hasan" diye çığlık çığlığa bağırıyordu Hale. Gülümseyip biririmize öpüşmeye başladık. Oturup kalkmadan ufak ufak belimi kırarak oyalanıyordum Burağın aletiyle. Ellerini kalçalarıma uzatıp okşamaya başladı dudakları göğüslerimi öperken. Göğüs uçlarımı ısırınca içimi titretti yine. Kucğında öylece seviştik biraz usul usul. Sonra kendimi koltukta yana devirdim ve bir bacağımı koltuğun sırtlığına koyup Burağı bacak arama davem ettim. Kedi gibi uzandı üzerime ve aletini içime yerleştirdi. Yavaş yavaş, keyfini çıkara çıkara girip çıkmaya başladı kadınlığıma bacaklarımı okşayıp arada göğüslerimi yoğururken. Biraz hızlanmaya başlayına hafifçe itip içimden çıkmasını sağladım. "Yanlış birşey mi yaptım" diye durakladı bir an. "Hadi arkama geç" diye fısıldadım kollarımı koltuğun sırtlığına koyup önünde domalırken. Burak arkama geçip aletini yine yerleştirdi kadınlığıma. Girip çıkmaya devam ederken bu kez taşakları da kilitorisime çarpıyordu. Ellerini uzatıp göğüslerimi okşarken "oohh.. Gamze... amın harrika...." diye konuşmaya başladı. Yavaş yavaş açılıyordu Burak. "Hadi sik beni... amıma kökle yarrağını " diye mırıldanınca Burak birden yüklendi."ooohhhh...." diye inledim. "Bir daha yüklen Burak" diye inledim. Burak bir daha yüklenince "ooohhhhh... kalçalarımı tokatla, sıkk onları, uçur beni Burakkk" diye çığlık çığlığa inlemeye başladım. Ben inledikçe Burak yükleniyordu. Durmak bilmiyordu. Tam o arada kapı açıldı ve Hale girdi birden içeri. "Ay pardon, su almaya geldim" diye gülerek geçti açık mutfağa. Burak dondu kaldı. Ben hiç tepki vermeyince iyice şaşırdı. Hale su şişesi alıp çıkarken birden bize yöneldi ve Burak'ın kkalçasına bir şaplak attı. "Bağırta bağırta sik" diye güldü ve gitti. Kapıyı kapatmadan üstelik. Burak "Ya kusura bakma, olmadı böyle" diye arkamdan kenara oturunca ben de önüne uzanıp aletini direk ağzıma aldım. "Dert etme, yakın arkadaşsınız zaten" diye güldüm. "Rahatsız olmadın mı?" diye sordu. "yoo... ev onların, ormanda olsaydık daha fazla insan ne yarak yediğimi görecek" diye gülümseyince Burak rahatladı. İçeriden Hale'nin kkonuşması duyuldu. "Gamzeyi domaltmış sağlam çakıyor Burak" diye kikirdedi. "Off.. ballı piç, taş gibi karıyı götürüyor" diye yanıtladı Hasan. "Benim bile canım çekti karıyı" diye yanıtladı Hale. "Onu ne yalar, ne emerdim göğüslerini..." diye anlatırken Hasan "Siktirirmiydin bana onu" diye sordu. "off.. aramızda olması mı... muhteşem olurdu..." diye inledi önce. "Ama burak da beni siker o zaman haberin olsun" diye kikirdedi Hale. Burak da ben de içerdeki konuşmaları duyuyorduk. Burak iyice utanmıştı. "İster miydin Hale'yi sikmek" diye sordum birden. "Yada bir ke daha sikmek" diye fısıldadım. Şaşırdı "Nerden anladın?" diye sordu şaşkınlıkla. Gülümsedim. "Sen ikinci yattığım kızsın. İlki Hale ve bu üçüncü gerçek seksim. Grup mu yapacağız" diye gülmeye başladı Burak. "bilmem..." diye gülümsedim.

"İkimii yanyana domaltıp sırayla sikseniz.... Beni tost yapsanız..." diye inleye inleye anlatıyordu Hale. Anlaşılan Hasan içindeydi. "Sen amıma soksan, Burak ağzıma soksa.." diye devam ediyordu Hale. Burak iyice heyecanlanmıştı duyduklarında. Bira kutusunu aldım. Tepeme dikip bitirdim. Burağa kendi birasını uzzatınca o da içti hepsini bir dikişte. "Hadi burak, sik amımı" diye sayıklarken Hale, ohhh..Gamze... amına bayıldım" diye inliyordu Hasan. "baksana onlar çoktan biz oldular" diye güldüm. "Hadi gel" diye elinden tutup kaldıdırdım Burağı. Hale ve Hasan'ın odasına doğru usulca yürüdük. Hale bizi fark etmişti hemen. Hasan sırt üstü yatakta uzanmış, Hale sırtı ona dönükk ata biner gibi oturup kalkıyordu Hasan'ın üstünde. "Gelsenize" diye seslenince Hasan da bir anda doğruldu dirseklerinin üzerine. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. "ulan Burak, ne ballı piçsin..." diye gülümseyerek doğruldu iyice Hale kucağından kalkıp bize doğru gelirken. Bana uzanıp elimden tuttu. Sonra da Burağın ve bizi içeriye yatağa çekti. Dudaklarıma yapışıp öpüşmeye başladık. Elinde de Burağın aleti vardı. "Hadi şunu uçuralım" diye mırıldandığında iki kız eğilip Burağa oral seks yapmaya başladık. Burağın aletini dudaklarımızın arassında kaydırıyor, taşaklarını somuruyor, yalıyorduk. Burak zevkten dört köşe olmuştu. Hasan önce biraz seyretti bizi. Sonra yataktan kalkıp hemen Burağın yanına, Hale'nin önüne geçti. Sevgilisinin aletini bir çırpıda ağzına yerleştirip somurmaya başladı. Sonra bana yöneltti. Burağın aletini çıkarıp Haan'ın aletini ağzıma yerleştirip somurmaya başladım. "Sen ikisini az idare et, geliyorum" diye kalktı hale. Daha odadan çıkmamıştı ki Hasan beni hızlıca kaldırıp yatağa domalttı. Kalçalarımı ayırıp hemen amımı yalamaya başladı. Burağı yatağa çağırıp aleti tam ağımın hizasına gelecek şekilde yatağa uzanmassını sağladım ve onun aletine yamuldum. Hasan da benim kadınlığıma... İki dudağını ayırıp kadınlığının diliyle direk içine daldı. Dilini içine sokup çıkardıkça ben Burak'ın aletine daha fazla saldırıyordum. Hasan diliyle uçurmaya başlamıştı beni ki aletinin başını kadınlığımda hisssetmem ile köklemesi bir oldu. Hiç zaman kaybetmeden hızlı hızlı vurmaya başladı. Taşaklarının kilitorisime vurmasının yanı sıra, alttan doladığı kolu ve kilitorisimin üzerindeki parmağı da içimin gıdıklanmasını hızlandırmıştı. Burak'ın aletini ağzımdan çıkarmadan somuruyordum. Hasan kalçalarımı ayırıyor, sonra birleştiriyor, arada küçük tokatlar patlatıyordu. Bir ara üzerime iyice abandı ve uzanıp göğüslerimi kavradı. Avuçlarının içinde ovuşturdu biraz. Beni kendine doğru çekti. Yay gibi kıvrılmıştım resmen. Hasan boynuma daldırmıştı dillerini ki bir anda göğüslerimde Hale'yi hissettim. Direk onlara dalmıştı. Hasan ellerini mecburen çekmek zorunda kaldı tabi. Hale göğüslerimle oyalandı biraz, emip somurup ısırıklar atarak. Bir yandan da Burakk'ın aletinin üzerinde ileri geri kaydırıyordu kadınlığını. Sonra ayağa kalktı ve başımı kendi kadınlığına bastırdı. Onu yaladım biraz. Birden arkassını döndü, önümde öne doğru eğildi ve yine kadınlığını bana sundu. Bu kez arka deliğinin pırıl pırıl parladığını ve mis gibi koktuğunu anladım. Hale gidip kendini anal sex için temizlemişti anlaşılan. Dilimi oraya götürdüğümde "oooohhhh... anlamana sevindim" diye mırıldandı eliyle Burak'ın yarağını sıvazlarken. Doğruldu. Yüzü bana dönük olarak çömelmeye başladı. Burak'ın aletini sapından kavradı. Ve kadınlığına yerleştirip üzerine oturdu. "Hadi. ikimizi birden yala" diye mırıldandı. Öne doğru eğilince Burak'ın taşaklarına dilimi uzattım ilk önce. Biraz yalarken Hale yavaş yavaş kalmaya başladı. Onun boşalttığı yerleri ben yalamaya başlamıştım. Başına kadar çıkarıyor, sonra tekrar oturup tamamını içe alıyordu. Dibini bulduğunda Burakk'ın aleti, bu kez onun kadınlığını, kilitorisini yalıyordum. Hale inim inim inliyori, Hasan bana daha sert ve hızlı vuruyor, Burak ise elleri Hale'nin kalçalarında onları sıkıp bırakıyordu. Hale birden Burak'ın aletini tamamen çıkardı kadınlığından ve başından tutup arka deliğine yönlendirdi. Burak şaşırmıştı. Ben de öyle. "ohhhh... yarrağını götümde hissetmek istiyorum" dediğinde Hasan birden irkilmişti. "Waaayyyy.... Bana binbir Naz, Burak'a kendi ellerinle öyle mi" diye güldü. Kadınlığımdan çıkıp sevgilisinin götüne giren yarrağı izlemeye başladı yatağın yanına gelip. "ooo.... Ulan Burak, ne şanslı piçsin. " diye güldü kendi kendine. Hale ise tamamını almıştı Burak'ın aletini hiç zorlanmadan. Kontrolü biraz elinde tutup yukarı aşağı hareket ettirdi bedenini. Sonra kendini geriye yasladı. "Hadi Hasan... Amımı da sen doldur... yarrağını sok amıma" diye inledi. Hasan gülerek geldi ve yerleşti Hale'nin kadınlığına. "ooohhhh.. orospu sevgilim, istediğini önceden söyleseydin, daha önce tost etmeye niyetli çok arkadaşım vardı" diye mırıldanarak girip çıkmaya başladı. Eğilip Hale'nin üzerine göğüslerine yumuldu. Biraz onları yaladı, ısırdı, tokat attı. O tokatı patlattıkça Hale daha da coşuyordu. Hasan beni kolumdan yakalayıp kendine çekti. Dudaklarıma yapıştı önce. Sonra eli hızlıca kadınlığıma yöneldi ve "bu delikler boş kalmassın" diye söylenip iki parmağını birden kadınlığıma soktu. Baş parmağı kilitorimissin üzerinde, orta ve işaret parmağı kadınlığımın içindeydi. "Seni de böyle tost yapalım mı, amını götünü dolduralım mı!" diye hırladı elini kadınlığından çıkarıp parmaklarını kara deliğime kaydırırken. "Orası kapalı..." diye mırıldanıp elini kibarca geri çekince üstelemedi. Saçlarımdan tutup yavaşça aşağıya bastırdı Hale'nin kadınlığından çıkardığı aletini ağzıma yerleştirdi. Yalayıp temizledim. Sonra tekrar yerleştirdi. Burak da aşağıda hareketlenmişti. İkisi birden girip çıkmaya başladılar Hale'nin kadınlığında ve götünde.

Hale iyiden iyiye coşmuştu. Artık Hasan'ın elleri değil, kendi elleriyle okşayıp sıkıkıyordu küçük göğüslerini. Dudaklarını ısırıyor, başını sağa sola savuruyor, inim inim inliyordu zevkten. Hasan Hale'nin kadınlığından çıkardı aletini. "Gel buraya" diye beni Hale'nin üzerine doğru uzatmayı denedi. Ama rahat edemeyince çekti tekrar geri. Hale'yi Burak'ın kucağından kaldırıp önüne çekti önce ve sonra onu çevirdi. "Biraz da götünü ben sikeyim sevgilim" diye inledi. Hale Burak'ın üzerine oturup Burak'ın aletini hemen kadınlığına yerleştirdi. Arkasından da Hasan girdi sevgilisine arkadan. İkisi gene bu kez aynı anda girip çıkmaya başladılar Hale'nin içine. Benim de kadınlığım cayır cayır yanıyordu. Burak'ın yanına sırt üstü uzanıp kendi kendimi parmaklamaya başladım. "Yarak mı istedi amın" diye seslendi Hasan. "Hadi sik amımı" diye yanıtladım. Hasan hiç zaman kaybeteden bacaklarımın arasına girip geçirdi aletini kadınlığıma. Bu arada Burak Hale'yi üzerinden yana devirdi birden ve doğrulup aletini ağzıma yerleştirdi. Bu kez iki erkek beni aralarına almıştı. Hasan uzanıp Hale'yi kendine çekti ve sevgilisinin dudaklarına yapıştı. Sonra onu benim üzerimde başı kendine gelecek şekilde domalttı. Kadınlığımda gidip gelirken aletini çıkarıp Hale'nin ağzına yerleştirdi. Burak da tam başımın hizasına gelmişti. Hale'nin önce kara deliğine yerleştirdi aletini. Birkaç kez girip çıktıktan sonra kadınlığına soktu. Sonra da ağzımda buldum Burak'ın aletini. "oohhh.. adamda var üç delik, biz iki delikle" diye güldü Hassan. "Abi gel, bu am bu göt.. üstüne bu dudaklar" diye gülerek Hasan ile yer değiştirdi Burak. Bu kez Burak önce benim amımı sikiyor, sonra çıkarıp Hale'nin ağzına sokuyordu. Ben kaç kere uçtuğumu unutmuştum artık. Amımda bir yarak, ağzımda bir yarak "sikin beni, ağzımı amımı sikin" diye inliyordum. Hasan Hale'nin amından yarağını çıkardığı an "sok geri orospu çocuğu... sok şunu geri..." diye inleyince Hasan tekrar Hale'nin önce götüne, sonra da amına yerleştiriyordu yarrrağını. "Ohh... Hasan abi... bu oropulara belimi getireceğim artık" diye hırladı Burak.. Bu benim son uçuşum olmuştu. Keza arkasından Burak'ın spermleri kadınlığıma fışkırdı oluk oluk. Hayvan gibi böğürüyordu Burak boşalırken. Az önceki sessiz, sakin, utangaç çocuktan sonra ortaya bir boğa çıkmıştı resmen. Boşalmış olmasına rağmen hala taş gibi aletiyle içimde gidip geliyordu. Sonra durdu aniden. Bitti sandığım anda ikinci bir sperm akını başladı kadınlığıma. "Yavaş orospu.... ısırmaaa" diye inledi Hasan ağzımdan aletini çekip Hale'nin götüne yerleştirirken. Burak aletini geri çekince kendini Hale'nin ağzında bulmuştu ama Hale'nin boşalmış ve iyice hassaslaşmış alete attığı dil darbeleri Burak'ın yana devrilmesine neden oldu. Ben ise uçuştaydım zaten ki Hale bu kez Burak'ın amımdaki döllerine saldırmıştı. Resmen somurup emiyordu kadınlığımın içinden.

"Aahhh...... amında patlayacağım Hale.... orospu hale... siktin belamı hale...." diye inleyerek Hale'nin içine boşalmaya başladı Hasan. O kadar spermi nerden bulmuştu bilmiyorum ama Hale'nin kadınılğından taşan dudaklarıma damlıyordu resmen. Aletini Hale'nin içinden çekince Hale'nin kadınlığından oluk oluk boşalmaya başladı Hasan'ın spermleri ağzıma. Daha fazlasını yalayamadan Hale pelte gibi yığıldı üzerime kadınlığı göğüslerimin üzerine denk gelecek şekilde. Tam burnumun önünde Hasan'ıın aleti vardı. Dilimle yakalayıp ağzıma çektim ve temizleyip yalandım. Hasan bana ve sevgilisine bakıp güldü. Sonra da "Ah ulan Hale... Sonunda amını götünü Burak'a da siktirdin ya" diye gülerek yatağın diğer ucuna uzandı.


"Woowww... Siz gerçekten çılgınmışsınız" diye güldü Jeniffer. Gün ağırıyordu resmen. Birbirimize hikaye anlatmaktan sevişmeyi unutmuştuk. "Bu gün planınız ne?" diye sordu Tim. Hülya ve Gizem direk Tim'in aletine saldırdılar... "Tek planımız bu" diye kikirdediler. Keza Esra benim aletime, Jeniffer de dudaklarıma yumuldu. Bir anda topak olmuştu herkes. Hülya ve Gizem Tim'i kaldırıp yatak odassına yatağa götürdüler. Onları biz takip ettik. 1 geceliğine girdiğimiz otelde 2 gece daha yaşadık.

Yorumlar