ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 24- ASKERLİK ANISI


Askerdim. Binbaşının şoförlüğünü yapıyordum. Komutan 1 haftalığına Bodrum kampına tatile gelmişti. Bana da izin vermişti kafama göre takılmak için. Gece soluğu barın birinde aldım. Üst katta balkondan aşağı seyredip bira içiyordum. Belaya bulaşmak istemiyordum ama fırsatttan istifade de sağlam bir karıyı sabaha kadar becermek fena olmazdı Bodrum'da.

Kendime av ararken onu gördüm. Mavi,tek parça boyundan bağlamalı, derin göğüs dekoltesi vardı. Yukarıdan göğüslerinin tüm güzelliği rahatlıkla görünüyordu. Çıkık kalçaları mavi elbisesinin arkasında resmen pot yapıyordu. Uzun siyah saçları vardı. Yüzünü görmeliydim ki kafasını kaldırıp yukarı baktığında göz göze geldik. Kalabalık bir arkadaş grubunun içindeydi. Yerimi değiştirip onu daha rahat görebileceğim bir noktaya geçtim. Gruptakileri biraz gözlemledim. Ki doğru avı seçmiştim. Kızlı erkekli grupta çiftler az çok kendini belli ediyordu ve benim ceylan tek başınaydı. Tabi bir ara sağ elindeki yüzük parmağındaki tek taşı görünce nişanlı olduğunu anlamakta da gecikmemiştim. O ara kız ve kalabalık grubu yukarıya yöneldiler ve balkona, hem de benim olduğum tarafa doğru geldiler. Şans ayağıma kadar gelmişti ama kız da nişanlıydı. Yüzü bembeyaz, bebeksi bir masumiyet vardı. Gülüşü güzeldi. Gerçi bardaki her kadın benim içi o an fazlasıya güzel, fazlasıyla seksi ve fazlasıyla azdırıcıydı.

Dans ediyorlardı yanı başımda arkadaşlarıyla. Arada kesiyordum ama başım da derde girsin istemiyordum. O arada diğer tarafıma da yabancı 4 kişi gelince ben iki grubun tam arasında kaldım. O beğendiğim afet hemen yanımda aşağıyı seyrediyordu elinde bira şişesi. Onu izlerken yakaladı beni. Güldü. Ben de ona gülümsedim. Başımı diğer tarafa çevirip aşağıyı seyretmeye devam ederken omzuma dokundu bir el. Baktım. ki o. "asker misin?" diye sordu kulağıma eğilip. "Evet" diye yanıtladım. "Nişanlım da asker!" diye yanıtladı. O grupdaki çocuklardan biri yanına yanaşıp birşeyler söyledi. Kız başını salladı önce Hayır dercesine. Sonra çocuk başka birşeyler daha söyleyince bu kez evet dercesine salladı başını. Sonra da gruptakiler gitti. Bana döndü tekrar "Nerde askersin?" diye sordu. "Ankara, ama komutan kampa geldi, bana da kafa izni verdi 1 gece, ben de eğlenmeye çıktım" diye yanıtladım. "Arkadaşların?" diye sordum. "Burası sarmadı onları. Başka bir yere gittiler" diye yanıtladı gülerek. "Sen gitmeyecek misin?" diye sordum. "Burası iyi!" diye yanıtladı gülümseyerek gözlerimin içine. "Bira içer misin?" diye sordum. "Olur.. Ama ben ısmarlayayım, bekle alıp geleyim" diye birden bara doğru yürümeye başladı. Mavi elbisesinin altındaki kalçalarını sağa sola sallaya sallaya bara gitti. Biraları alıp geldi. "Teşekkürler" diye şişeleri tokuşturduk. "Hayırlı teskereler" diyerek bir yudum aldı birasından. Tabi müzik yüksek olunca bütün konuşmaları iyice birbirimizin kulağına eğilip yapmak zorunda kalıyorduk. "Bu arada ismim Aysel" diye elini uzattı. "Cenk" diye uzattım elimi. Tokalaştık önce sonra da hafifçe dudaklarıma götürdüm. Bu hoşuna gitmişti. "Çok centilmensin" dedi.

Üst katta müziğin ritmi ile de ufak ufak sallanmaya başlamıştık. Bedenini ince ince kıvırıyordu Aysel. Bir ara oryantal ritmli bir şarkı çalmaya başlayınca coştu birden. Vücudunu yılan gibi kıvırıyor, gerdan kırıyor, göğüs titretiyor, saçını savuruyordu. Tabi güzel oryantal yapınca da etrafımızdakilerin de dikkatini çekmişti. Seyredilmek ve fark edilmek hoşuna gitmiş olmalı ki Aysel figürlerini biraz daha erotik, biraz daha şehvetli mimiklerle, figürlerle süslerken uzun mavi elbisesinin eteğini de dizinin üzerine kadar yukarıya bir şekilde toplayıp yandan devasa bir yırtmaç yapmıştı kendine. Ve bacakları muhteşemdi. Ağzımın suyu aka aka izledim resmen ki bir ara salyamın aktığını da itiraf etmeliydim. Müzik tekrar tekno ritmlere dönünce Aysel durdu. Etraftakilerle birlikte alkışladık tabi. Birasını uzatıp "Harika dans ediyorsun" dedim. "Ağzının suyu aktı görmedim sanma" diye güldü Aysel. "Bira?" diye sordu. "Bu sefer benden" diye yanıtladım. Bara doğru yöneldik yarışırcasına bira ısmarlamak için. Benden önce ulaşmıştı bar tezgahına. Parayı uzatmak için arkasından uzandım ama bu esnada da kalçalarına yaslanmak zorunda kalmıştım. Tepki vermeyince biraz daha yüklendim. Yumuşacık kalçalarının arasına yaslamıştım aletimi kumaş pantolonumun arkasından. Aysel hiç umursamadı. Barmen biraları verip benim elimdeki paraya uzanınca "Yaaa" diye başını arkaya çevirdi. "Sonrakini sen ısmarla" diye güldüm. Hala aynı şekilde duruyorduk. Barmen biraları koydu tezgahın üzerine. Aysel kendininkini aldı, ben de benimkini almak için uzandım. Başını hafifçe çevirip gülümsedi gözlerini aşağıya kaydırarak. Bira şişelerini tokuşturduk. Birer yudum aldık. Kendimi hafifçe geri çekince Aysel yavaşça geri döndü. Ben de yan tarafa kayıp bar tezgahına dayadım sırtımı. O arada birisi içki almaya Aysel'in olduğu yerden yanaşınca bara Aysel benim önüme geçti. Sonra birden kendini bana yasladı. Kalkık aletim yine kalçaları ile buluşmuştu. Elimi beline doladım. Hafifçe yan dönüp gülümsedi ve sonra tekrar önüne döndü. Kalçalarını iyice bastırmıştı aletimin üzerine. Müziğin ritmine uygun ufak ufak da hareket ettirmeyi ihmal etmiyordu kalçalarını. Resmen patlatacaktı beni patnolonumun içine. Bir elimi yavaşça bacağına doğru indirdim okşayarak ve usul usul okşadım bacağını sağ kalçasının yanağını. Hiç olumsuz tepki vermemişti. Aksin kendini daha fazla bastırmıştı bana. Sağ omzuna küçük bir öpücük kondurdum. Başını sola doğru yatırıp saçlarını da sola doğru çekti. Bu kez dudaklarım boynuna uzandı ve hafifçe öptüm. Derin bir iç çekti Aysel. Göğüslerinin inip kalkışı iyice azdırıyordu beni. Birden döndü ve dudaklarıma yapıştı.

Barın önünde öpüşmeye başladık elimizde bira şişeleriyle. "Hadi gel" diye birden uzaklaştı dudaklarımdan ve elimden tutup beni üst kattaki lavaboların olduğu yere sürükledi. Bayanlar tuvaletine girdi, içeriyi hızlıca kontrol edip beni içeri çekti. Kendimizi hızlıca kabinlerden birine attık. Deli gibi öpüşmeye başladık. Ellerimiz hiç boş durmuyor, birbirimizin bedenlerini okşuyor, sıkıyorduk. Aysel'in eli aletime ulaştığında ise önce pantolonun üzerinden sıvazladı birkaç kez. Ben onun uzun mavi elbisesinin eteğini çoktan yukarı sıyırmış ve ellerimi sıcak kalçalarıyla buluşturmuştum bile. Onları sıkıp bırakmak hoşuma gitmişti. Yumuşacıktı. Dudaklarım ise boynuna dalmıştı önce. Elbisesinin askılarını yandan çıkarıp sütyenini aşağıya çekip göğüslerini serbest bırakmıştım. Açlıkla saldırdım göğüslerine Ayselin. "Hayvan gibi sik beni" diye inledi saçlarımı okşarken. Göğüslerini ısırıp somurdum. Elim kalçalarının arasından ıslak kadınlığına ulaştığında kilodunu hızlıca kenara itip bir parmağımı arkadan içine sokmuştum bile. "off..." diye inledi Aysel. Kemerimi çözmekte hiç zorlanmadı. Ve fermuarımı açmakta. Aletim sıcak avcunun içine ilk aldığında "Off... dehşet birşey bu" diye mırıldandı tekrar. "Ağzımı sik önce" diye mırıldanırken bir eliyle kalçalarının arkasından kadınılğına ulaşan elimi bileğimden tutup çekti ve orta parmağımı ağzına alıp somurdu. "Ne olursa olsun içime patla" diye inleyerek çömeldi önüme ve aletimin başını yalamaya başladı. Önce etrafında daireler çizdi diliyle. Sonra başını dudaklarının arasından ağzına kaydırdı ve somurdu. "Harikasın" diye inledim. Güldü aletim ağzında gözlerimin içine bakarken. Ve ağzını becermeye başladı aletimle. Ağzından çıkarıp sapından kavradı ve kendi yüzüne aletimle birkaç kez vurdu. "off.... Cenk... yarrak dediğin böyle olur..... Bunu sabah akşam yerim, saatlerce yalarım" diye mırıldanırken dışarıdan bir kadın "bana da bırak" diye seslendi kikirdeyerek. Aysel hiç oralı olmayıp yalamaya devam etti.

Aysel'i ayağa kaldırdım koltuk altlarından tutup. Klozetin üzerine oturdum. Eteğini beline topladı. "Hadi amında kaybet beni" diye mırıldandım aletimi sapından tutup. Yüzü bana dönük aletimin üzerine yaklaşınca göğüslerine yamuldum tekrar. O da aletimin üzerine oturmaya başladı. İnim inim inliyordu kucağımda. Arada tuvalete giren çıkanlar oluyor, bizim sesimizi duyup kikirdeyip gidiyorlardı. köküne kadar almıştı AYsel içine. "Biraz dur böyle, heryerimi doldurdun" diye mırıldandı. Sonra da yavaşça kalkmaya oturmaya başladı aletimin üzerine. Aylardır kadınsızlık, azmışlık... çok sürmedi patlamam. Oluk oluk içine patlayama başlayınca Aysel başımı göğüslerine gömdü resmen ve sıkıca bastırdı. "Iıhhhhhh" diye inledi bir süre. Sonra sakinleşti. Ben de sakinleştim. Böğürmemek için kendimi zor tutmuştum. Biraz öylece oturduk usul usul öpüştük. "Teşekkürler... Askerliğimin en unutulmaz gecesi" diye fısıldadım. "Bir bölük askere anlatsan da kimse inanmaz sana" diye güldü kucağığmdan kalkarken. Kadınlığından akan spermlerimi tuvalet kağıdı ile sildi. Kilodunu çıkardı. "Bu da ispatın olsun" diye bana uzattı. Kokladım.

"Hadi çıkalım" ded. Aletimi pantolonumun içine yerleştirip kabinden çıkmak için hareketlendik. Tabi Aysel önden çıktı. İçeride bir kadın "ooohh.. yedin yarağı rahatladın" diye güldü. "Asker sevindirdim" dedi Aysel gülerek. "ooo... vatana hizmet... kral kızsın" diye yanıtladı başka biri. "Haberimiz olaydı biz de el atardık" dedi gülerek başka biri. O arada ben kapıdan çıktım. "Hayırlı teskereler" dedi kadınlardan biri. "Saoğlun" diye kadınlar tuvaletinden çıktık.

"Ben gideyim" dedi Aysel. "Tamam" diyebildim sadece. "Seni aramak istersem" dedim. "Bu olmayacak" dedi. "Tamam" dedim. Ben bara yöneldim o da merdivenlerden alt kata. Bir bira daha aldım. Bir dikişte içip ben de çıktım bardan. Bir taksiye atlayıp kampa döndüm.


Yorumlar