ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 25 - EV SAHİBİNİN KIZI

ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 25 - EV SAHİBİNİN KIZI

Birkaç hafta geçmişti. Cuma günü işyerinden çıkmış kaldırımda yürüyordum ki arkamdan bir araba önce korna çaldı, sonra da "Cenk" diye Dr. Helen'in senini duydum. "Atla hadi" diye seslenince ikiletmeden kapıyı açıp arabaya bindim. Yanaktan öpüştük. "Nasılsın?" dedi, "iyiyim" diye yanıtladım. Güldü. "İşin var mı?" diye sordu. Yok diye yanıtladım. "O zaman haftasonu benimsin" diye güldü. "Bana uyar" diye yanıtladım.

Arabayı direk eve sürdü. Daha kapıdan girer girmez dudaklarıma yapıştı. "Seni özledim" diye öpüştük bir müddet. Daha yaşım 18. 35lik bu beyaz tenli, uzun siyah saçlı, düzgün fizikli kadına saldırdım hemen açlıkla. Kalçalarına uzandı ellerim hemen ve onları sıktım. Dudaklarından kurtulup beyaz gömleğinin düğmelerini açıp sütyeninin altındaki göğüslerine saldırdım. "Yavaş... bütün haftasonu senin bunlar" diye gülüp kendini geri çekti.

"Aysel hanım yok mu?" diye sordum gülerek. "Şimdilik sadece sen ve ben... Bırak da senin tadını çıkarayım biraz" diye güldü. "Hadi sen duşa gir. Senin için birkaç kıyafet de aldım. Banyoda. Onları giyersin" diye güldü. "Ben de güzel bir rakı masası kurayım" diye kikirdeyerek beni banyoya gönderdi.

Aletim kaskatıydı. Duş aldım. ve kurulanıp Helen'in bana aldığı kot pantolon ve tshirtü giydim. Geri döndüğümde salondaki masayı çoktan donatmıştı. Üzerinde beyaz tek parça arkadan fermuarlı mini etekli bir elbise vardı. Masayı hazırlarken Helen'e arkadan yanaştım ve kalçalarına yaslanıp boynuna bir öpücük kondurdum. "Yemekten önce seni burda domaltıp sikmek istiyorum" diye fısıldadım kulağına ellerim eteğinin altına uzandığında. Çıplak kalçasını okşadığımda eteğinin altından kilot olmadığını anlamakta gecikmemiştim. "Sen çoktan hazırsın" diye güldüm. "Off... Cenk... keyfini çıkar o zaman" diye yüzünü iyice masaya yasladı. Beyaz elbisesinin eteğini yukarı sıyırdım. Sulanmış kadınlığına eğilip biraz yaladım. Sonra pantolonun düğmelerini ve kemerini açıp aletimi yerleştirmeye başladım. "Oohh..." diye inledi Helen... "Hadi sik, amımın açlığını gider Cenk" diye inlediğinde aletimin tamamını sokmuştum. "Yavaş yavaş sikeyim seni de biraz amının tadını çıkarayım" diye yanıtladım gülerek. Kalçalarını sıkıp bırakmaya devam ederken usul usul girip çıkmaya devam ediyordum.

Kapı çaldı. İkimiz de bir anda donduk kaldık. Sonra bir kez daha çaldı. Bekledik. Ama üçüncü kez çalınca içinden çıktım Helen'in. Ben aletimi pantolunumun içine sokarken o da doğrulup eteğini aşağıya çekti ve kapıya yöneldi. Salondaki koltuklardan birine geçip oturdum.

Helen kapıyı açınca "Helen teyze, kusura bakma rahatsız etmedim umarım, tezimle ilgili bir sorunum var da çözemedim, müsaitseniz eğer" diyen bir kız sesi duydum. "Yani, genç bir misafirim var. Yemek yiyecektik tam" diye yanıtladı Helen "Yani çok uzun sürmeyecekse eğer!" diye sanki mecburmuş gibi içeri aldı. Tüm havam gitmişti bir anda. "Teşekkürler Helen teyze" diye kızın içeri girdiğini duydum. Tabi salona girdiğinde ağzım açık kalmıştı. 25lerinde sarışın, orta boylu, üzerinde askılı bir tshirt, altında kısacık şort ile sarışın bir afet dalmıştı içeri. "Cenk, bu Yasemin, evsahibimin kızı, tıp fakültesinde okuyor. Yemeği biraz beklesek olur değil mi, ödevi konusunda küçük bir yardıma ihtiyacı varmış." diye girdi salona Helen de. NEden içeri almak zorunda olduğunu anlamıştım. Ev sahibinin kızıydı. "Aa.. ben de kız arkadaşınız var sanmıştım" diye güldü kız. "Cenk benim okuttuğum bir lise öğrencisi. Liseyi bitirince burada bir firmada staja başladı. Bu cuma da yemeğe geldi bana" diye yuvarladı hemen. "aa.. bunu bilmiyordum. Ne kadar iyisiniz" diye yanıtladı kız. "Ooo.. rakı da içeceksiniz. Ay Helen teyze... şu sınavlar, dersler falan, ne iyi giderdi aslında ama"  diye mırıldandı. Helen ile göz göze geldik. Daha doğrusu benim kızı süzdüğümü yakalamıştı. "İstersen katıl sen de, babanlara haber ver" dedi Helen yüzünü biraz asarak. "Olur hemen geliyorum o zaman" diyerek kız salondan ve evden çıktı.

"Bu şımarık kızdan bıktım artık. Evde yakaladığı an bitiyor burada" diye hayıflandı. "Seninle de gecemizi mahvetti orospu" diye hayıflandı. Arkasından yakaladım. "Sorun değil. biraz daha sabrederim ben de" diyebildim. "Gözümden de kaçmadı değil.... kızı resmen gözlerinle becerdin" diye kikirdedi. "Valla afet birşey" diyebildim. "Terbiyesiz" diye güldü. "Ben varken utanmıyor musun!" diye ekleyince "Yok ya, yani güzel kız.." diyebildim. "Şaka şaka..." dedi gülerek. "O gelene kadar bari ağzına al" diye kendime çevirdim. "Yaramaz çocuk" diye ikiletmeden önümde çömeldi mutfakta ve pantolonumu çözüp aletimi çıkardı ve direk dudaklarının arasına yerleştirdi. Daha birkaç kez yalamıştı ki kapı çaldı. "Orospu geldi" diye hayfılanarak kalktı Helen. Ben de aletimi tekrar pantolonumun içine yerleştirmiştim.

Helen'in çıkardığı tabakları alıp masaya götürürken Yasemin de içeri girmişti. Bu kız resmen afetti. O kısacık zamanda ne zaman üstünü değişmiş, v yaka bir tshirt giymiş ve altındaki şortu çıkarıp etek giymişti anlamamıştım. Beyaz ojeli ayakları güzel görünüyordu. Bakımlıydı. "Rahatsız etmiyorum değil mi? Adın neydi?" diye yanağımdan bir makas aldı. "Cenk" dedim. "Yok, önemli değil" diye yanıtladım. "Hiç görmedim seni daha önce" dedi. "Yani normalde haftasonları da çalıştığım için dışarda yemek yiyorduk. Bu hatfasonu tatil olunca eve davet etti Helen hanım sağolsun" diye geçiştirdim.

Masaya oturmuştu hızlıca. Helen rakı kadehlerini doldurdu. Bir yandan yemek yeyip bir yandan rakı içmeye başladık. Kız hem şımarık hem de gevezeydi. Ben yavaş içiyordum. Ama kız biz daha birinciyi bitirmeden ikinci dubleyi devirmişti. "Hızlı içme istersen" diye uyardıysa da "Helen teyze, annemle babamdan izin aldım ders çalışacağız sabaha kadar diye, gece sendeyim, fırsatını bulmuşum içmez miyim" diye kikirdeyerek dikti rakı kadehini  yine tepeye. Ki biz ikinci dubleye başladığımızda o üçüncü dubleyi fondiplemişti. Kafası da kıyak olmuştu. "Ben lavaboya gideyim" diye kalkmaya çalışınca sendeledi. Helen kalkıp onu lavaboya götürdü. Birkaç dakika geçmeden de "Cenk" diye seslendi. Ben de lavaboya gittim. Yasemin üstüne kusmuş, lavaboda yere oturmuş bir yandan gülüyor, bir yandan ağlıyordu. "Gel şunu kaldıralım yardım et" dedi. Ama üstü başı kusmuk içindeydi. "Thisrütünü çıkartacağım yasemin, üstümüz kusmuk olmasın" dedi. Yasemin umursamadı bile. Kendi çıkardı. Dolgun göğüsleri sütyeninden taşıyordu. Eteğinin altındaki beyaz kilodu da görünüyordu. Koluna girdik ikimiz. "Duşa sokalım mı?" diye sordum. "İyi fikir" dedi Helen. Koluna girip onu küvete soktuk. "Sen çık, ben bunu kendine getireyim biraz" deyince banyodan çıktım. Ama kapıyı biraz aralık bırakıp onu soymasını ve duşa sokmasını seyrettim. Kız da Helen gibi süt beyazı tene sahipti. Kahverengi gözleri, sarı saçları. Dolgun göğüsleri ve irileşmiş göğüs uçları. Helen onu yıkadıkça kız kikirdiyor, apış arasını kapatmaya çalışıyordu. Bir ara elini çektiğinde kadınlığı tertemizdi. Hiç tüy yoktu. Helen de üstünü tamamen çıkarmıştı. "Deli kız" diye güldü Helen. "Helen teyze.... sen de çıplaksın, göğüslerin ne güzelmiş" diye elini uzattı Helen'in göğüslerine. "Kızım dur sırası değil" diye yanıtladı Helen ama kız elini çoktan göğüse uzatıp kavramıştı Helen'in. "Dur kızım" diye seslenince Helen "Aman Helen teyze, taş gibi kadınsın valla" diye kikirdedi bir eli kalçasını sıkınca. "Kız dur, alıcam altıma şimdi seni" diye seslendi Helen. Suyu kapatıp havluya uzandı ve kızı havluyla kuruladı. O arada tekrar hızlıca salona dönmüştüm. Aletimi çıkarıp 31 çekmemek için kendimi zor tutmuştum.

Yatak odasına geçtiklerini anlayınca tekrar koridora gidip onları dikizlemeye başladım. Helen kıza kendi iç çamaşırlarından birşeyler giydirmeye çalışıyordu. "Kızım, içerde yabancı erkek var" falan diye söylenirken "amannn... olsun,..." diye umursamıyordu kız. "Ne yapcak, sikecek mi sakni!" diye güldü. Helen birden durdu. "İster miydin?" diye sordu. "İsterim tabi" diye kikirdedi Yasemin. "Çağırıyorum bak" diye seslenince. "Ben giderim" diye doğruldu Yasemin. Hızlıca salona geri döndüm. Birkaç saniye geçmişti ki Yasemin çırıl çıplak içeri girdi salondan ve bana doğru yürüdü. "Helen teyzem beni sikmeni söyledi" diye dudaklarıma yapıştı hızlıca. Ateş parçasıydı. Deli gibi öpüşüyordu. Elleri hiç boş durmuyordu. Tshirtümü ne zaman çıkardı, pantolonumun kemerini ve düğmelerini ne zaman açtı anlamadım bile. Ayağa kaldırdı beni ve koltuğa çekerken pantolonum bacaklarımdan düşmüştü çoktan. Helen vücuduna havlu sarılı vaziyette bizi salonun kapısından izliyordu hiç ses çıkarmadan. Yasemin kilodumun içinden aletimi çıkardığında "off... Helen teyze, bu çocuğunki çok büyük" diye güldü. Sonra da bir çırpıda ağzına yerleştirmeye çalıştı. Yarısını anca sokabilmişti. "Ooo... çok büyük" diye güldü kendi kendine ve yalamaya devam etti. Ellerimi saçlarına götürüp kavradım ve ağzını becermeye başladım. Sokabildiğim kadar sokmaya uğraşınca bir ara öğürdü Yasemin. "Gel bakalım orospu" diye koltuk altlarından kaldırdım. Dudaklarına yamuldum önce. Sıkıp ısırıp emiyordum. ellerimi kalçalarına indirdim ve onları sıkmaya başladım hoyratça. Yasemin inlemeye başlamış, başımı göğüslerine daha sıkı bastırıyordu. Onu koltuğa ittim. Sırt üstü uzanınca üzerine uzandım ve aletimi kadınlığına yerleştirmeye başladım. "acıyor, acıyor, yavaş yavaş" diye inlemeye başladı Yasemin. Benim acıyacak hiç halim kalmamıştı. Başını soktuktan sonra gerisi yavaş yavaş girmeye başlamıştı. Taşaklarım kalçalarına değdiğinde "ooohhhhh" diye inledi Yasemin. "Güzel sik beni" diye mırıldandı dudaklarıma yapışmadan hemen önce. üzerine abanıp aletimi sokup çıkarmaya başladım. Bir elim de göğüslerini yoğuruyordu.

"off.. Helen teyze, çok güzel sikiyor Cenk!" diye inledi Yasemin. Anlaşılan Helen'i kapıda fark etmişti. Helen yanımıza geldi ve saçlarımı okşadı. "Göremiyorum ki!" diye güldü Helen. Yasemin beni üzerinde itince içinden çıkmak zorunda kaldım.  Kendini geriye çekip altımdan sıyrıldı hızlıca ve koltukta domaldı. "Hadi sik beni cenk, Helen teyze görsün beni nasıl siktiğini" diye inledi. Başını Yasemin'in kadınlığına yerleştirmeye başladığımda "off.. Helen teyze, bak nasıl giriyor koca yarak amıma" diye uzanıp Helen'in elini tuttu. "Off Helen teyze... harika" diye inledi. "Hadi sik cenk, vur amıma, taşaklarınla amımı döv" diye inlemeleri yavaş yavaş çığlığa dönmeye başladığında Helen artık dayanamadı ve dudaklarıma yapıştı. Üzerindeki havluyu bir çırpıda çekip attım. Belinden yakalayıp iyice kendime çektim. Göğüslerine yamuldum. Helen'e de yamulunca artık dayanacak gücüm kalmamıştı. "Patlayacağım" diye inlediğimde Yasemin birden önümden çekildi ve arkasını dönüp ağzını dayadı. Gözleri de Helen ve benim öpüşmemizdeydi. Birkaç kez somurduğunda ağzına patlamaya başlamıştım bile. Somurmaya devam ederken ben kıçımın üzerine koltuğa oturmuştum. Ağzından bırakmamıştı. Somurmaya devam etti ve sonuna kadar somurdu. Güç bele ağzından kurtarmıştım kendimi başını geri iterek.

Helen apar topar havluyu yerden alıp üzerine sardı. Yasemin ise ağzında spermlerimle kikir kikir gülüyordu. Diliyle dudaklarının etrafına spermlerimle yalanıyordu resmen. Ayağa kalktı. Helen'e uzanıp bir anda onun dudaklarına yapıştı. Helen de ben de şok olmuştuk. Bir ara dudağını çekip "Tadı güzel değil mi!" diye kikirdedi Yasemin. Bu kez Helen onun başını yakalayıp dudaklarına yapıştı. Dilleri birbirine dolaşmıştı birden. Elleri de bedenlerine.

İki kadın birbirlerine sarmaş dolaş ayakta öpüşürken ben de koltukta onları seyretmeye başlamıştım.

Yorumlar