ROMAN - BÖLÜM 17 -- SİNEMA

 

ROMAN  - BÖLÜM 17-  Sinema

 İnşaata ulaştığımda saat sabahın 3ünü gösteriyordu. Otelden çıkmadan içtiğim kahve ve takviye gıdalarım, hızlıca toparlanmamı sağlamıştı. Yol boyunca telefona konuştum ve bilgi aldım. Durum sandığımdan daha ciddiydi. Pazar günü  öğlene kadar bayağı bir uğraştırdı bizi işler. Eve gittiğimde ılık bir duş aldım ve bornozla kendimi yatağa bıraktım.  Uyandığımda Pazartesi saat 10’du. Oldukça yorgun ve bitkindim ve hiç işe gitmek istemiyordum. Yataktan doğrulmak istedim ama başım dönünce tekrar geri uzandım. Oteldeki şantiye şefini aradım. Biraz rahatsız olduğumu başınım döndüğünü ve işe gelmeyeceğimi söyledim. Beş dakika geçmeden Yasemin Hanım aradı. Birşeye ihtiyacım olup olmadığını sordu. Yorgunluktan olduğunu söyleyip dinlenirsem iyi olacağımı söyledim. Telefonu kapattım ve tekrar uykuya daldım.

Öğlenden sonra saat 2 gibi uyandım. Hakan mesaj atmıştı İstanbul'dayım, müsait olunca ara diye. Kalkıp bir kahve aldım kendime. Daha iyiyidim. Hakan'ı aradım. Birşeye ihtiyacım olup olmadığını sordu. Biraz sohbet edip kapattım telefonu. Arkasından Büşra Hanım aradı. O da birşeye ihtiyacım olup olmadığını sordu. Teşekkür edip ona da kapattım telefonu. Sonra Yasemin aradı. "Tamam.. pes, açıktım" diye yanıtladım Yasemin'e. Gülmeye başladı. "Tamam kızma hemen, Hakan ile beraberiz, birşeyler alır geliriz" diye güldü telefonda. 

Telefonu kapatıp kahvemi yudumladım keyifle bir sigara eşliğinde. Sonra da yatak odasına geçip üzerime eşofman takımımı giyip salona döndüm. Çok geçmeden kapı çalınca Hakan ve Yasemin gelmiştir diyerek açtım kapıyı. Ellerinde pizza kutuları ve kola ile gelmişlerdi. "Hadi geçin salona" diye içeri davet ettim ikisini. Pizzaları hızlıca açıp yemeye başladık. "Büşra!" diye söze girmişti ki Hakan. "Tertip..." diye durdurdum. "Cenk, bak gerçekten, onun için gelmedik ama üçümüz bir aradayken şu işi bir daha konuşalım" diye başladı ikisi birden muhabbete. Sonunda pes ettim. "Tamam.. Ama sadece 1 kez ve oral seks. Başka yok" diye yanıtladım. "Hepsi bu kadar..." diye ekleyince güldü ikisi de. "Ya kral adamsın be tertip" diye güldü Hakan. "Bak, başıma bir çorap ördünüz, umarım sonu önceki gibi bitmez" diye ekledim. "Hatta arayın, şimdi, bu gün aradan çıkaralım" diye ekleyince ikisi de şaşırdı. "Nasıl yani!" diye sordu Yasemin. Saate baktım. "Tamam, sinemada, xxx AVM'deki sinema güzel yer" diye ayaklandım. "Hadi fikrimi değiştirmeden arayın" diye masadan kalktım ve yatak odasına yöneldim. "Bu adam harbiden çılgın..." diye kikirdedi Yasemin. "Tahmin bile edemezsin, adam nöbette yoldan geçen turist kızı tavlayıp sikecek kadar çılgın" diye güldü Hakan. "Hakan...." diye seslendim onu duyunca. "Tamam tertip, tamam" diye güldü yanıtladı Hakan. 

O arada Yasemin Büşra'yı arada. Ben yatak odasında üstümü değiştirirken ne konuştular bilmiyorum ama döndüğümde. "Tamam..." diye güldü Yasemin. Ortalığı toparlayıp Yasemin'in arabasıyla AVM ye gittik. Büşra ile buluştuk. Önce birer kahve içtik. Üçü kikirdeye kikirdeye sohbet ettiler. Ben biraz soğuk kaldım. O sırada Yasemin biletleri almıştı internetten. "Hadi seans başlıyor" diyince ayaklanıp salonların önüne geldik. "Siz bu filme, biz de bu filme" diye güldü Yasemin. 

Patlamış mısır ve kola alıp salona girdik. Film henüz başlamıştı. Özel localardan birine yönlendirdi bizi ışıkçı çocuk. Bahşişini verince gitti. Bizden başka kimse yoktu locada. Filmin ilk yarısında oturup sadece filmi seyrettik. Arada Yasemin ve Hakan ile buluştuk. Hakan kaş göz işareti yaptı birşey oldu mu diye, ben de yok dercesine yanıtladım. İkinci bölümün anonsu yapılınca tekrar salona dönüp yerlerimizi aldık. 

Karanlıkta eli bacaklarımın üzerinde gezmeye başladığında kulağıma “Müsadenle” diye fısıldadı kulağıma. Dudağıma küçük bir buse kondurmak için uzanmıştı ki yanağımı çevirdim. Elini pantolonumun üzerinden aletimde gezdirmeye başladı. “Anlattığı kadar varmış” diye mırıldandı aletimi avuçladığı zaman. Hafifçe öne kaydırdım bedenimi sinema koltuğunda. “Burada ağzıma almak istiyorum” derken eli çoktan fermuarıma uzanmıştı. Sinema salonunun en arka kısmında, 6 kişilik özel locanın içinde sadece ikimiz vardık. Fermuarı usulca aşağıya indirdi. Boxerimi de aşağıya sıkıştırınca sıcak eli aletimi kavradı önce. “Off… Cenk bu harika, neden bu kadar zorlaştırdın ki işimi” diye mırıldandı. Başını aşağıya doğru indirip aletimin başına bir dil darbesi attı önce. Sonra dudaklarıyla aşağıya doğru kaymaya başladı ağzına sokmadan. Rahat edemeyince kemerimi çözdü. “İşte şimdi tamam oldu” diye mırıldandı. Aletimi sapından kavrayıp biraz inceledi karanlıkta. Diliyle başından taşaklarıma kadar tekrar yaladı ve dudaklarıyla kayarak tekrar başına çıktı. Sağ eliyle kavrayıp gözlerimin içine baka baka sıvazlamaya başladı. Kolaya uzanıp bir yudum çektim. İçinde bulunduğum durumdan memnun değildim, bir anlamda zorunluluktu şu anda benim için. “Sadece bu gün ve bir kere, devamı olmayacak, bu konuda anlaştık, ve sadece oral sex” diye fısıldadım. “Tamam, biliyorum, bırak da keyfini çıkarayım” diye yanıtladı ve aletimin başını ağzına sokup somurmaya başladı. Resmen keyfini çıkara çıkara sıvazlıyor, arada başını somuruyor, diliyle yukarı aşağı yalıyor, taşaklarımı somuruyor, sonra çıkarıp inceliyor, boynuna, yüzüne, yanaklarına başını vurup tekrar ağzına alıyordu. Neredeyse 20 dakikadır keyifle oral sex yapıyordu. Boşalacağımı anladığı an elini altındaki damara bastırıp öylece bekliyor, çıkan küçük menilerimi yalıyor, sonra yine devam ediyordu. “Bunu bir gün amımda istediğimi biliyorsun değil mi!” diye fısıldadı. Tam cevap verecekken parmağını dudaklarıma götürüp beni susturdu. Elini tekrar aletime uzatıp sıvazlamaya başladı. Usul usul sıvazlıyor ve seyrediyordu. Filmin sonuna doğru yaklaşıyorduk. “Film bitmek üzere” diye fısıldadım. Ağzını açabildiği kadar büyükçe açıp aletimin tamamını boğazına kadar soktu içine. Sonra başına kadar geri çıkarıp somurmaya başladı. Eliyle hızlıca alt taraftan sıvazlarken artık sona yaklaşmıştım. Tekrar durdurup beni delirtmesini bekliyordum ki yapmadı. Boşalacağımı anlayınca hem somurma şiddetini, hem de sıvazlama hızını arttırdı ve Büşra’nın boğazına patladım sonunda. Son damlasına kadar içine çekti ve yuttu. Ağzından çıkardığında ucunda kalan küçük damlayı dahi dilinin ucuyla alıp yalandı. Aletim inince boxerin içine geri yerleştirdi, fermuarımı kapattı, kemerimi bağladı. Hafifçe doğrulup gömleğimi düzelttim. “Peçeteleri verir misin?” diye fısıldadı. Mısır kovasındaki peçeteleri uzattım. Eteğinin arasındakileri çıkarıp yere attı ve benden aldıkları ile muhtemelen kadınlık sıvılarını temizledi ve onları da yere attı. “İyi ki düşünmüşüm, yoksa sinemadan çıkamazdım bu ıslaklıkla” diye güldü. “istediğin oldu mu?” diye sordum. “Evet, şimdilik” diye yanıtladı gülerek. “Ve sonsuza dek” diye cevapladım yerimden doğrulurken. Locadan çıktım.

Arkamdan geldi. "Ben önce bir lavaboya gideyim" diye lavaboya yöneldi. O sırada Hakan ve Yasemin de çıkmışlardı. "Büşra nerde?" diye sorunca Yasemin. "Temizlenmeye gitti lavaboya" diye güldüm. Gülerek o da lavaboya yönelince "Tertip, kral adamsın" diye güldü Hakan. Kızları beklerken "Cenk Bey, ne sürpriz" diye bir ses duyunca arkamı döndüm. "Burcu Hanım!" diye yanıtladım şaşkınlıkla. "Ne işin var burda?" diye sorunca "Sinemaya gelmiştik arkadaşlarla" diye yanıtladım. "Hakan Ben" diye elini uzattı tertip hızlıca. "Merhaba" diye yanıtladı Şule. "Asker arkadaşım" diye ekledim. "Tanıştığımıza memnun oldum." diye gülümsedi Hakan'a. "E hani arayacaktın, görüşecektik!" diye devam etti Burcu. "Ya kusura bakmayın, biraz yoğun bir tempo, üzerine iş değişikliği..." diye güldüm. "Eh.. işini bilen olmak zor, kendimden biliyorum. Şimdi nerdesin? " diye soruna "Kartal'da bir oteli yönetiyorum" diye yanıtladım. "Ooo.. Süper. İyice yaklaşmışsın bana desene" diye güldü. "Siz nerdesiniz?" diye sorunca "Ben de Kartal'a taşındım. xxxx sitesindeyim" diye yanıtladı. "Aynı sitedeyiz. A Blok" diye yanıtladım. O sırada Büşra ve Yasemin geldi. Benim Burcu Hanım ile konuştuğumu görünce geride beklemeyi tercih ettiler. Hakan onların yanına gidince "Hızlı hayat devam!" diye güldü Burcu Hanım. "Yok, birisi otelin iç mimarı, diğeri de patronun kızı" diye yanıtladım. "Bak ara mutlaka, kahve içelim, madem komşuyuz" diye güldü Burcu Hanım. "Görüşürüz, Tanıştığımıza memnun oldum Hakan Bey" diye seslenince Hakan'a o da el salladı. 

Burcu uzaklaşınca kızlar ve hakan geldi yanıma. "oo... sanat camiasında da varsınız yani!" diye güldü Büşra. "Daha önce çalıştığım otelde bir film çekmişlerdi, ordan tanışıyoruz" diye yanıtladım. "eee.. Eve geçelim mi?" diye sordu Hakan. "Tamam.. hadi bana gidelim" diye atladı Yasemin, "Ben eve kaçayım" diye yanıtladım. "Ya tertip..." diye söze girecekti ki "Biraz yorgunluğumu atayım, malum, yarın iş var" diyince "Tamam, ben sizi bırakayım" diye söze girdi Büşra. "Taksi ile giderim" diye yanıtladım. "Aşkolsun Cenk Bey, eve bari bırakayım" diyince "Tamam" diye yanıtladım. "Cenk Bey'i bırakır ben de gelirim eve" diyince "Mutlaka bekliyoruz" diye güldü Yasemin. Büşra da kikirdedi. 

Otoparka indik. Büşra'nın Porche Chayenne jipine bindik. Derin bir sessizlikle oturdum. Arabayı çalıştırdı. Eve kadar hiç konuşmadık. Sitenin önüne gelip durunca "Teşekkür ederim bu gün için" diye güldü Büşra. "Umarım..." diye söze başlayacaktım ki. "Neyse... Yarın iş yerinde görüşmek üzere. Ben teşekkür ederim Büşra Hanım inceliğiniz için" diye yanıtlayıp indim arabadan. O giderken hafifçe el sallayıp eve geçtim. 

Yorumlar