Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GÜNLÜK 30/04/202 - Bölüm IV

GÜNLÜK 30/04/2020 Bölüm IV Duştan çıktıktan içilen kahveler, alkolün etkisi, ilk heyecan, yorgunluk... Hepsi birleşince el birliği ile masayı toplayıp uyumak en iyi fikir oldu bir anda. Ece Hakan ile bir odaya girdi. Mika ve Tuğçe bir odada, ben ise prensibim sebebiyle tek başıma 3üncü odada kalmıştım. öğlene doğru uyandığımda saat 11'i gösteriyordu. Yüzümü yıkayıp şortumu giydim ve aşağıya indim. Tuğçe ve Ece çoktan uyanmışlar, havuzun keyfini çıkarıyorlardı. Kahvemi hazırlayıp onların yanına geçtiğimde günaydınlaştık. "Hadi gelsene" diye seslendi Ece. "Tam havası" dedi gülerek. "ooo... çıplak havuz keyfi" diye güldüm. Kikirdiler. "Aslında mayo ile gelmiştik ama" diye güldü Tuğçe. "Ve anlaşılan kahvaltı niyetine birbirinizi yemişsiniz" diye güldüm. "Bu fırsatı kaçıramazdım" diye güldü Ece. "Ateş topu gibi kadın" diye Tuğçe'ye doğru yüzüp dudaklarına yapıştı Tuğçe'nin. Sıcak hava, güneş, dışarıdan izol...

GÜNLÜK - 30/04/2020 Bölüm III

GÜNLÜK - 30/04/2020 Tuğçe koltuğun üzerinde, Ece ise yerde Tuğçe'nin bacaklarının arasında, başını Tuğçe'nin göbeğine yaslamış vaziyette yorgunluklarını atarken Hakan bir yudum daha rakı içip "Cenk" dedi ve güldü. Ben de ona güldüm. Sonra duşa doğru hareketlendi. Mika'nın içinde öyle uzun kalmıştım ki, boşalmamak için kendimi zor tutuyordum. Tuğçe'nin iki kadınla sevişmesi, sonrasında Ece ve kocası ile yaptıkları, bu taze kadınlığın içinde seyrederken patlamamak... Zordu... Mika usulca ayağa kalktığında kadınlığından sızan sıvıları resmen aletimin üzerine oluk oluk akmıştı. "Oohh.... bu kadar çok geldiğimi tahmin bile edemezdim" diye mırıldanıp önüme diz çöktü ve aletimin üzerindeki kendi sıvılarını yalamaya başladı. Aletimin başı mosmordu. En ufak dokunuş bile fazlasıyla etkili oluyordu. Mika gülümsedi. "Bunu hep yapmayı istemişimdir" diye gülümsedi. Merakla ne yapacağını izlemeye başladım. Sağ eliyle kavradı aletimi ve baş parmağını...

Günlük - 30/04/2020 Bölüm 2

Günlük - 30/04/2020 Mika hala Hakan'ın kucağındaydı. Tam öpüşeceklerdi ki Ece Mika'nın elini tutup "Kocamdan önce beni" diye gülümseyip kendine çekti. Mika hızlıca Hakan'ın kucağından kalkıp onlara katıldı. Üç kadın ayakta olabildiğince ağırdan süzdüler birbirlerinin yüzlerini ve tepkilerini. Hakan ve ben masada bu üç güzelin birbirlerine ne zaman saldıracaklarını bekliyorduk heyecanla ki ilk hareket Mika'dan geldi. Ece'nin dudaklarına yapıştı hızlıca ve ansızın. Bir anda ikisi öpüşmeye başladılar. Dilleri öpüşmekten çok az sonra yaşayacakları anların baskın karakterini ortaya çıkarmaya uğraşır gibiydiler.  Tuğçe yüzünde bir tebessümle ikisinin öpüşmesini seyrederken onları teşvik etmek istercesine saçlarını okşuyordu. Tuğçe'nin elleri iki kadının kalçasına kaydığında ise Mika ve Ece gülümseyerek dudaklarını birbirlerinden ayırdılar. Tuğçe'yi iki yanından çevrelediler bedenleriyle. Tuğçe usulca Mika'nın dudaklarına uzandı ancak Mika kendini...

ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 26 - YASEMİN'İN CENK İLE TANIŞMASI

ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 26 -YASEMİN'İN CENK İLE TANIŞMASI Hava şartları nedeniyle Mineapolis'de kalmıştı uçak. Bizi de bir otele gönderdiler. Lobide odaları alırken "aa.. THY... Burda mı kalıyorsunuz" diye geldi Cenk. Kendini tanıttı. İşte Türk türkü buluyor" diye gülüştük. Sıcak kanlı sevecen zaten. Resepsiyonda ayak üstü sohbet ederken birşey isterseniz bana haber verin, yardımcı olurum, 3 aydır bu otelde yaşıyorum" dedi ve gittti. Odalara çıkmadan önce biraz dinlenip dışarı çıkmaya karar verdik ekipce. Nereye gidilir bilmiyoruz. Cenk oda numarasını vermişti. Bizim kaptan onu aradı, eğlenecek biryer diyince biraz gülüştüler telefonda kaptanla sonra kaptan da onu da davet etti. Akşam 8 gibi buluştuk lobide. Otelin restoranında birlikte birşeyler yedik. Şarap içtik. Saat 10:00 gibi kalktık. Cenk 3 tane taksi çağırdı ve bizi bir bara götürdü. Oradaki herkesi tanıyordu. Kapıdaki adamdan barmene, ve hatta dansçı kızlara kadar. İçip eğlenmeye başladık. Cenk g...

ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 25 - EV SAHİBİNİN KIZI

ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 25 - EV SAHİBİNİN KIZI Birkaç hafta geçmişti. Cuma günü işyerinden çıkmış kaldırımda yürüyordum ki arkamdan bir araba önce korna çaldı, sonra da "Cenk" diye Dr. Helen'in senini duydum. "Atla hadi" diye seslenince ikiletmeden kapıyı açıp arabaya bindim. Yanaktan öpüştük. "Nasılsın?" dedi, "iyiyim" diye yanıtladım. Güldü. "İşin var mı?" diye sordu. Yok diye yanıtladım. "O zaman haftasonu benimsin" diye güldü. "Bana uyar" diye yanıtladım. Arabayı direk eve sürdü. Daha kapıdan girer girmez dudaklarıma yapıştı. "Seni özledim" diye öpüştük bir müddet. Daha yaşım 18. 35lik bu beyaz tenli, uzun siyah saçlı, düzgün fizikli kadına saldırdım hemen açlıkla. Kalçalarına uzandı ellerim hemen ve onları sıktım. Dudaklarından kurtulup beyaz gömleğinin düğmelerini açıp sütyeninin altındaki göğüslerine saldırdım. "Yavaş... bütün haftasonu senin bunlar" diye gülüp kendini geri çekti. ...

ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 24- ASKERLİK ANISI

Askerdim. Binbaşının şoförlüğünü yapıyordum. Komutan 1 haftalığına Bodrum kampına tatile gelmişti. Bana da izin vermişti kafama göre takılmak için. Gece soluğu barın birinde aldım. Üst katta balkondan aşağı seyredip bira içiyordum. Belaya bulaşmak istemiyordum ama fırsatttan istifade de sağlam bir karıyı sabaha kadar becermek fena olmazdı Bodrum'da. Kendime av ararken onu gördüm. Mavi,tek parça boyundan bağlamalı, derin göğüs dekoltesi vardı. Yukarıdan göğüslerinin tüm güzelliği rahatlıkla görünüyordu. Çıkık kalçaları mavi elbisesinin arkasında resmen pot yapıyordu. Uzun siyah saçları vardı. Yüzünü görmeliydim ki kafasını kaldırıp yukarı baktığında göz göze geldik. Kalabalık bir arkadaş grubunun içindeydi. Yerimi değiştirip onu daha rahat görebileceğim bir noktaya geçtim. Gruptakileri biraz gözlemledim. Ki doğru avı seçmiştim. Kızlı erkekli grupta çiftler az çok kendini belli ediyordu ve benim ceylan tek başınaydı. Tabi bir ara sağ elindeki yüzük parmağındaki tek taşı görünce ni...

ESKİ DEFTERLER BÖLÜM 23 - ÇILGIN GENÇLİK

ESKİ DEFTERLER BÖLÜM 23 - ÇILGIN GENÇLİK Çok sarhoştular. Gülüp, kikirdeyip duruyorlardı. Suit odanın jakuzisini keşfetmeleri gecikmedi. İçi dolu, köpürtülmüş ve girilmeye hazır. Bu bana bile sürpriz olmuştu. Zeynep'e bunun için teşekkür etmeyi unutmalalıydım. Konsolun üzerindeki kovadan soğuk bir bira çıkarıp açtım ve bir yudum aldım. Sibel hiçbir şeye aldırış etmeden çırıl çıplak soyundu ve jakuzinin içine girdi. Halbuki içlerinde en çekingen, en mahçup ve en soğuk davranan o olmuştu. Sadece bana değil, gece boyunca herkese. Banyoya girdiğimde önce yüzüme baktı. Sonra da "jakuzi... çok hayal etmiştim, dayanamadım girdim" diye güldü. "Bira!" diyerek elimdeki kutuyu uzattım. "Teşekkür ederim!" diye yanıtladı ve birayı aldı. "Keyfini çıkar!" diye seslendim ve banyodan çıkmak üzere geri döndüm ki "Belki bunu paylaşabiliriz" diye seslendi ve bir yudum alıp tekrar bana doğru uzattı. Şaşırmıştım. Jakuziye doğru yaklaştım. Elimi uzatıp ...

ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 22 - GÜZİDE ABLA

ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 22 - GÜZİDE ABLA  Gülsüm, Yeşim, Hatice ve ben üniversite sınavı için birlikte çalışıyorduk. Bahar ayı. Havalar sıcak. ilkokul, ortaokul, lise beraber okumuştuk dördümüz. Aynı apartmanda oturuyorduk. Yeşim hariç hepimiz tek çocuktuk. Yeşim'in Güzide diye ablası vardı. Afeti devran bir esmer güzeli. Bizden 4 yaş büyüktü. Üniversiteyi 3 kere kazanmış ama istediği bölümü tutturamadığı için 4üncü kez giriyordu sınava. O ayrı çalışır, bize bulaşmazdı. Odasından dahi nadiren çıkardı. Ve çıktığında da bomba gibi düşerdi her yanıma. Askılı bulüz, pileli etek, uzun bacaklar, portakal büyüklüğünde göğüsler... Doğum günümdü. Sınav yakın olduğu için parti falan organize etmemiştik. Yeşim'lerde ders çalışıyorduk. Kızlar birşeyler hazırlayalım biz diye mutfağa geçtiler. Ben de önümdeki test kitabından kafamı kaldırmadan soru çözmeye devam ediyordum. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama bir anda "Mutlu yıllar sana" şarkılarıyla önde Yeşim elinde past...