ROMAN - BÖLÜM 15 - BÜŞRA'NIN KARARI

 

ROMAN – Bölüm 15 – Büşra’nın Kararı

 

Bir anda kocaman bir sessizlik oldu. Yasemin kırdığı potun farkına varmıştı. Büşra gözleri fal taşı gibi açılmış, ağzı iki parmak açık kalmıştı. Ben ise ne diyeceğimi hiç bilememiştim. Birkaç saniye sonra Büşra’nın yüzündeki şaşkınlık ifadesi, muzip bir tebessüm ile yer değiştirmeye başladı. Sonra da “Demek Cenk Bey!” diye güldü Büşra. “Bak bu kötü oldu” diye hayfılandı Yasemin. “Galiba, ama inanın Cenk ile sadece 1 gece, antalyaya geldiklerinde oldu.” Diye ekledim ben. “Yani biraz da benim ısrarımla oldu aslında. Cenk Bey odaları bile başka kattan istemişti ama” diye başlayıp hikayeyi anlattı. Hem ilk geceyi, hem de ikinci geceyi. Aslında seni korumak için anlatıyordu ama Büşra dinledikçe bacaklarını açıp kapatıyor, dilini dudaklarında gezdiriyordu. Bu arada ben de çoktan erekte olmuştum olayın heyecanı ile. Yasemin bunu fark etmiş, bir yandan anlatıyor, bir yandan da eliyle pikenin altından ufak ufak aletimi sıvazlıyordu.

 Yaemin Antalya’dan sonra bir şey olmadığını, Hakan ile takımlaşa başladığını ve hikayenin gerisini zaten bildiğini söyledi son olarak. “Cenk’in bu durumdan zarar görmesini istemem doğrusu Büşra” diye de ekledi sonuna. “Bunu bana nasıl anlatmadın hayret” diye gülümsedi Büşra. “Ve anlaşılan Cenk bey gerçekten sağlam” diye ekledi derin bir iç çekerek. “Adamın askerdeki lakabı Zenci imiş. Beyaz Zenci” diyorlarmış diye ekledi gülerek Yasemin. Konuyu değiştirmem gerekiyordu. Birden “kapıdan bizi izlediğini biliyorum aslında, ve banyoda yaptıklarınızı da” dedim. “O yüzden bu gecenin keyfini çıkarmaya Yasemin ve ben mi devam edeceğiz sen izlerken, yoksa eğlenceyi 3 kişilik mi yapacağız” diye ekledim. İkisi de bunu beklemiyor olmalı ki birden buz kestiler ve birbirlerine baka kaldılar. Bu kez o hınzır ve muzip gülümseme benim yüzümdeydi. “Tercihlerinize de saygı duyarım, ve eğer gitmemi istersen de giderim Yasemin” diye ekledim. “Enişte” diyerek ayağa kalktı Büşra. Masaya yöneldi ve Yasemin’in rakı bardağını bir dikişte içip bitirdi. Sonra rakı kadehini tekrar doldurdu ve yanında bir bardak su ile bize uzattı.  Yasemin bir yudum aldı, sonra da ben. Anlaşılan karar vermeye uğraşıyordu Büşra. “Risk yoksa eğlence yok” diye gülümsedi. Yasemin gülümseyerek ayağa kalktı üzerimizdeki pikeyi de kaldırarak. Koltukta kalkık aletimle Büşra’nın önünde çırıl çıplaktım. Büşra hiç konuşmadan önümde diz çöktü. Koltuğun köşesine kaykıldım. Bir bacağımı koltuğun üzerine koydum, diğer ayağım yerdeydi. Büşra koltuğun üzerine oturdu önce. Aletimi eliyle sıvazladı birkaç kez. “Seyretmek ile yaşamak arasındaki fark” diye mırıldandı. Yasemin de yere hemen koltuğun yanına oturdu. Elini kasıklarıma uzatıp gezdirmeye başladı. Bu arada Büşra Yasemin’e doğru eğilip dudaklarına bir buse kondurdu önce. Sonra iki kadının elleri aletimin üzerinde buluştu usulca ve birbirlerini deli gibi öpmeye, dudaklarını yalamaya, ısırmaya ve birbirlerinin dillerini emmeye başladılar. “Siz gerçekten de yakınmışsınız” diye gülümsedim. “Sana söylemiştim” diye yanıtladı Yasemin. Sonra da Büşra’nın kalın dudaklarını aletimin başında hissettim. Koltuğa yüz üstü uzanmıştı Büşra. Başını aletimin tam hizasına getirmişti ve aletimin başını dudaklarının arasına alıp hafif hafif emmeye başladı. Tek yaptığı dili ile başının etrafında gezilmek, deliğin olduğu yerden hafifçe emmek, dudaklarını aletimin başının etrafında gezdirmekti. Yasemin’in de ona katılması gecikmedi. İki kadın birbirlerinin gözlerinin içine baka baka aletimi öpüyor, yalıyor, emiyordu. Arada dilleri aletimin etrafında buluşuyor, sonra dillerini dudakları takip ediyor ama aletimin de yüzlerinden, yanaklarından ayrılmasına müsaade etmiyorlardı. Yasemin başını hafifçe geri çekince Büşra bu kez ağzını kocaman açtı ve yarısına kadar ağzına soktu. Sonra dudaklarını kısarak geri çıkardı başına kadar ve birkaç kez ağını becerdi aletimle eliyle sıvazlamayı da ihmal etmeden. Sonra başına kadar çıkardı ve hafifçe emdi başını ve dili ile sünnet çizgisinin üzerinde kalan kısmı yaladı. Başına bir öpücük kondurdu ve Yasemin’in ağzına uzattı aletimi.

 

Büşra’nın yaptığını bu kez Yasemin yapıyordu ve Büşra’da yüzünde kocaman bir tebessümle Yasemin’in bana yaptığı oral seksi izliyordu. Sıra tekrar Büşra’ya gelmişti. “Keyfini çıkar” diye seslendi Yasemin ayağa kalkarken. Masaya yürüdü, rakı kadehini fondip yaptı. Tekrar doldurdu ve bana getirdi. Sehpanın üzerinden de bir sigara yakıp uzattı. Sonra da yine eski yerine, koltuğun yanına diz çöktü. Büşra aletimi Yasemin’e uzattı. Sigaram bitene kadar iki kadın aletimi keyifle yalamaya devam ettiler. İkinci kez olunca benim de dayanma gücüm artmıştı. Büşra’nın oral seksini izlemek oldukça keyifliydi doğrusu çünkü sadece ağzına  almıyor, sanki aletimle sevişiyordu. Bir ara yasemin aletimi tek eliyle sıvazlarken, iki kadının dudakları buluştu yine. Yasemin’in Büşra’nın üst dudağını yakalayıp emdi, ısırdı. Arada dudakları ayrılsa da yine birleşiyor, kah küçük buselerle, kah derin emişlerle öpüşüyorlardı. Büşra aletimi ağzına aldığında tekrar, ince kalem kaşları memnuniyetini belirtircesine iniyor, kalkıyor, dolgun dudakları aletimin çevresini tamamen kavrıyor, ağzının içinde yanağına dayandığı zaman pembe yanakları dışa açılıyordu. Türbanı hala başında duruyordu. Büşra aletimi Yasemin’in eline teslim etti. Doğrulup ayağa kalktı. Önce üzerindeki bolero tarzı siyah yeleği çıkardı. Saten geceliğinin altındaki sütyensiz göğüslerinin başları çoktan irileşmişti. Bu kızın vücudu muhteşemdi doğrusu. Mankenlere taş çıkartacak düzgün bir fiziği vardı. Omuzlarının yuvarlakları, geniş ve belirgin köprücük kemikleri, uzun boynu… Sonra baş örtüsünü çıkarmaya başladı yavaşça. Gözgözeydik. Şekilli yüzü kısa kesilmiş saçları ortaya çıkınca çok daha güzel görünmüştü. Burnu, gözleri, kulakları öylesine orantılıydı ki, çıkık elmacık kemikleri ve minik gamzeleri ile her şeyi tamdı. Yasemin de ben de önümüzde soyunan bu tanrıçayı izlemekten başka bir şey yapmıyorduk. Saten geceliğin ip askılarını omuzlarından düşürdü Büşra. Gecelik, tenindeki en ufak bir prüze takılmadan kayıp yavaşça ayağının dibine kadar indi. Tertip hatun yıkılıyor resmen haberin olsun” diye ağzı sulana sulana anlatıyordu Hakan.

 

“Oğlum, benim başıma belayı sarmayın, manken de siktik, başıma geleni biliyorsun” diye çıkıştım. “Terto, hatun bayağı taş. Ayakta aforodit duruyordu karşımda inan. Göğüslerinin iriliği, göğüs uçlarının kahverengiliği, kadınlığı… Öyle özel tıraşlamış ki, ince bir çizgi yukarıya doğru böyle gidiyor. Ayakta hafifçe döndüğünde ise görmeliydin kalçalarının güzelliğini. Özene bezene yapmış resmen anası babası bu kızı. Kapanınca da tüm güzelliklerini gizlemiş. Muhafazakar olmasa, tüm playboylar peşine düşer dünyanın dört bir yanından” diye devam etti Hakan anlatmaya. “Sonunda ikisini de becerdin yani” diye ekledim. “Yok, zaten orda patladı olay” diye durdu Hakan. “Nasıl yani, olum hatun alev alev yanıyor, bizi izledi, ağzına da aldı, sikemedin yani öyle mi?” diye güldüm. “Valla öyle oldu. Ben aşağı eğilip Yasemin’e katılacak yada bana uzanıp dudaklarıma yapışacak diye beklerken senin Büşra ayaklarının dibine düşen saten geceliği tutup üzerine geçirdi tekrar. Başörtüsünü geri taktı, bolerosunu geri giydi ve koltuktan inip “Bunu istiyorsanız, Cenk ile sevişmemi sağlasınız” diye yürüyüp gitti.

 Yasemin ve ben donduk kaldık. Ne diyeceğimizi bilemedik. Kaskatı sikim bile anında söndü.” Dedi. “Yasemin Büşra’nın peşinden gitti, yapma etme, şöyledir, böyledir. Yok… Senin Büşra nuh dedi peygamber demedi. Hatta Yasemin üzerine fazla gidince biraz kapışır gibi oldular. Yasemin burnundan soluyarak geldi salona. “inatçı orospu, neden kaçırdım ki ağzımdan ben bunu” diye başladı kendi kendine söylenmeye. “Hakan, ne yapıp edip Cenk’i ika etmemiz lazım” diye bana döndü tertip. “ dedi Hakan.

 “Haa… sen de öncü birlik olarak geldin yani. Ardından Yasemin gelecek öyle mi!,” diye hiddetlendim ben de biraz. “Tertip, sabaha kadar konuştuk, yok dedik, onu dedik, bunu dedik, hatta ben bu geceyi unutalım, ben bir daha gelmeyeyim, seninle olmak zorunda değilim” falan gibi birsürü terso da yaptım ama yemedi hiçbirini. Yasemin bir taraftan, Büşra bir taraftan ille de ikna etsen etsen sen edersin” diye başımın etini yediler. Senin anlayacağın başımız belada. Yasemin de gelecek sana haberin olsun. “ diye ekledi. “Lan olum, siz keyif yaşayacaksınız diye ben niye risk alıyorum, biliyorsun” diye yanıtladım. Telefonu çaldı Hakan’ın. Arayan Yasemin’di. “Hiç beni karıştırmayın, ne haliniz varsa görün” diye ayaklandım ki “Söyleyeyim, kabul ederse” dedi Hakan. “Etmiyorum” dedim direk. “Yook lan dur, Büşra ve Yasemin xxx AVM’delermiş. Otoparkta buluşalım diyor Yasemin” dedi. “Tertip, en azından beni kurtar şunlardan, yok diyorsan da yok de. Uzamasın kapatalım” diye ekledi. “Hakan, bunu yapmayacağımı biliyorsun değil mi! Diye sordum tekrar. Üstelemedi. “Tamam tertip, domuz inadın tuttu yine, alacağın olsun. Ama kaçırdığın parça ve muamelesi bu dünya üzerinde nadir denk gelir!” diye ekledi. Güldüm. “Sanki benim değil de senin kaçırdığın fırsatı geri yakalamaya uğraşıyorsun terto!” diye güldüm. “Ya oğlum hatun dehşet birşey, tamam sen de çok güzel karı becerdin, ama bu gerçekten başka” diye ekledi. “Yok” dedim. Telefonu çaldı Hakan’ın. Arayan Yasemin’di. “Naptın, konuştun mu Cenk ile?” diye sordu. “yok, nuh diyor peygamber demiyor” diye yanıtladı Hakan. “Daha fazla da ısrar etmenin anlamı yok” diye ekledi. “Hadi görüşürüz” diyerek kapattı telefonu. “Hadi kalkalım” dedim. “Ben eve geçeyim artık, sen de Yasemin’in kollarına koş” diye güldüm. “Yok tertip, bu gece sendeyim, dırdır çekemem sabaha kadar, bir şişe viski alalım devirelim” diye iç geçirdi. “Ben de sabaha kadar beynimi yıkamanı çekemem, konuyla ilgili tek kelime etmeyeceksen gel” diye güldüm. Yolda durup bir şişe viski aldık eve geçtik ve şişe bitene kadar konu dışında her şeyden konuştuk.

Yorumlar