Bir anda kocaman bir
sessizlik oldu. Yasemin kırdığı potun farkına varmıştı. Büşra gözleri fal taşı
gibi açılmış, ağzı iki parmak açık kalmıştı. Ben ise ne diyeceğimi hiç
bilememiştim. Birkaç saniye sonra Büşra’nın yüzündeki şaşkınlık ifadesi, muzip
bir tebessüm ile yer değiştirmeye başladı. Sonra da “Demek Cenk Bey!” diye
güldü Büşra. “Bak bu kötü oldu” diye hayfılandı Yasemin. “Galiba, ama inanın
Cenk ile sadece 1 gece, antalyaya geldiklerinde oldu.” Diye ekledim ben. “Yani
biraz da benim ısrarımla oldu aslında. Cenk Bey odaları bile başka kattan
istemişti ama” diye başlayıp hikayeyi anlattı. Hem ilk geceyi, hem de ikinci
geceyi. Aslında seni korumak için anlatıyordu ama Büşra dinledikçe bacaklarını
açıp kapatıyor, dilini dudaklarında gezdiriyordu. Bu arada ben de çoktan erekte
olmuştum olayın heyecanı ile. Yasemin bunu fark etmiş, bir yandan anlatıyor,
bir yandan da eliyle pikenin altından ufak ufak aletimi sıvazlıyordu.
Yaemin Antalya’dan
sonra bir şey olmadığını, Hakan ile takımlaşa başladığını ve hikayenin gerisini
zaten bildiğini söyledi son olarak. “Cenk’in bu durumdan zarar görmesini
istemem doğrusu Büşra” diye de ekledi sonuna. “Bunu bana nasıl anlatmadın
hayret” diye gülümsedi Büşra. “Ve anlaşılan Cenk bey gerçekten sağlam” diye
ekledi derin bir iç çekerek. “Adamın askerdeki lakabı Zenci imiş. Beyaz Zenci”
diyorlarmış diye ekledi gülerek Yasemin. Konuyu değiştirmem gerekiyordu. Birden
“kapıdan bizi izlediğini biliyorum aslında, ve banyoda yaptıklarınızı da”
dedim. “O yüzden bu gecenin keyfini çıkarmaya Yasemin ve ben mi devam edeceğiz
sen izlerken, yoksa eğlenceyi 3 kişilik mi yapacağız” diye ekledim. İkisi de
bunu beklemiyor olmalı ki birden buz kestiler ve birbirlerine baka kaldılar. Bu
kez o hınzır ve muzip gülümseme benim yüzümdeydi. “Tercihlerinize de saygı
duyarım, ve eğer gitmemi istersen de giderim Yasemin” diye ekledim. “Enişte”
diyerek ayağa kalktı Büşra. Masaya yöneldi ve Yasemin’in rakı bardağını bir
dikişte içip bitirdi. Sonra rakı kadehini tekrar doldurdu ve yanında bir bardak
su ile bize uzattı. Yasemin bir yudum
aldı, sonra da ben. Anlaşılan karar vermeye uğraşıyordu Büşra. “Risk yoksa
eğlence yok” diye gülümsedi. Yasemin gülümseyerek ayağa kalktı üzerimizdeki
pikeyi de kaldırarak. Koltukta kalkık aletimle Büşra’nın önünde çırıl
çıplaktım. Büşra hiç konuşmadan önümde diz çöktü. Koltuğun köşesine kaykıldım.
Bir bacağımı koltuğun üzerine koydum, diğer ayağım yerdeydi. Büşra koltuğun
üzerine oturdu önce. Aletimi eliyle sıvazladı birkaç kez. “Seyretmek ile
yaşamak arasındaki fark” diye mırıldandı. Yasemin de yere hemen koltuğun yanına
oturdu. Elini kasıklarıma uzatıp gezdirmeye başladı. Bu arada Büşra Yasemin’e
doğru eğilip dudaklarına bir buse kondurdu önce. Sonra iki kadının elleri
aletimin üzerinde buluştu usulca ve birbirlerini deli gibi öpmeye, dudaklarını
yalamaya, ısırmaya ve birbirlerinin dillerini emmeye başladılar. “Siz gerçekten
de yakınmışsınız” diye gülümsedim. “Sana söylemiştim” diye yanıtladı Yasemin.
Sonra da Büşra’nın kalın dudaklarını aletimin başında hissettim. Koltuğa yüz
üstü uzanmıştı Büşra. Başını aletimin tam hizasına getirmişti ve aletimin başını
dudaklarının arasına alıp hafif hafif emmeye başladı. Tek yaptığı dili ile
başının etrafında gezilmek, deliğin olduğu yerden hafifçe emmek, dudaklarını
aletimin başının etrafında gezdirmekti. Yasemin’in de ona katılması gecikmedi.
İki kadın birbirlerinin gözlerinin içine baka baka aletimi öpüyor, yalıyor,
emiyordu. Arada dilleri aletimin etrafında buluşuyor, sonra dillerini dudakları
takip ediyor ama aletimin de yüzlerinden, yanaklarından ayrılmasına müsaade
etmiyorlardı. Yasemin başını hafifçe geri çekince Büşra bu kez ağzını kocaman
açtı ve yarısına kadar ağzına soktu. Sonra dudaklarını kısarak geri çıkardı
başına kadar ve birkaç kez ağını becerdi aletimle eliyle sıvazlamayı da ihmal
etmeden. Sonra başına kadar çıkardı ve hafifçe emdi başını ve dili ile sünnet
çizgisinin üzerinde kalan kısmı yaladı. Başına bir öpücük kondurdu ve
Yasemin’in ağzına uzattı aletimi.
Büşra’nın yaptığını bu
kez Yasemin yapıyordu ve Büşra’da yüzünde kocaman bir tebessümle Yasemin’in
bana yaptığı oral seksi izliyordu. Sıra tekrar Büşra’ya gelmişti. “Keyfini
çıkar” diye seslendi Yasemin ayağa kalkarken. Masaya yürüdü, rakı kadehini
fondip yaptı. Tekrar doldurdu ve bana getirdi. Sehpanın üzerinden de bir sigara
yakıp uzattı. Sonra da yine eski yerine, koltuğun yanına diz çöktü. Büşra
aletimi Yasemin’e uzattı. Sigaram bitene kadar iki kadın aletimi keyifle
yalamaya devam ettiler. İkinci kez olunca benim de dayanma gücüm artmıştı.
Büşra’nın oral seksini izlemek oldukça keyifliydi doğrusu çünkü sadece ağzına almıyor, sanki aletimle sevişiyordu. Bir ara
yasemin aletimi tek eliyle sıvazlarken, iki kadının dudakları buluştu yine.
Yasemin’in Büşra’nın üst dudağını yakalayıp emdi, ısırdı. Arada dudakları
ayrılsa da yine birleşiyor, kah küçük buselerle, kah derin emişlerle
öpüşüyorlardı. Büşra aletimi ağzına aldığında tekrar, ince kalem kaşları
memnuniyetini belirtircesine iniyor, kalkıyor, dolgun dudakları aletimin
çevresini tamamen kavrıyor, ağzının içinde yanağına dayandığı zaman pembe
yanakları dışa açılıyordu. Türbanı hala başında duruyordu. Büşra aletimi
Yasemin’in eline teslim etti. Doğrulup ayağa kalktı. Önce üzerindeki bolero
tarzı siyah yeleği çıkardı. Saten geceliğinin altındaki sütyensiz göğüslerinin
başları çoktan irileşmişti. Bu kızın vücudu muhteşemdi doğrusu. Mankenlere taş
çıkartacak düzgün bir fiziği vardı. Omuzlarının yuvarlakları, geniş ve belirgin
köprücük kemikleri, uzun boynu… Sonra baş örtüsünü çıkarmaya başladı yavaşça.
Gözgözeydik. Şekilli yüzü kısa kesilmiş saçları ortaya çıkınca çok daha güzel
görünmüştü. Burnu, gözleri, kulakları öylesine orantılıydı ki, çıkık elmacık
kemikleri ve minik gamzeleri ile her şeyi tamdı. Yasemin de ben de önümüzde
soyunan bu tanrıçayı izlemekten başka bir şey yapmıyorduk. Saten geceliğin ip
askılarını omuzlarından düşürdü Büşra. Gecelik, tenindeki en ufak bir prüze
takılmadan kayıp yavaşça ayağının dibine kadar indi. Tertip hatun yıkılıyor
resmen haberin olsun” diye ağzı sulana sulana anlatıyordu Hakan.
“Oğlum, benim başıma
belayı sarmayın, manken de siktik, başıma geleni biliyorsun” diye çıkıştım.
“Terto, hatun bayağı taş. Ayakta aforodit duruyordu karşımda inan. Göğüslerinin
iriliği, göğüs uçlarının kahverengiliği, kadınlığı… Öyle özel tıraşlamış ki,
ince bir çizgi yukarıya doğru böyle gidiyor. Ayakta hafifçe döndüğünde ise
görmeliydin kalçalarının güzelliğini. Özene bezene yapmış resmen anası babası
bu kızı. Kapanınca da tüm güzelliklerini gizlemiş. Muhafazakar olmasa, tüm
playboylar peşine düşer dünyanın dört bir yanından” diye devam etti Hakan
anlatmaya. “Sonunda ikisini de becerdin yani” diye ekledim. “Yok, zaten orda
patladı olay” diye durdu Hakan. “Nasıl yani, olum hatun alev alev yanıyor, bizi
izledi, ağzına da aldı, sikemedin yani öyle mi?” diye güldüm. “Valla öyle oldu.
Ben aşağı eğilip Yasemin’e katılacak yada bana uzanıp dudaklarıma yapışacak
diye beklerken senin Büşra ayaklarının dibine düşen saten geceliği tutup
üzerine geçirdi tekrar. Başörtüsünü geri taktı, bolerosunu geri giydi ve
koltuktan inip “Bunu istiyorsanız, Cenk ile sevişmemi sağlasınız” diye yürüyüp
gitti.
Yasemin ve ben donduk
kaldık. Ne diyeceğimizi bilemedik. Kaskatı sikim bile anında söndü.” Dedi.
“Yasemin Büşra’nın peşinden gitti, yapma etme, şöyledir, böyledir. Yok… Senin
Büşra nuh dedi peygamber demedi. Hatta Yasemin üzerine fazla gidince biraz
kapışır gibi oldular. Yasemin burnundan soluyarak geldi salona. “inatçı orospu,
neden kaçırdım ki ağzımdan ben bunu” diye başladı kendi kendine söylenmeye. “Hakan,
ne yapıp edip Cenk’i ika etmemiz lazım” diye bana döndü tertip. “ dedi Hakan.
“Haa… sen de öncü birlik
olarak geldin yani. Ardından Yasemin gelecek öyle mi!,” diye hiddetlendim ben
de biraz. “Tertip, sabaha kadar konuştuk, yok dedik, onu dedik, bunu dedik,
hatta ben bu geceyi unutalım, ben bir daha gelmeyeyim, seninle olmak zorunda
değilim” falan gibi birsürü terso da yaptım ama yemedi hiçbirini. Yasemin bir
taraftan, Büşra bir taraftan ille de ikna etsen etsen sen edersin” diye başımın
etini yediler. Senin anlayacağın başımız belada. Yasemin de gelecek sana
haberin olsun. “ diye ekledi. “Lan olum, siz keyif yaşayacaksınız diye ben niye
risk alıyorum, biliyorsun” diye yanıtladım. Telefonu çaldı Hakan’ın. Arayan
Yasemin’di. “Hiç beni karıştırmayın, ne haliniz varsa görün” diye ayaklandım ki
“Söyleyeyim, kabul ederse” dedi Hakan. “Etmiyorum” dedim direk. “Yook lan dur,
Büşra ve Yasemin xxx AVM’delermiş. Otoparkta buluşalım diyor Yasemin” dedi.
“Tertip, en azından beni kurtar şunlardan, yok diyorsan da yok de. Uzamasın
kapatalım” diye ekledi. “Hakan, bunu yapmayacağımı biliyorsun değil mi! Diye
sordum tekrar. Üstelemedi. “Tamam tertip, domuz inadın tuttu yine, alacağın
olsun. Ama kaçırdığın parça ve muamelesi bu dünya üzerinde nadir denk gelir!”
diye ekledi. Güldüm. “Sanki benim değil de senin kaçırdığın fırsatı geri
yakalamaya uğraşıyorsun terto!” diye güldüm. “Ya oğlum hatun dehşet birşey,
tamam sen de çok güzel karı becerdin, ama bu gerçekten başka” diye ekledi.
“Yok” dedim. Telefonu çaldı Hakan’ın. Arayan Yasemin’di. “Naptın, konuştun mu
Cenk ile?” diye sordu. “yok, nuh diyor peygamber demiyor” diye yanıtladı Hakan.
“Daha fazla da ısrar etmenin anlamı yok” diye ekledi. “Hadi görüşürüz” diyerek
kapattı telefonu. “Hadi kalkalım” dedim. “Ben eve geçeyim artık, sen de
Yasemin’in kollarına koş” diye güldüm. “Yok tertip, bu gece sendeyim, dırdır
çekemem sabaha kadar, bir şişe viski alalım devirelim” diye iç geçirdi. “Ben de
sabaha kadar beynimi yıkamanı çekemem, konuyla ilgili tek kelime etmeyeceksen
gel” diye güldüm. Yolda durup bir şişe viski aldık eve geçtik ve şişe bitene
kadar konu dışında her şeyden konuştuk.
Yorumlar
Yorum Gönder