ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 21 - BUKET VE SELİN BODRUMDA II
ESKİ DEFTERLER - BÖLÜM 21 - BUKET VE SELİN BODRUMDA II
Gece sağlam yorulmuştuk. Uyandığımızda her yanımız ağrıyordu. Karnımız deli gibi acıkmıştı. Birer duş alıp snack bara gittik. Erhan ve Can ortalarda yoktu. Birşeyler sipariş verdik. Dün geceden kimse ortalıkta gözükmüyordu. Karnımızı doyurup odaya döndük tekrar. Yatakta öyle mayışıp durduk. "Selin.. mahvolmuşuz kız" diye güldüm. "Valla hala kendime gelemedim" diye yanıtladı Buket. Gecenin kritiğini yapıp öylece geyik yaptık biraz. Anlatırken "Dur kız daha anlatma, azacağız yine yara olacak heryerimiz" diye güldü Buket. "valla dün gece sağlam çıktık ya... " diye güldüm. "Ben biraz daha uyuyacağım" dedi Buket. "iyi fikir" diye sesimizi kesip uyuduk. Tekrar uyandığımda saat gece 11'i gösteriyordu. Karnım resmen zil çalıyordu. Buket hala uyuyordu. Oda servisini aradım. "Resepsiyon ben Umut" diye açtı telefonu. "Oda servisi siparişi verecektim" diye söyledim. "Tamam, ben alayım siparişinizi" diye yanıtladı. O arada Buket de uyandı. "Bana da söyle" diye mırıldandı. Ne yiyebiliriz diye sorunca mönüyü saydı. İki tane karışık pizza ve yanına bira sipariş ettim. "Tammam, 30 dakikaya getiririm" diye yanıtladı çocuk. "Teşekkürler" dedim. "Sabaha kadar sikişirseniz akşama kadar uyursunuz tabi" diye sesini duydum çocuğun telefonu kapatırken. Ağzım açık kalmıştı. Herhalde sabah geldiğimizde resepsiyonda duran çocuk olmalıydı. Halimizi görmüştü sonuçta. Güldüm. "ne oldu?" diye sordu Buket. "Resepsiyonist" diye olanı anlatınca "yazık, tabi çocuk sabaha kadar çalışıyor" diye güldü. "Sabahki halimizden ne yaraklar yediğimiz anlaşılmış yani" diye güldük ikimiz de. Kalkıp duşa girdim. Ben çıkınca da Buket girmişti duşa. Buket duştayken kapı çaldı. Delikten bakınca bizim resepsiyonist siparişleri getirmişti. Anlaşılan canı bizi çekmişti. Biraz oyun iyi olurdu. Banyonun kapısı açıktı ve Buket yan dönmüş duş alıyordu çırıl çıplak. Göğüsleri ve kalçaları yandan muhteşem görünüyordu. Ben de havluyu biraz daha yukarı kaydırıp iyice kalçalarımın altına kadar çektim. Kapıyı açtım. Oğlan beni görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. Banyonun kapısından Buket'i farkedince hepten şoka girdi. Kapıyı sonuna kadar açıp "lütfen içeri bırak" diyerek kırıta kırıta önünden yürüdüm. Gözlerini kalçalarımdan alamadığımdan emindim ama odanın sonunda arabayı koyacağı yerdeki dantelli kilodumu almak için eğilince eminim heryerimi görmüştü. Arkamı dönünce bakışlarını da yakalamıştım zaten ama o bakışlarını kaçırmıştı. Tam o esnada Buket çırıl çıplak çıkınca çocuk ile yüz yüze gelmişlerdi ki "Bu kim" diye Buket geri kaçtı banyoya ve kapıyı kapattı. Önü kabarmıştı iyice. "Çok özür dilerim" diye arabanın üzerindeki adisyonu alıp uzattı. Almak için kolumu uzatınca bedenime sardığım havlu bir anda düştü ve ben de apar topar havluyu alıp tekrar önümü örttüm. Çouk kıpkırmızı olmuştu. Güç bela imzalatıp "bitince haber verin, gelip alayım" diye seslendi yutkunarak. Kapıya yürüdü ve odadan çıktı.
"O kimdi be!" diye gürledi Buket banyonun kapısını açınca. "Resepsiyondaki çocuk" diye güldüm. "manyak, haber versene... çırıl çıplak çıktım çocuğun karşısına" diye kızdı. "Sevinsin garip... " diye güldüm. "Çok istiyorsan sen sevindir... hiç işim olmaz" diye kızdı Buket. Sonra yaptıklarımı anlatınca güldü. "Mankyaksın kızım sen" diye. "Bana diyene bak, otobüste mavine verdin!" diye güldüm. "Kızım, ben gösterip verdim. Kendimi... Sen ikimizi de gösterip vermedin" diye takıldı. "Belki veririm" diye yanıtladım. "Ne bok yiyorsan ye, beni karıştırma" diye güldü Buket. "Bira içelim mi?" diye sordum. "Tamam" dedi. Telefonu kaldırınca Umut açtı yine. "Biz 4 tane daha bira istiyoruz. boşları da alabilirsen sevinirim" dedim. "Tamam Selin Hanım" diye yanıtladı heyecanla. Buket güldü. "Şanslı piç!" dedi. "Ne bileyim kız, ya azdım ya acıdım..." diye güldüm. Gülüştük biraz daha ki kapı çaldı. "Dur, ben açayım" diye Buket ayaklandı hemen. Üzerinde havlu sarılı açtı kapıyı. Çocuk içeri girdi. Biraları komidinin üzerine bıraktı. Oda servisi arabasını çıkarmak için topladı ama gözü sürekli bendeydi. Öyle bir ayarlamıştım ki kendimi, çocuk masayı almak için mecburen bacak aramı görecekti. Nitekim öyle de oldu. Buket yatağın karşı tarafındaki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı. Çocuk masayı güç bela topladı. "Başka bir isteğiniz var mı?" diye sorunca Buket birden "Evet, arkadaşım çok azdı. Onu siker misin?" diye sordu gülerek. Çocuk donup kalmıştı. "Manyak" dedim ben de gülerek. "Ne var kızım, pizzayı yedikten sonra azdım, bana yarrak lazım diyen sendin. Al işte sana yarak... Bu saatte bu var" diye kahkahayı patlattı. Çocuk hala şaşkın şaşkın bize bakıyordu. "eee.. Sikecek misin yoksa başkasını mı bulalım bu saatte Selin'i sikecek" diye sordu gülerek. Çocuk hala şoktaydı. "Bak gecenin bu saatinde ayağına gelmiş fırsat. Yazık çocuk şoka girdi. Azgınlığını geçirsin işte" diye güldü Buket. Yataktan doğruldum. Üzerimdeki havluyu düşürüp çocuğa doğru yürüdüm. "İsmin Umut değil mi?" diye sordum. "Evet.." diye yanıtladı. "Bunu kimseye söylemezsin değil mi" diye elimi sikine uzattım çocuğun. "Yok" diyebildi sadece. "Arkadaşın!" diye sordu şaşkınlıkla. "O mu? önemli değil, zaten dün akşam yediğimiz yarrakları biliyorsun..." diye güldüm ve aletini sıktım. "Duydun mu?" diye sordu. "Evet... ama kızmadım" diye güldüm kumaş pantolonunun kemerini çözüp sikini dışarı çıkardım. 15 santim falandı siki. Dün akşamki yediklerimden sonra küçük gelmişti birden. Elimle sıvazladım birkaç kez. Sonra yatağa çekiştirdim ve domaldım önünde. Çocuk hiç zaman kaybetmeden elini tükrükledi ve aletini sıvazlayıp yerleştirmeye başladı. Buket'e baktım. Kıs kıs gülüyordu. "ohh.. yarağı yedin, rahatlarsın artık" diye gülmeye başladı. Umut arkadan köklemeye başlamıştı. Yavaş yavaş zevk de almaya başlamıştım. Elleriyle kalçalarımı sıkıyor, bırakıyor, ayırıyordu. Arada uzanıp göğüslerimi sıkıp bırakıyordu. "Sik koçum, sik... azgın selinin amını doyur" diye gülüyordu Buket. "İyi sikiyor yalnız" diye inledim Buket'e gülerek. "Şanslı çocuksun umut.. Bedavadan am sikiyorsun bak" dedi Buket. "Baba nasihatı, beleş am buldun mu sikecen derdi hep.." diye hırladı Umut. İkimiz de kahkahadan yarılmıştık. "Bulunca sikerim diyorsun yani" diye güldü Buket... Yerinden kalktı ve yatağın başına geldi. Kalçama tokatı patlattı. "Sik o zaman" diye güldü. "oohh... sıcacık amın var... akşam iyi dağıtmışlar ama amını" diye güldü. Vurdukça taşakları alttan kilitorisime vurmaya başlamıştı. Sert sert vurdukça kalçalarım göğüslerim her yanım titriyordu. Hırlamaları artmaya başlamıştı. "İçine patla koçum... Uçsun Selin" diye sesslenince Buket "Bak bunu söylemen iyi oldu" diye yanıtladı Umut. Belime hafif bastırıp saçlarımdan yakaladı beni ve yay gibi kıvırdı. Kasıklarımdaki sol elini sol göğsüme uzatıp yakaladı. Hafifçe eğilip alttan vurmaya başladı bu kez. Oğlan şaka maka iyi sikiyordu beni. "Öpüşmek var mı?" diye sordu. "Var koçum var.. .öpülmeden sikilmeyi sevmez Selin" diye kahkahayı bastı Buket. Umut hiç sektirmeden beni sırt üstü yatırdı yatağa ve iyice çekti belimi yatağın kenarına. Tükürdü amıma ve yerleştirdi aletini içime. Sonra da üzerime uzanıp dudaklarıma saldırdı. Resmen yiyordu dudaklarımı. Buket bir yandan gülüyordu ama bir yandan da bacaklarının arasındaki eli kendi amını okşuyordu. "Oh koçum... Sik beni bak Buket de azdı.." diye inleyince Umut dikkatini Buket'e yöneltti. Buket kahkahayı bastı ama oyun onun da hoşuna gitmiş olacak ki birden havlusunun önünü açtı. "Beni düşün onu sik umut" diye inledi bir eliyle sol göğsüünü okşayıp diğer elini kadınlığının üzerine indirip okşarken.
"off... manyaksınız siz" diye patlamaya başladı birden Umut. Buket'in hareketi Umut'un belini getirmişti. Ben zaten bir iki uçmuş geri konmuştum. "İyi patladın yalnız" diye güldü Buket. Parmakları hala amındaydı. "off... bitirdin beni Umutt" diye mırıldandım sönmüş aleti amımdan kayarken. "Ulan Umut, beni de azdırdın ama" diye güldü Buket Umut pantolonunu ve kilodunu yukarı çekip toparlanırken. "Oo... işi bitirdin, dükkanı kapatıp gidiyorsun!" diye takıldı Buket. "Ben ne olacağım" diye güldü. "Resepsiyonu çok boş bıraktım... iki saat sonra gelir seni de sikerim" diye güldü Umut. "O zamana kadar ben kendimi parmaklarımla sikerim" diye yanıtladı Buket. "Çok yarak istiyorsan, bellboyu göndereyim, o siksin seni. Gerçi daha 17 yaşında" diye güldü. "Gönder gelsin Umut, bu azgın sabaha kadar beni rahat bırakmaz şimdi" diye atladım hemen. "Manyak mısın kızım!" diye hırladı Buket. "Oldu tüm otel siksin istersen" diye hırladı Buket. "O zaman sizi lojmana götüreyim. Orada herkese siktirirsiniz" diye güldü Umut. Buket kahkahayı patlattı. "Pezevenkliğe başladın hemen... peçeteyi sen mi tutacan" diye güldü. "Arkadaş arkadaşın pezevengidir... sen arkadaşını siktirdin ya bana" diye güldü. "Neyse, benim gitmem lazım. Teşekkürler tekrar Selin" diye seslendi oda servisi arabasını önüne koyup giderken. "Eğer istersen telefon et, göndereyim bellboyu. Sevinssin garip" diye güldü. "Yok yaşlı istersen Mutfakta 60lık Halit usta var" diye ekledi gülerek. "Sağol canım... sikilmiş kadar oldum" diye güldü Buket. Umut kapıdan çıkıp gidince kahkahaya boğuldu Buket. "Yalnız şaka maka iyi sikti" diye güldü. "Çocuk çat diye geçirdi domaltıp seni" diye gülerken kalkıp banyoya gidip temizlendim. Şaka maka iyi gelmişti.
Banyodan çıktığımda Buket yatakta uzanmıştı. Havluyu bedenine sarmış ufak ufak bacaklarını okşuyordu. "Ne o kız, azdın sen de!" diye güldüm. Güldü. Birşey söylemedi. "Arayayım Umut'u bellboyu göndersin.. Bak beleş yarak buldun mu yiyecen" diye güldüm. "Yoksa 60lık yarrak mı istedi canın!" diye kahkahayı patlattım. O arada kapı çaldı Oda Servisi diye. Umut'un sesi değildi. Delikten baktım. Gelen Bellboy. Elinde biralar vardı. Kapıyı açtım. "Bunları Umut Bey yolladı" diye uzattı. Anlaşılan Umut şansını denemek istemiş ve çocuğu yollamıştı. Ben de Buket'in bana oynadığı oyunu ona oynamaya karar verdim. "İçeri sehpaya bırak" diye çocuğu içeri aldım. Önü çoktan kabarıktı zaten. Çocuğu içeri aldığımı duyunca "Selin...." diye hırladı Buket. "Ne var... bira göndermiş Umut" diye güldüm. "İsmin ne?" diye sordum. "Hüseyin" diye yanıtladı. Gözünü Buket'ten alamıyordu. "Umut abi dedi ki, Buket Hanım'ın özel bir ihtiyacı varmış" diye mırıldandı sesi titreyerek. Güldüm. "Başka ne dedi Umut abin!" diye sordum gülerek. "Selin... cozutma" diye hırladı Buket. "Ne var kızım bak Umut seni düşünmüş işte" diye güldüm. "Ben azmıştım, Umut abin beni sikti rahatlattı. Ama Buket bizi izlerken azdı. Biraz utangaç o da senin gibi ama canı yarrak istiyor" diye kahkahayı patlattım. "Umut abi de öyle söylemişti..." diye titrek sesle mırıldandı. Yüzümüze bakamıyordu. Buket yüzüme baktı. "Yazık kızz" dedim. "Azdın zaten, siktir amını rahatla" diye güldüm. Buket gülümsedi. "Manyağız biz değil mi!" diye güldü. "dağıtmaya gelmedik mi kızım, her fırsatı değerlendiriyoruz işte ne var!" diye güldüm. "Otelin orospusu olduk bir günde...yerli yabancı önümüze gelene siktireceğiz bu gidişle" diye güldü Buket doğrularak yatakta. "Hüseyin, bir tane bira verir misin bana?" diye sordu Buket. Hüseyin şişe biralardan birini açıp Buket'e uzattı. Buket bir yudum aldı. "KAç yaşındasın" diye sordu. "16ydım... Bu gün doğum günüm. 17 oldum" diye yanıtladı. Gülüştük. Buket biradan bir yudum daha alıp şişeyi yatağın yanındaki komidine koydu. Doğruldu ve üzerindeki havluyu çözdü. "O zaman gel bakalım doğum günü hediyesi veriyim sana" diye Hüseyin'e uzattı elini. Kendine çekip başını direk göğüslerine yapıştırdı çocuğun.
Hüseyin direk yapıştı Buket'in göğüslerine. Acemice yalıyor, öpüyor, ısırıyordu. "Yala Hüseyin yala.. Isır uçlarını" diye mırıldandı Buket. Hüseyin daha ateşli saldırdı Buket'e bu kez. Ellerini kalçalarına, bacaklarına, beline götürüp okşuyordu. Buket çocuğun başını kaldırıp öptü dudaklarından. Sonra da öpüşmeye başladılar. Hüseyin pantolonunu, kilodunu hızlıca çıkarmıştı ki "ohhha.... bu ne Hüseyin" diye hırladı Buket. Çocuğun aleti rahat 25 santim vardı. Kalın değildi ama uzundu. "Bunnu soksan ağzımdan çıkar" diye güldü Buket çocuğun aletini eline alıp sıvazlarken. "Selin... şuna bak" diye iki eliyle kavrayıp bana gösterdi. Bir okadarı daha dışarda kalmıştı. Şok olmuştum bende. Kalkıp ikisinin yanına gittim. Kalan kısmı da ben kavradım iki elimle. Başı anca kaybolmuştu. Hüseyin dikkatle bizi seyrediyordu. "Malın iyisini yine buldun Buket" diye güldüm ellerimi çekip koltuğa otururken. Buket eğilip çocuğun aletini ağzına almaya başladı. "Off.. yarrak bu yarrak" diye mırıldandı. Çocuğun aleti beni bile sulandırmıştı doğrusu. Buket yalıyor, bir yandan da sıvazlıyordu. "Kolum yoruldu sıvazlarken" diye güldü Buket iki eliyle Hüseyin'in aletini sıvazlarken. Sırt üstü uzandı yatağa sonra. Hüseyin Buket'in üzerine doğru hareket edince çocuğun aletini alıp kadınlığının üzerinden göbeğine uzattı. Göbek deliğini dahi geçmişti. "Oha... resmen ağzımdan çıkar bu" diye güldü. "Allahtan kalın deği" diye kikirdedi. "Yavaşça sok bakalım, ama tamamını değil" diye sapından kavradı Hüseyin'in aletini ve Hüseyin yerleştirmeye başladı. "oohhh" diye inledi Buket. "Manyak birşey bu" diye hırladı. Hüseyin yarısını sokmuştu ki "Yeter yeter" diye geri kaçmaya çalıştı Buket. "Pardon" diyebildi Hüseyin. "bu kadar gir. fazla sokma" diye söylendi Buket. Çocuğun aletinin anca yarısını alabiliyordu. Diğer yarısı dışarda kalıyordu. Bayağı yılan gibi birşeydi. Ben de iyice azmaya başlamıştım yine. Umut misyoner pozisyonunda usul usul sikiyordu Buket'i. Buket de "ohh... doğum günü hediyeni beğendin mi Hüsseyin.... Amımı sevdi mi yarrağın" diye çocuğu gaza getiriyordu ama ben de gaza geliyordum. Canım yarak istemişti yine. Buket inlerken Hüseyin Buket'in içinden çıkıp göğüslerine yumuldu tekrar. "yala.." diye inledi Buket. Biraz yaladıktan sonra yatağın üzerine çıkıp 25lik aletini Buket'in göğüslerinin arasına yerleştirdi. Buket dirseklerinin üzerine doğrulunca Hüseyin aletini Buket'in göğüslerinin arasından kaydırıp ağzına uzatıyordu. Buket de dudaklarını o harfi gibi yapıp Hüseyin'in aletini alabildiği kadar ağzına alıyordu. Bir eli de Buket'in amını yokluyordu Hüseyin'in.
Buket uçmaya başlamıytı yavaş yavaş Hüseyin'in maharetli elleriyle. Hüseyin Buket'in kucağından kalktı. Bu kez onu domalttı yatakta ve arkasından girmeye başladı. "off selin.... boğazzıma kadar uzattı çok uzunnn" diye inledi gözlerini kısarak. İki parmağım çoktan girmişti amımın içine. Hüseyin bir yandan Buket'i sikiyor, diğer yandan da beni izliyordu. Buket'in içinde bir yerlere değmiş olacak ki Buket bir anda kendini bıraktı yatağa sırt üstü titreyerek. "Off... bunu ilk defa yaşıyorum... nasıl birşeyyyy" diye mırıldandı. Hüseyin'in aleti aşağı doğru sarkıyordu bacaklarının arassından. Neredeyse yatağa değecekti dizlerinin üzerinde dururken. Nasıl birşey olabilirdi ki!... Ne gelirse ya yaraktan ya meraktandı. Koltuktan kalktım. Hüseyen'e yöneldim şaşkın bakışları arasında. Buket'in yanına domaldım. Hüseyin direk arkama geçti. "Yavaş sok" diye inledim. Hüseyin ince uzun yarrağını amıma yerleştirmeye başladı. Bir elimle sapından kavramıştım ki canım yanmassın diye. Girdikçe giriyordu ... "Senin amın daha sıcakmış.." diye mırıldandı Hüseyin. O arada Buket seslendi "dayanamadın dimi orosspu" diye güldü. Bir anda bir yere değişmiti Hüseyin ve kendimi öne zor attım. Titremişti içim. "Bu ne bee" diye inledim. Buket güldü. Hüseyin elinde siki keyifle bizi seyrediyordu. İkimiz de sırt üstü döndük. Bacaklarımızı iyice araladık. "Hüseyin.. " diye inledi Buket. "Sok şunu bana" diyince Hüseyin Buket'in amına yerleştirmeye başladı aletini. Hızlıca kalkıp iki elimle kavradım Hüseyin'in aletini. Buket'in kadınlığına dayanınca sabitledim. "off... bu süperrrr" diye inledi Hüseyin. Aletinin tamamını dışarı çıkarıyor, Avcumun içinden kaydırıp Buket'in amına yerleştiriyordu. "Off... manyaksınız sizz" diye hırlamaya başladı birkaç giriş çıkıştan sonra. Hızlandı hızlandı hızlandı "patla patla" diye inledi Buket. "Amıma patlaaaa" diye inlediğinde Hüseyin patlamaya başladı Buket'in amına. Ama ne patlayış. Döllerinin yarısı dışarı fışkırmıştı Buket'in amından resmen. Dışarı hızlıca çekip sıvazlayınca çocuk boşalmaya devam ediyordu Buket'in amının üzerine. Neredeyse bir çay bardağı gelmişti beli.
Devriliverdi yan tarafa. Buket de ayrı bayılmıştı. Hüseyin'in aleti yılan gibi uzanıyordu bacaklarının arasında. Amım yanıyordu resmen. Hüseyin içimde nereye dokunmuştu bilmiyorum ama deli gibi yarrak istiyordu amım. Telefona sarıldım. "Umut... bana yarrak bul" diye inledim. "Tamam" dedi ve telefonu kapattı. Saniyeler geçmedi ki kapı çaldı. Delikten baktım, Umut resmen aşçıyı göndermişti. Kapıyı açtım hızlıca. 60 yaşındaki adam içeri girince kapıyı kapattım. Birden atladı üzerime. "Gel bakalım... canın yarrak istemiş" diye gülerek yapıştı dudaklarıma. Hoyratça öpüyor, ısırıyor, kıçımı cimdikliyordu. Körpe bedenimi havaya kaldırdı güçlü kollarıyla ve direk yatağa attı. "Aferin lan HÜseyin, bayıltmışsın karıyı" diye güldü Buket'i görüp. Hızlıca beyaz pantolonunu indirip aletini dışarı çıkardı. "Gel öncce bi ağzını sikeyim" diye kolumdan tutup başımı yarrağına çekti. Ağzıma aldım. Aleti büyük değildi allahtan. Köküne kadar almıştım ağzıma ama rahatsız olmamıştım. Ağzımda somurdum biraz. "oohh... taze orospu, ne güzel yalıyon sen" diye hırladı. Ağzımdan çıkardım aletini sıvazladım. Geri itti beni yatağa. Yere çömeldi. Kollarını dizlerimin altından geçirip dizlerimi geriye yasladı. Amım kabak gibi çıkmıştı. "ooohhh.. sulu şeftali..." diye daldı kirli sakalıyla amıma. Yalıyor, ısırıyor, dilini sokuyor, kirli sakallı çenessini kadınlığıma sürtüyordu. İyice azdırmıştı beni. Sonra beni iki büklüm yaptı ayağa kalkarak. Yarrağını amıma yerleştirdi tek seferde. "oohh.... tazecik amcığın var..." diye hırladı. Hüseyin kendine gelmiş bizi seyrediyordu. "Gel lan, yılan hüseyin, ağzına sok bu taze orospunun" diye güldü. Hüseyin ikiletmeden yanıma geldi ve aletini direk ağzıma uzattı. Başını alıp somurmaya başladım. "Şu orospu da kendine gelse de onun da amını siksem" diye güldü. "İKisine yeter misin ki bu yaşta?" diye güldü Hüseyin. "Böyle taze amcık bulmuşum... yetmezmiyim Hüseyin" diye kükredi bizimki. Güldüler. "Sen sikti mi lan bunun ikisinin de amını" diye sordu yine. "Evet... bununkki daha sıcak" diye güldü Hüseyin beni göstererek. O ara bacaklarımı bıraktı yaşlı adam. Ama iki yana ayırmamı sağladı. Bir eliyle de Buket'in kalçassına uzanıp sıktı... "Bunun kalçaları güzelmiş..." diye mırıldanınca Buket dönüp baktı şaşkın şaşkın ne oluyor dercesine. Ağzım amım dolu görünce gülümsedi. "Oh.. uyandı bu taze amcık da... Git temizlen, seni de sikeyim" diye güldü Buket'in götüne şaplağı yapıştırınca. O arada telefon çaldı. "Bak bak" dedi Hüseyin'e. Umut telefonu açtı. "Efendim umut abi. Tamam abi... geliyorum abi" diye kapattı telefonu. Umut abim aradı, siktiysen gel dedi. kendi gelecekmiş" diye gevrek gevrek güldü. Sonra kalkıp giyinip çıktı odadan. "Kalk kız hazırlan, yeni sikici geliyor" diye bir tokat daha attı Buket'in kalçasına. Buket güldü. Kalktı. Hiçbirşey söylemeden banyoya gidip yıkandı. Tekrad döndüğüde yaşlı adam kolundan yakalayıp kendine çekti ve Buket'in dudaklarına yapışıp kalçalarını sıkıştırmaya başladı. Buket hiç ses çıkarmıyordu. Aksine öpüşüyordu adamla. Dilini ağzına sokup çıkarıyordu. Göğüslerine yumuldu Buket'in. biraz onları yaladı, ısırdı. O arada kapı açıldı. "Usta... yamulmuşun tazelere" diye gülerek girdi içeri. "Gel koçum gel. beraber sikelim bu amcıkları" diye güldü. "Sen ilk hangisini siktin bunların" diye sordu. "Selin'i siktim.." diye yanıtladı Umut bir yandan da soyunurken. Hüseyin yılanı ikisine de yerleştirmiş. Bunu pert etmiş, yenice ayıldı" diye güldü Buket'in kalçasına bir şaplak yapıştırınca. Umut yatağa çıkıp aletini direk ağzıma soktu.
"Bu biraz yalasın, sonra değişiriz" diye hırladı Umut yarağını ağzıma yerleştirdikten hemen sonra. Umut ağzımda, aşçı amımda... İkisi birdenk keyiflerince beceriyorlardı beni. Aşçı Buket'i kendine tapulamış gibi göğüslerine yamuluyor, amını parmaklıyordu. "Ulan Umut... Yabancı siktirdiydin de ne varsa Türk kızlarında var olum. Hele böyle tazecik... Sıcacık... " diye hırlaya hırlaya yerleştiriyordu amıma. "Şu sarışını ver bakalım biraz... " diye seslendi Umut gülerek. "Al koçum, ikisi de senin olsun.. Üst üste koy sik" diye güldü aşçı. "Sen amlarını doldur, ben ağızlarını" diyerek amımdan çıkardı aletini ve Buket'i üzerime domalttı. İkimiz birden Umut'un aletine saldırmıştık bir anda. Aşçı da gelince o da yarağını uzattı. Bir Umut'un, bir aşçının aletini sokuyorduk ağızlarımıza. Arada birbirimizle öpüşmeye başlamıştık farkında olmadan. "Hadi sik artık... amımı doldur" diye gürledi Buket. "ooo... bunlar iyi azmış Umut... " diye güldü Aşçı. Umut arkamıza geçti. Buket'i kasıklarından tutup hafif öne çekti ve Buket ile dudaklarımız tekrar buluştu. Arada Aşçının aleti olmasına rağmen dillerimizle dudaklarımızla birbirimize ulaşmaya çalışıyorduk. Umut çatır çatır vuruyordu Buket'e.
"Usta... Bunlar tam kaşar... Arkalı önlü" diye seslenince Umut... "Evire çevire, arkalı önlü sikelim lan bunları, aslında varya" diye gülüyordu ki aşçı bir anda Umut bana yerleştirdi aletini. "Off... Selin... senin amın daha sıcak" diye güldü. Bir yandan bana çakıyor, bir yandan da Buket'in kalçalarını tokatlıyordu. Biz bunları bitirmezsek bu ikisinin bizi bitireceği kesindi. 60lık aşçının aletini bir anda somurdum neredeyse boğazıma kadar. Dişlerimle hafif kilitleyip başını ağzımın içinde yalamaya başladım. "oohh.. .taze orospu işi biliyorrr" diye gürlemeye başladı. "Yavaş... amına patlayacağım, yavaş patlatma beni" diye mırıldanıp aletini çekmeye çalıştı ama dişlerimle kilitlediğim için çekemedi. Buket üzerimden hızlıca doğrulup göğüslerini 60lık aşçının ağzına yerleştirince adamın sesi kesildi. Gözümün önünde iki parmağını Buket'in kadınlığına sokup sokup çıkartırken böğüre böğüre boşalmaya başladı ağzıma..."orospuu.. amında patlayacaktım.." diye gürledi bir yandan da gülerek. Dişlerimi gevşetmiştim ama aletini ağzımdan çekmemişti. "Madem öyle yut bakalım hepsini" diye gevrek gevrek gülmeye başladı.
O arada Buket'in tam başımın üzerinde çığlıkları kopmaya başladı. 60lık aşçı, iki parmağıyla Buket'i uçuşa geçirirken onun taze ve dik göğüslerini ısırıyor, ağzının içine alıp somuruyor, yalanıyor bir yandan da "taze orospu... ne tatlı göğüslerin var senin, amını az siktim ama sonra yine sikerim, parmaklarımın tadını çıkar orospu" diye mırıldanıyordu.
Umut beni kasıklarımdan tutup çektiğinde aşçının aletini de ağzımdan bıraktım. Kolumdan tuttuğu gibi beni kendine çekti ve arkamı döndürdü. Bir bacağımı yatağın üzerine koydu. Sonra aletini içime yerleştirdi tekrar arkadan. "off... ayakta sikeyim biraz da seni" diye inleyerek girip çıkmaya başladı. Bir eli saçlarımda, bir eli sol göğsümdeydi. Vurdukça alttan çat çat ses çıkıyordu. "Götünü de sikeyim mi Selin! O dar götünün de tadına bakayım mı!" diye mırıldanmaya başladığında bir parmağını çoktan kara deliğime sokmuştu bile. "Bu gün değil... bu gün değil" diye inleyebildim sadece "tamam... yarın sikerim bu götü o zaman" diye vurmaya devam etti amıma ama parmağını da çıkartmamıştı içimden. "Sik lan, bulmuşken sik olum götü. Yarın vermez bu orospular bize, çeker giderler" diye güldü aşçı.
"oohh... yarın gecenin hayaliyle yaşayacığım günü Selin. Bu dar götünü sikmenin hayaliyle yaşayacağım" diye inlerken birden çıktı içimden ve Buket'e yöneldi yatağın üzerine çıkıp. "Şu sarışına patlayayım bu kez" diye güldü. "Bunu yarım bıraktın ya lan" diye güldü aşçı bana uzanırken. Kolumdan yakaladığı gibi beni kendine çekti. Göğüslerime yulumdu direk. Az önce Buket'in amını siken parmaklarının biri amıma, diğeri de kara deliğime girmişti bir anda. Dolma parmakları zevk veriyordu açıkcası. Kıvrım kıvrım kıvranıyordum elinin altında. Umut Buket'i önce domalttı. Hızlıca girince Buket'in kadınlığına Buket'ten derin bir inleme geldi önce. Sonra onu kendine doğru yay gibi kıvırdı. Aşçı beni de çekiştirip Buket'in yanına gitti. Bir eli benim amımda ve götümde, diğer eli kah benim göğüslerimi, kah Buket'in göğüslerini okşuyor, dili, dişleri, dudakları ise bir benim bir Buket'in göğüslerini yalıyor, somuruyor, ısırıyordu.
Ben artık resmen kendimden geçmiş haldeydim. Keza Buket de öyle. Ve sonunda Umut Buket'in kadınlığına patladı bağıra bağıra. Buket de ben de nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde bir anda kurtulduk ikisinin elinden ve kendimizi yatağa bıraktık.
Yaşlı genç iki iş arkadaşı, evire çevire sikmişlerdi bizi. Başımızda durup gevrek gevrek gülüyorlardı. "Usta, iyi siktik ama" diye güldü Umut. "He valla koçum. Sayende, hadi giyinelim de gidelim, Kahvaltıyı hazırlayacağım daha" diye yanıtladı aşçı. Yataktan çıkıp üstlerini başlarını giyindiler, "Nasıl, kankalarımı beğendiniz mi kızlar?" diye güldü Umut. Gülümseyebildim sadece. "Çok yüklenmeyin böyle her gece kendinize. " diye seslendi. "Yarın gece!" diye sordu. Gülümseyebildim. "Siktir git" diye gülerek yanıtladı Buket. Odadan çıkıp gittiler.
Gece sağlam yorulmuştuk. Uyandığımızda her yanımız ağrıyordu. Karnımız deli gibi acıkmıştı. Birer duş alıp snack bara gittik. Erhan ve Can ortalarda yoktu. Birşeyler sipariş verdik. Dün geceden kimse ortalıkta gözükmüyordu. Karnımızı doyurup odaya döndük tekrar. Yatakta öyle mayışıp durduk. "Selin.. mahvolmuşuz kız" diye güldüm. "Valla hala kendime gelemedim" diye yanıtladı Buket. Gecenin kritiğini yapıp öylece geyik yaptık biraz. Anlatırken "Dur kız daha anlatma, azacağız yine yara olacak heryerimiz" diye güldü Buket. "valla dün gece sağlam çıktık ya... " diye güldüm. "Ben biraz daha uyuyacağım" dedi Buket. "iyi fikir" diye sesimizi kesip uyuduk. Tekrar uyandığımda saat gece 11'i gösteriyordu. Karnım resmen zil çalıyordu. Buket hala uyuyordu. Oda servisini aradım. "Resepsiyon ben Umut" diye açtı telefonu. "Oda servisi siparişi verecektim" diye söyledim. "Tamam, ben alayım siparişinizi" diye yanıtladı. O arada Buket de uyandı. "Bana da söyle" diye mırıldandı. Ne yiyebiliriz diye sorunca mönüyü saydı. İki tane karışık pizza ve yanına bira sipariş ettim. "Tammam, 30 dakikaya getiririm" diye yanıtladı çocuk. "Teşekkürler" dedim. "Sabaha kadar sikişirseniz akşama kadar uyursunuz tabi" diye sesini duydum çocuğun telefonu kapatırken. Ağzım açık kalmıştı. Herhalde sabah geldiğimizde resepsiyonda duran çocuk olmalıydı. Halimizi görmüştü sonuçta. Güldüm. "ne oldu?" diye sordu Buket. "Resepsiyonist" diye olanı anlatınca "yazık, tabi çocuk sabaha kadar çalışıyor" diye güldü. "Sabahki halimizden ne yaraklar yediğimiz anlaşılmış yani" diye güldük ikimiz de. Kalkıp duşa girdim. Ben çıkınca da Buket girmişti duşa. Buket duştayken kapı çaldı. Delikten bakınca bizim resepsiyonist siparişleri getirmişti. Anlaşılan canı bizi çekmişti. Biraz oyun iyi olurdu. Banyonun kapısı açıktı ve Buket yan dönmüş duş alıyordu çırıl çıplak. Göğüsleri ve kalçaları yandan muhteşem görünüyordu. Ben de havluyu biraz daha yukarı kaydırıp iyice kalçalarımın altına kadar çektim. Kapıyı açtım. Oğlan beni görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. Banyonun kapısından Buket'i farkedince hepten şoka girdi. Kapıyı sonuna kadar açıp "lütfen içeri bırak" diyerek kırıta kırıta önünden yürüdüm. Gözlerini kalçalarımdan alamadığımdan emindim ama odanın sonunda arabayı koyacağı yerdeki dantelli kilodumu almak için eğilince eminim heryerimi görmüştü. Arkamı dönünce bakışlarını da yakalamıştım zaten ama o bakışlarını kaçırmıştı. Tam o esnada Buket çırıl çıplak çıkınca çocuk ile yüz yüze gelmişlerdi ki "Bu kim" diye Buket geri kaçtı banyoya ve kapıyı kapattı. Önü kabarmıştı iyice. "Çok özür dilerim" diye arabanın üzerindeki adisyonu alıp uzattı. Almak için kolumu uzatınca bedenime sardığım havlu bir anda düştü ve ben de apar topar havluyu alıp tekrar önümü örttüm. Çouk kıpkırmızı olmuştu. Güç bela imzalatıp "bitince haber verin, gelip alayım" diye seslendi yutkunarak. Kapıya yürüdü ve odadan çıktı.
"O kimdi be!" diye gürledi Buket banyonun kapısını açınca. "Resepsiyondaki çocuk" diye güldüm. "manyak, haber versene... çırıl çıplak çıktım çocuğun karşısına" diye kızdı. "Sevinsin garip... " diye güldüm. "Çok istiyorsan sen sevindir... hiç işim olmaz" diye kızdı Buket. Sonra yaptıklarımı anlatınca güldü. "Mankyaksın kızım sen" diye. "Bana diyene bak, otobüste mavine verdin!" diye güldüm. "Kızım, ben gösterip verdim. Kendimi... Sen ikimizi de gösterip vermedin" diye takıldı. "Belki veririm" diye yanıtladım. "Ne bok yiyorsan ye, beni karıştırma" diye güldü Buket. "Bira içelim mi?" diye sordum. "Tamam" dedi. Telefonu kaldırınca Umut açtı yine. "Biz 4 tane daha bira istiyoruz. boşları da alabilirsen sevinirim" dedim. "Tamam Selin Hanım" diye yanıtladı heyecanla. Buket güldü. "Şanslı piç!" dedi. "Ne bileyim kız, ya azdım ya acıdım..." diye güldüm. Gülüştük biraz daha ki kapı çaldı. "Dur, ben açayım" diye Buket ayaklandı hemen. Üzerinde havlu sarılı açtı kapıyı. Çocuk içeri girdi. Biraları komidinin üzerine bıraktı. Oda servisi arabasını çıkarmak için topladı ama gözü sürekli bendeydi. Öyle bir ayarlamıştım ki kendimi, çocuk masayı almak için mecburen bacak aramı görecekti. Nitekim öyle de oldu. Buket yatağın karşı tarafındaki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı. Çocuk masayı güç bela topladı. "Başka bir isteğiniz var mı?" diye sorunca Buket birden "Evet, arkadaşım çok azdı. Onu siker misin?" diye sordu gülerek. Çocuk donup kalmıştı. "Manyak" dedim ben de gülerek. "Ne var kızım, pizzayı yedikten sonra azdım, bana yarrak lazım diyen sendin. Al işte sana yarak... Bu saatte bu var" diye kahkahayı patlattı. Çocuk hala şaşkın şaşkın bize bakıyordu. "eee.. Sikecek misin yoksa başkasını mı bulalım bu saatte Selin'i sikecek" diye sordu gülerek. Çocuk hala şoktaydı. "Bak gecenin bu saatinde ayağına gelmiş fırsat. Yazık çocuk şoka girdi. Azgınlığını geçirsin işte" diye güldü Buket. Yataktan doğruldum. Üzerimdeki havluyu düşürüp çocuğa doğru yürüdüm. "İsmin Umut değil mi?" diye sordum. "Evet.." diye yanıtladı. "Bunu kimseye söylemezsin değil mi" diye elimi sikine uzattım çocuğun. "Yok" diyebildi sadece. "Arkadaşın!" diye sordu şaşkınlıkla. "O mu? önemli değil, zaten dün akşam yediğimiz yarrakları biliyorsun..." diye güldüm ve aletini sıktım. "Duydun mu?" diye sordu. "Evet... ama kızmadım" diye güldüm kumaş pantolonunun kemerini çözüp sikini dışarı çıkardım. 15 santim falandı siki. Dün akşamki yediklerimden sonra küçük gelmişti birden. Elimle sıvazladım birkaç kez. Sonra yatağa çekiştirdim ve domaldım önünde. Çocuk hiç zaman kaybetmeden elini tükrükledi ve aletini sıvazlayıp yerleştirmeye başladı. Buket'e baktım. Kıs kıs gülüyordu. "ohh.. yarağı yedin, rahatlarsın artık" diye gülmeye başladı. Umut arkadan köklemeye başlamıştı. Yavaş yavaş zevk de almaya başlamıştım. Elleriyle kalçalarımı sıkıyor, bırakıyor, ayırıyordu. Arada uzanıp göğüslerimi sıkıp bırakıyordu. "Sik koçum, sik... azgın selinin amını doyur" diye gülüyordu Buket. "İyi sikiyor yalnız" diye inledim Buket'e gülerek. "Şanslı çocuksun umut.. Bedavadan am sikiyorsun bak" dedi Buket. "Baba nasihatı, beleş am buldun mu sikecen derdi hep.." diye hırladı Umut. İkimiz de kahkahadan yarılmıştık. "Bulunca sikerim diyorsun yani" diye güldü Buket... Yerinden kalktı ve yatağın başına geldi. Kalçama tokatı patlattı. "Sik o zaman" diye güldü. "oohh... sıcacık amın var... akşam iyi dağıtmışlar ama amını" diye güldü. Vurdukça taşakları alttan kilitorisime vurmaya başlamıştı. Sert sert vurdukça kalçalarım göğüslerim her yanım titriyordu. Hırlamaları artmaya başlamıştı. "İçine patla koçum... Uçsun Selin" diye sesslenince Buket "Bak bunu söylemen iyi oldu" diye yanıtladı Umut. Belime hafif bastırıp saçlarımdan yakaladı beni ve yay gibi kıvırdı. Kasıklarımdaki sol elini sol göğsüme uzatıp yakaladı. Hafifçe eğilip alttan vurmaya başladı bu kez. Oğlan şaka maka iyi sikiyordu beni. "Öpüşmek var mı?" diye sordu. "Var koçum var.. .öpülmeden sikilmeyi sevmez Selin" diye kahkahayı bastı Buket. Umut hiç sektirmeden beni sırt üstü yatırdı yatağa ve iyice çekti belimi yatağın kenarına. Tükürdü amıma ve yerleştirdi aletini içime. Sonra da üzerime uzanıp dudaklarıma saldırdı. Resmen yiyordu dudaklarımı. Buket bir yandan gülüyordu ama bir yandan da bacaklarının arasındaki eli kendi amını okşuyordu. "Oh koçum... Sik beni bak Buket de azdı.." diye inleyince Umut dikkatini Buket'e yöneltti. Buket kahkahayı bastı ama oyun onun da hoşuna gitmiş olacak ki birden havlusunun önünü açtı. "Beni düşün onu sik umut" diye inledi bir eliyle sol göğsüünü okşayıp diğer elini kadınlığının üzerine indirip okşarken.
"off... manyaksınız siz" diye patlamaya başladı birden Umut. Buket'in hareketi Umut'un belini getirmişti. Ben zaten bir iki uçmuş geri konmuştum. "İyi patladın yalnız" diye güldü Buket. Parmakları hala amındaydı. "off... bitirdin beni Umutt" diye mırıldandım sönmüş aleti amımdan kayarken. "Ulan Umut, beni de azdırdın ama" diye güldü Buket Umut pantolonunu ve kilodunu yukarı çekip toparlanırken. "Oo... işi bitirdin, dükkanı kapatıp gidiyorsun!" diye takıldı Buket. "Ben ne olacağım" diye güldü. "Resepsiyonu çok boş bıraktım... iki saat sonra gelir seni de sikerim" diye güldü Umut. "O zamana kadar ben kendimi parmaklarımla sikerim" diye yanıtladı Buket. "Çok yarak istiyorsan, bellboyu göndereyim, o siksin seni. Gerçi daha 17 yaşında" diye güldü. "Gönder gelsin Umut, bu azgın sabaha kadar beni rahat bırakmaz şimdi" diye atladım hemen. "Manyak mısın kızım!" diye hırladı Buket. "Oldu tüm otel siksin istersen" diye hırladı Buket. "O zaman sizi lojmana götüreyim. Orada herkese siktirirsiniz" diye güldü Umut. Buket kahkahayı patlattı. "Pezevenkliğe başladın hemen... peçeteyi sen mi tutacan" diye güldü. "Arkadaş arkadaşın pezevengidir... sen arkadaşını siktirdin ya bana" diye güldü. "Neyse, benim gitmem lazım. Teşekkürler tekrar Selin" diye seslendi oda servisi arabasını önüne koyup giderken. "Eğer istersen telefon et, göndereyim bellboyu. Sevinssin garip" diye güldü. "Yok yaşlı istersen Mutfakta 60lık Halit usta var" diye ekledi gülerek. "Sağol canım... sikilmiş kadar oldum" diye güldü Buket. Umut kapıdan çıkıp gidince kahkahaya boğuldu Buket. "Yalnız şaka maka iyi sikti" diye güldü. "Çocuk çat diye geçirdi domaltıp seni" diye gülerken kalkıp banyoya gidip temizlendim. Şaka maka iyi gelmişti.
Banyodan çıktığımda Buket yatakta uzanmıştı. Havluyu bedenine sarmış ufak ufak bacaklarını okşuyordu. "Ne o kız, azdın sen de!" diye güldüm. Güldü. Birşey söylemedi. "Arayayım Umut'u bellboyu göndersin.. Bak beleş yarak buldun mu yiyecen" diye güldüm. "Yoksa 60lık yarrak mı istedi canın!" diye kahkahayı patlattım. O arada kapı çaldı Oda Servisi diye. Umut'un sesi değildi. Delikten baktım. Gelen Bellboy. Elinde biralar vardı. Kapıyı açtım. "Bunları Umut Bey yolladı" diye uzattı. Anlaşılan Umut şansını denemek istemiş ve çocuğu yollamıştı. Ben de Buket'in bana oynadığı oyunu ona oynamaya karar verdim. "İçeri sehpaya bırak" diye çocuğu içeri aldım. Önü çoktan kabarıktı zaten. Çocuğu içeri aldığımı duyunca "Selin...." diye hırladı Buket. "Ne var... bira göndermiş Umut" diye güldüm. "İsmin ne?" diye sordum. "Hüseyin" diye yanıtladı. Gözünü Buket'ten alamıyordu. "Umut abi dedi ki, Buket Hanım'ın özel bir ihtiyacı varmış" diye mırıldandı sesi titreyerek. Güldüm. "Başka ne dedi Umut abin!" diye sordum gülerek. "Selin... cozutma" diye hırladı Buket. "Ne var kızım bak Umut seni düşünmüş işte" diye güldüm. "Ben azmıştım, Umut abin beni sikti rahatlattı. Ama Buket bizi izlerken azdı. Biraz utangaç o da senin gibi ama canı yarrak istiyor" diye kahkahayı patlattım. "Umut abi de öyle söylemişti..." diye titrek sesle mırıldandı. Yüzümüze bakamıyordu. Buket yüzüme baktı. "Yazık kızz" dedim. "Azdın zaten, siktir amını rahatla" diye güldüm. Buket gülümsedi. "Manyağız biz değil mi!" diye güldü. "dağıtmaya gelmedik mi kızım, her fırsatı değerlendiriyoruz işte ne var!" diye güldüm. "Otelin orospusu olduk bir günde...yerli yabancı önümüze gelene siktireceğiz bu gidişle" diye güldü Buket doğrularak yatakta. "Hüseyin, bir tane bira verir misin bana?" diye sordu Buket. Hüseyin şişe biralardan birini açıp Buket'e uzattı. Buket bir yudum aldı. "KAç yaşındasın" diye sordu. "16ydım... Bu gün doğum günüm. 17 oldum" diye yanıtladı. Gülüştük. Buket biradan bir yudum daha alıp şişeyi yatağın yanındaki komidine koydu. Doğruldu ve üzerindeki havluyu çözdü. "O zaman gel bakalım doğum günü hediyesi veriyim sana" diye Hüseyin'e uzattı elini. Kendine çekip başını direk göğüslerine yapıştırdı çocuğun.
Hüseyin direk yapıştı Buket'in göğüslerine. Acemice yalıyor, öpüyor, ısırıyordu. "Yala Hüseyin yala.. Isır uçlarını" diye mırıldandı Buket. Hüseyin daha ateşli saldırdı Buket'e bu kez. Ellerini kalçalarına, bacaklarına, beline götürüp okşuyordu. Buket çocuğun başını kaldırıp öptü dudaklarından. Sonra da öpüşmeye başladılar. Hüseyin pantolonunu, kilodunu hızlıca çıkarmıştı ki "ohhha.... bu ne Hüseyin" diye hırladı Buket. Çocuğun aleti rahat 25 santim vardı. Kalın değildi ama uzundu. "Bunnu soksan ağzımdan çıkar" diye güldü Buket çocuğun aletini eline alıp sıvazlarken. "Selin... şuna bak" diye iki eliyle kavrayıp bana gösterdi. Bir okadarı daha dışarda kalmıştı. Şok olmuştum bende. Kalkıp ikisinin yanına gittim. Kalan kısmı da ben kavradım iki elimle. Başı anca kaybolmuştu. Hüseyin dikkatle bizi seyrediyordu. "Malın iyisini yine buldun Buket" diye güldüm ellerimi çekip koltuğa otururken. Buket eğilip çocuğun aletini ağzına almaya başladı. "Off.. yarrak bu yarrak" diye mırıldandı. Çocuğun aleti beni bile sulandırmıştı doğrusu. Buket yalıyor, bir yandan da sıvazlıyordu. "Kolum yoruldu sıvazlarken" diye güldü Buket iki eliyle Hüseyin'in aletini sıvazlarken. Sırt üstü uzandı yatağa sonra. Hüseyin Buket'in üzerine doğru hareket edince çocuğun aletini alıp kadınlığının üzerinden göbeğine uzattı. Göbek deliğini dahi geçmişti. "Oha... resmen ağzımdan çıkar bu" diye güldü. "Allahtan kalın deği" diye kikirdedi. "Yavaşça sok bakalım, ama tamamını değil" diye sapından kavradı Hüseyin'in aletini ve Hüseyin yerleştirmeye başladı. "oohhh" diye inledi Buket. "Manyak birşey bu" diye hırladı. Hüseyin yarısını sokmuştu ki "Yeter yeter" diye geri kaçmaya çalıştı Buket. "Pardon" diyebildi Hüseyin. "bu kadar gir. fazla sokma" diye söylendi Buket. Çocuğun aletinin anca yarısını alabiliyordu. Diğer yarısı dışarda kalıyordu. Bayağı yılan gibi birşeydi. Ben de iyice azmaya başlamıştım yine. Umut misyoner pozisyonunda usul usul sikiyordu Buket'i. Buket de "ohh... doğum günü hediyeni beğendin mi Hüsseyin.... Amımı sevdi mi yarrağın" diye çocuğu gaza getiriyordu ama ben de gaza geliyordum. Canım yarak istemişti yine. Buket inlerken Hüseyin Buket'in içinden çıkıp göğüslerine yumuldu tekrar. "yala.." diye inledi Buket. Biraz yaladıktan sonra yatağın üzerine çıkıp 25lik aletini Buket'in göğüslerinin arasına yerleştirdi. Buket dirseklerinin üzerine doğrulunca Hüseyin aletini Buket'in göğüslerinin arasından kaydırıp ağzına uzatıyordu. Buket de dudaklarını o harfi gibi yapıp Hüseyin'in aletini alabildiği kadar ağzına alıyordu. Bir eli de Buket'in amını yokluyordu Hüseyin'in.
Buket uçmaya başlamıytı yavaş yavaş Hüseyin'in maharetli elleriyle. Hüseyin Buket'in kucağından kalktı. Bu kez onu domalttı yatakta ve arkasından girmeye başladı. "off selin.... boğazzıma kadar uzattı çok uzunnn" diye inledi gözlerini kısarak. İki parmağım çoktan girmişti amımın içine. Hüseyin bir yandan Buket'i sikiyor, diğer yandan da beni izliyordu. Buket'in içinde bir yerlere değmiş olacak ki Buket bir anda kendini bıraktı yatağa sırt üstü titreyerek. "Off... bunu ilk defa yaşıyorum... nasıl birşeyyyy" diye mırıldandı. Hüseyin'in aleti aşağı doğru sarkıyordu bacaklarının arassından. Neredeyse yatağa değecekti dizlerinin üzerinde dururken. Nasıl birşey olabilirdi ki!... Ne gelirse ya yaraktan ya meraktandı. Koltuktan kalktım. Hüseyen'e yöneldim şaşkın bakışları arasında. Buket'in yanına domaldım. Hüseyin direk arkama geçti. "Yavaş sok" diye inledim. Hüseyin ince uzun yarrağını amıma yerleştirmeye başladı. Bir elimle sapından kavramıştım ki canım yanmassın diye. Girdikçe giriyordu ... "Senin amın daha sıcakmış.." diye mırıldandı Hüseyin. O arada Buket seslendi "dayanamadın dimi orosspu" diye güldü. Bir anda bir yere değişmiti Hüseyin ve kendimi öne zor attım. Titremişti içim. "Bu ne bee" diye inledim. Buket güldü. Hüseyin elinde siki keyifle bizi seyrediyordu. İkimiz de sırt üstü döndük. Bacaklarımızı iyice araladık. "Hüseyin.. " diye inledi Buket. "Sok şunu bana" diyince Hüseyin Buket'in amına yerleştirmeye başladı aletini. Hızlıca kalkıp iki elimle kavradım Hüseyin'in aletini. Buket'in kadınlığına dayanınca sabitledim. "off... bu süperrrr" diye inledi Hüseyin. Aletinin tamamını dışarı çıkarıyor, Avcumun içinden kaydırıp Buket'in amına yerleştiriyordu. "Off... manyaksınız sizz" diye hırlamaya başladı birkaç giriş çıkıştan sonra. Hızlandı hızlandı hızlandı "patla patla" diye inledi Buket. "Amıma patlaaaa" diye inlediğinde Hüseyin patlamaya başladı Buket'in amına. Ama ne patlayış. Döllerinin yarısı dışarı fışkırmıştı Buket'in amından resmen. Dışarı hızlıca çekip sıvazlayınca çocuk boşalmaya devam ediyordu Buket'in amının üzerine. Neredeyse bir çay bardağı gelmişti beli.
Devriliverdi yan tarafa. Buket de ayrı bayılmıştı. Hüseyin'in aleti yılan gibi uzanıyordu bacaklarının arasında. Amım yanıyordu resmen. Hüseyin içimde nereye dokunmuştu bilmiyorum ama deli gibi yarrak istiyordu amım. Telefona sarıldım. "Umut... bana yarrak bul" diye inledim. "Tamam" dedi ve telefonu kapattı. Saniyeler geçmedi ki kapı çaldı. Delikten baktım, Umut resmen aşçıyı göndermişti. Kapıyı açtım hızlıca. 60 yaşındaki adam içeri girince kapıyı kapattım. Birden atladı üzerime. "Gel bakalım... canın yarrak istemiş" diye gülerek yapıştı dudaklarıma. Hoyratça öpüyor, ısırıyor, kıçımı cimdikliyordu. Körpe bedenimi havaya kaldırdı güçlü kollarıyla ve direk yatağa attı. "Aferin lan HÜseyin, bayıltmışsın karıyı" diye güldü Buket'i görüp. Hızlıca beyaz pantolonunu indirip aletini dışarı çıkardı. "Gel öncce bi ağzını sikeyim" diye kolumdan tutup başımı yarrağına çekti. Ağzıma aldım. Aleti büyük değildi allahtan. Köküne kadar almıştım ağzıma ama rahatsız olmamıştım. Ağzımda somurdum biraz. "oohh... taze orospu, ne güzel yalıyon sen" diye hırladı. Ağzımdan çıkardım aletini sıvazladım. Geri itti beni yatağa. Yere çömeldi. Kollarını dizlerimin altından geçirip dizlerimi geriye yasladı. Amım kabak gibi çıkmıştı. "ooohhh.. sulu şeftali..." diye daldı kirli sakalıyla amıma. Yalıyor, ısırıyor, dilini sokuyor, kirli sakallı çenessini kadınlığıma sürtüyordu. İyice azdırmıştı beni. Sonra beni iki büklüm yaptı ayağa kalkarak. Yarrağını amıma yerleştirdi tek seferde. "oohh.... tazecik amcığın var..." diye hırladı. Hüseyin kendine gelmiş bizi seyrediyordu. "Gel lan, yılan hüseyin, ağzına sok bu taze orospunun" diye güldü. Hüseyin ikiletmeden yanıma geldi ve aletini direk ağzıma uzattı. Başını alıp somurmaya başladım. "Şu orospu da kendine gelse de onun da amını siksem" diye güldü. "İKisine yeter misin ki bu yaşta?" diye güldü Hüseyin. "Böyle taze amcık bulmuşum... yetmezmiyim Hüseyin" diye kükredi bizimki. Güldüler. "Sen sikti mi lan bunun ikisinin de amını" diye sordu yine. "Evet... bununkki daha sıcak" diye güldü Hüseyin beni göstererek. O ara bacaklarımı bıraktı yaşlı adam. Ama iki yana ayırmamı sağladı. Bir eliyle de Buket'in kalçassına uzanıp sıktı... "Bunun kalçaları güzelmiş..." diye mırıldanınca Buket dönüp baktı şaşkın şaşkın ne oluyor dercesine. Ağzım amım dolu görünce gülümsedi. "Oh.. uyandı bu taze amcık da... Git temizlen, seni de sikeyim" diye güldü Buket'in götüne şaplağı yapıştırınca. O arada telefon çaldı. "Bak bak" dedi Hüseyin'e. Umut telefonu açtı. "Efendim umut abi. Tamam abi... geliyorum abi" diye kapattı telefonu. Umut abim aradı, siktiysen gel dedi. kendi gelecekmiş" diye gevrek gevrek güldü. Sonra kalkıp giyinip çıktı odadan. "Kalk kız hazırlan, yeni sikici geliyor" diye bir tokat daha attı Buket'in kalçasına. Buket güldü. Kalktı. Hiçbirşey söylemeden banyoya gidip yıkandı. Tekrad döndüğüde yaşlı adam kolundan yakalayıp kendine çekti ve Buket'in dudaklarına yapışıp kalçalarını sıkıştırmaya başladı. Buket hiç ses çıkarmıyordu. Aksine öpüşüyordu adamla. Dilini ağzına sokup çıkarıyordu. Göğüslerine yumuldu Buket'in. biraz onları yaladı, ısırdı. O arada kapı açıldı. "Usta... yamulmuşun tazelere" diye gülerek girdi içeri. "Gel koçum gel. beraber sikelim bu amcıkları" diye güldü. "Sen ilk hangisini siktin bunların" diye sordu. "Selin'i siktim.." diye yanıtladı Umut bir yandan da soyunurken. Hüseyin yılanı ikisine de yerleştirmiş. Bunu pert etmiş, yenice ayıldı" diye güldü Buket'in kalçasına bir şaplak yapıştırınca. Umut yatağa çıkıp aletini direk ağzıma soktu.
"Bu biraz yalasın, sonra değişiriz" diye hırladı Umut yarağını ağzıma yerleştirdikten hemen sonra. Umut ağzımda, aşçı amımda... İkisi birdenk keyiflerince beceriyorlardı beni. Aşçı Buket'i kendine tapulamış gibi göğüslerine yamuluyor, amını parmaklıyordu. "Ulan Umut... Yabancı siktirdiydin de ne varsa Türk kızlarında var olum. Hele böyle tazecik... Sıcacık... " diye hırlaya hırlaya yerleştiriyordu amıma. "Şu sarışını ver bakalım biraz... " diye seslendi Umut gülerek. "Al koçum, ikisi de senin olsun.. Üst üste koy sik" diye güldü aşçı. "Sen amlarını doldur, ben ağızlarını" diyerek amımdan çıkardı aletini ve Buket'i üzerime domalttı. İkimiz birden Umut'un aletine saldırmıştık bir anda. Aşçı da gelince o da yarağını uzattı. Bir Umut'un, bir aşçının aletini sokuyorduk ağızlarımıza. Arada birbirimizle öpüşmeye başlamıştık farkında olmadan. "Hadi sik artık... amımı doldur" diye gürledi Buket. "ooo... bunlar iyi azmış Umut... " diye güldü Aşçı. Umut arkamıza geçti. Buket'i kasıklarından tutup hafif öne çekti ve Buket ile dudaklarımız tekrar buluştu. Arada Aşçının aleti olmasına rağmen dillerimizle dudaklarımızla birbirimize ulaşmaya çalışıyorduk. Umut çatır çatır vuruyordu Buket'e.
"Usta... Bunlar tam kaşar... Arkalı önlü" diye seslenince Umut... "Evire çevire, arkalı önlü sikelim lan bunları, aslında varya" diye gülüyordu ki aşçı bir anda Umut bana yerleştirdi aletini. "Off... Selin... senin amın daha sıcak" diye güldü. Bir yandan bana çakıyor, bir yandan da Buket'in kalçalarını tokatlıyordu. Biz bunları bitirmezsek bu ikisinin bizi bitireceği kesindi. 60lık aşçının aletini bir anda somurdum neredeyse boğazıma kadar. Dişlerimle hafif kilitleyip başını ağzımın içinde yalamaya başladım. "oohh.. .taze orospu işi biliyorrr" diye gürlemeye başladı. "Yavaş... amına patlayacağım, yavaş patlatma beni" diye mırıldanıp aletini çekmeye çalıştı ama dişlerimle kilitlediğim için çekemedi. Buket üzerimden hızlıca doğrulup göğüslerini 60lık aşçının ağzına yerleştirince adamın sesi kesildi. Gözümün önünde iki parmağını Buket'in kadınlığına sokup sokup çıkartırken böğüre böğüre boşalmaya başladı ağzıma..."orospuu.. amında patlayacaktım.." diye gürledi bir yandan da gülerek. Dişlerimi gevşetmiştim ama aletini ağzımdan çekmemişti. "Madem öyle yut bakalım hepsini" diye gevrek gevrek gülmeye başladı.
O arada Buket'in tam başımın üzerinde çığlıkları kopmaya başladı. 60lık aşçı, iki parmağıyla Buket'i uçuşa geçirirken onun taze ve dik göğüslerini ısırıyor, ağzının içine alıp somuruyor, yalanıyor bir yandan da "taze orospu... ne tatlı göğüslerin var senin, amını az siktim ama sonra yine sikerim, parmaklarımın tadını çıkar orospu" diye mırıldanıyordu.
Umut beni kasıklarımdan tutup çektiğinde aşçının aletini de ağzımdan bıraktım. Kolumdan tuttuğu gibi beni kendine çekti ve arkamı döndürdü. Bir bacağımı yatağın üzerine koydu. Sonra aletini içime yerleştirdi tekrar arkadan. "off... ayakta sikeyim biraz da seni" diye inleyerek girip çıkmaya başladı. Bir eli saçlarımda, bir eli sol göğsümdeydi. Vurdukça alttan çat çat ses çıkıyordu. "Götünü de sikeyim mi Selin! O dar götünün de tadına bakayım mı!" diye mırıldanmaya başladığında bir parmağını çoktan kara deliğime sokmuştu bile. "Bu gün değil... bu gün değil" diye inleyebildim sadece "tamam... yarın sikerim bu götü o zaman" diye vurmaya devam etti amıma ama parmağını da çıkartmamıştı içimden. "Sik lan, bulmuşken sik olum götü. Yarın vermez bu orospular bize, çeker giderler" diye güldü aşçı.
"oohh... yarın gecenin hayaliyle yaşayacığım günü Selin. Bu dar götünü sikmenin hayaliyle yaşayacağım" diye inlerken birden çıktı içimden ve Buket'e yöneldi yatağın üzerine çıkıp. "Şu sarışına patlayayım bu kez" diye güldü. "Bunu yarım bıraktın ya lan" diye güldü aşçı bana uzanırken. Kolumdan yakaladığı gibi beni kendine çekti. Göğüslerime yulumdu direk. Az önce Buket'in amını siken parmaklarının biri amıma, diğeri de kara deliğime girmişti bir anda. Dolma parmakları zevk veriyordu açıkcası. Kıvrım kıvrım kıvranıyordum elinin altında. Umut Buket'i önce domalttı. Hızlıca girince Buket'in kadınlığına Buket'ten derin bir inleme geldi önce. Sonra onu kendine doğru yay gibi kıvırdı. Aşçı beni de çekiştirip Buket'in yanına gitti. Bir eli benim amımda ve götümde, diğer eli kah benim göğüslerimi, kah Buket'in göğüslerini okşuyor, dili, dişleri, dudakları ise bir benim bir Buket'in göğüslerini yalıyor, somuruyor, ısırıyordu.
Ben artık resmen kendimden geçmiş haldeydim. Keza Buket de öyle. Ve sonunda Umut Buket'in kadınlığına patladı bağıra bağıra. Buket de ben de nasıl olduğunu anlamadığımız bir şekilde bir anda kurtulduk ikisinin elinden ve kendimizi yatağa bıraktık.
Yaşlı genç iki iş arkadaşı, evire çevire sikmişlerdi bizi. Başımızda durup gevrek gevrek gülüyorlardı. "Usta, iyi siktik ama" diye güldü Umut. "He valla koçum. Sayende, hadi giyinelim de gidelim, Kahvaltıyı hazırlayacağım daha" diye yanıtladı aşçı. Yataktan çıkıp üstlerini başlarını giyindiler, "Nasıl, kankalarımı beğendiniz mi kızlar?" diye güldü Umut. Gülümseyebildim sadece. "Çok yüklenmeyin böyle her gece kendinize. " diye seslendi. "Yarın gece!" diye sordu. Gülümseyebildim. "Siktir git" diye gülerek yanıtladı Buket. Odadan çıkıp gittiler.
"Baba nasihatı, beleş am buldun mu sikecen derdi hep.."/Nasihat gibi nasihat bee bize böyle nasihat veren olmadı. :)
YanıtlaSil