BAŞKASININ HAYATLARI - KARIM'A YAKALANINCA
BAŞKASININ HAYATLARI - KARIM VE SÜRPRİZİ
"Akşam yemeğinde misafirimiz var canım aklında olsun" diye devam etti telefon konuşmamız. "Kim geliyor?" diye sormuştum ama bütün gün aldığım tek cevap "Sürpriz" olmuştu. İşten eve geçmeden önce son bir kez arayıp şansımı bir kez daha denedim "birşey lazım mı gelirken alayım" diye ama nafile. Kimin geldiğini ısrarla söylemiyordu.
Eve girdiğimde karım üzerinde siyah tek parça elbise giymişti. Dolgun dudaklarını belirgin bir kırmızı ruj ile renklendirmiş, oldukça şuh bir makyaj yapmıştı. Ve en sevdiğim kokuyu sürmüştü. "Anlaşılan gelen önemli bir misafir" diye güldüm. "Evet, gerçekten çok önemli" diye güldü karım. "Böyle hazırlandığına göre!" diye ekledim. Tam kim diye yüklenecektim ki "hadi çabuk duşunu al, takımını yatağın üzerine hazırladım, yarım saatin var ona göre!" diye ekleyip beni konuşturmadan yollamıştı yatak odasına. Evin içindeki kokulardan muhteşem bir sofra olduğuna emindim. Bu özel misafiri daha çok merak etmeye başlamıştım.
Duşumu aldım, traşımı tazeledim ve karımın hazırladığı mavi takım elbiseyi giydim. Herşeyimi hazırlamıştı, gömleğim, gravatım dahi hazırdı. "Bu her kimse, sıklıkla gelmesini isterdim doğrusu!" diye güldüm salona gidip masayı gördüğümde. Şamdana mumlar hazırlanmış, şarap kovası, kadehler, masa üzerinde süsler... Gülmüştü karım. "Bu kadar hazırlık kime!" diye merakla sordum tekrar. "Ah, amma meraklısın, gelecek az sonra görürsün!" diye geçiştirdi karım. Uzun kızıl saçlarını topuz yapmış, omuzlarını açıkta bırakan siyah straplez tek parça elbisesi ve en sevdiği inci kolye küpe takımını takmıştı. Önden derin yırtmaçlı elbisesinin içine giydiği ten rengi çoraplarının en üstünde jartiyerinin kopçasını görünce heyecanlanmıştım. Mutfakta arkasına hafifçe yaklaşıp "beni artık gelecek misafirden çok, o gidince olacaklar heyecanlandırmaya başladı" diye yaslandım kalçalarına. "ooo... çok mu seksi buldun beni" diye güldü karım. "Acaba misafiri arayıp kocam beni böyle görünce azdı, bu akşam değil başka bir akşam gelebilir misin desen" diye mırıldandım boynuna bir öpücük kondurup ellerimle omuzlarını hafifçe okşarken. Başını hafifçe çevirip gülümsedi karım. "Hadi dolaptaki beyaz şarap şişesini şarap kovasına götür lüfen" diye sıyrılıp buzdolabına yöneldi. Öne doğru eğildiğinde kalçalarına yapışan eteği ile muhteşem görünmüştü yine karım gözüme. "Seni burda şimdi becermek istiyorum" diye elimi kalçalarına uzatıp yaslandım arkasına yine ama "sabırlı ol kocacım..." diye gülerek şarap şişesini çıkarıp elime tutuşturdu. "Hadi bunu götür ve yerine sok!" diye güldü dudağıma küçük bir buse kondurup. "Peki"diyerek arkamı dönüp salonun yolunu tuttum. "Servise hazır olsun lütfen, misafirimize gelir gelmez ikram etmek istiyorum" diye seslenince de şarap şişesini açtım. "Önden bir kadeh içebilir miyim bari?" diye seslendim. "Ah.. tabi, " diye yanıtlayınca karım kendi kadehimi doldurdum.
İlk yudumu almıştım ki kapı çaldı. "Ben açıyorum, lüften sen salonda kal!" diye seslenince karım sadece ayağa kalktım elimde şarap kadehi ile. "Hoşgeldin canım!" diye sesini duyduğumda karımın meçhul misafirimiz de içeri girmişti. "Hoşbulduk Fulya" diye yanıtladı bir bayan sesi. "Hadi gir içeri" diye karım içeri davet etti. "Umarım beğenirsin" diye seslenince birşey uzatmış olmalı karıma ki "Canım, çok incesin!" diye yanıtladı karım. Elinde bir buket çiçek ile karım girdi salona. Arkasından da... "siktir" dedim kendi kendime. Ki Hale de donup kalmıştı. "Tanıştırayım Hale'ciğim kocam Cenk" diye donuk yüzüme baktı karım. Hızlı bir gülümseme koydum yüzüme ama ilk şaşkınlığımı yakalamıştı. "Memnun oldum" diyebildim. Hale de aynı şaşkınlıkla elini uzatıp "Memnun oldum" diyebilmişti. "Siz kaynaşırken ben bu güzel çiçekleri bir vazo ayarlayayım mutfaktan" diye elinde çiçeklerle yüksek topuklu ayakkabılarıyla kırıta kırıta mutfağa yöneldi karım. Hale de ben de öylece bakakalmıştık birbirimizin yüzüne.
"Hale ile iki hafta önce tanıştık Cenk, çok tatlı bir kadın, inan çok seveceksin sen de onu" diye elinde vazo ve çiçeklerle geri girdi karım salona yüzünde kocaman bir gülümseme ile. "Hale'ye şarap ikram eder misin lütfen" diye seslenince kendime geldim bir anda. "tabi" diyerek masaya yöneldim, beyaz şarap şişesinden Hale'nin kadehini doldurup ona uzattım. Karımın kadehini de doldurup uzattım. "Hoşgeldin şekerim" diye kadeh kaldırdı karım hızlıca ikimize de bakarak. "Ya lütfen böyle soğuk durmayın birbirinize, sanki öcü görmüş gibisiniz!" diye şuh bir kahkaha attı karım ilk yudumlarımızı aldıktan hemen sonra.
Öte yandan aslında öyleydi. Hale ve ben yaklaşık 3 ay önce tanışmıştık alelade bir şehir dışı seyahatinde kaldığımız otelin lobisinde. Sonra bir şekilde kendimizi benim odamda bulmuştuk. O tek gecelik ilişki, başka bir tesadüf ile ikincisini yaşatmış, önce denk geldiğimizde, sonra da planlı olarak şehir dışı seyahatlerinde buluşmaya başlamıştık. Sarışın, yeşil gözlü, ince dudakları, orta büyüklükte göğüsleri, şekilli kalçası ve pürüzsüz teni Hale'nin de eşimin üzerindeki siyah straplez tek parça elbise ile örtülüydü. "Aynı giyinmişsiniz" diyebildim yutkunarak. "Ah, evet, böyle olsun istedim özellikle kocacım" diye güldü karım. "Zevkli seçim" diye ekledim. "Teşekkürler kocacım, senin zevkin, bu elbiseyi 10uncu evlilik yıldönümünde sen almıştın" diye gülerek yanıma gledi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Aç mısın Hale?" diye sordu karım. "Yok, yani iyiyim şimdilik" diye yanıtladı Hale üzerindeki şaşkınlığı atmış bir ses tonuyla. "Cenk Bey'den hiç bahsetmemiştin" diye güldü Hale. "Yani evli olduğunu söylemiştin ama!" diye ekledi. "Aman şekerim, konuştuk da adını söylemiş olmama ihtimalim yok ki!" diye güldü karım. Birkaç dakikalık şoktan sonra karımın bizim aramızdaki ilişkiden haberi olmadığına kanaat getirmiştim. Sadece basit bir tesadüftü anlaşılan. Hale de öyle düşünmüş olmalı ki sanki hiç tanımıyormuşuzcasına sohbet etmeye devam ettik yemek boyunca. Hafif yiyecekler, birkaç kadeh şarap... "Ah, ikinizin anlaşmasına çok sevindim, sonunda buzları erittiniz" diye güldü karım. "Biliyordum" diye ekledi şuh bir kahkaha atarak. Gece en azından sorunsuz devam etmeye başlayınca benim de keyfim yerine gelmişti. Yemek faslı bitince iki kadın masayı birlikte topladılar kahkahalar eşliğinde. Meyve ve şarap ile masada sohbete devam ederken karım sandalyesinden kalktı ve bana yöneldi. Dudaklarıma ateşli bir öpücük kondurup gülümsedi önce. "Onunla böyle öpüştün mü?" diye sordu. "Anlamadım" dedim. Güldü. "Sana sormadım, Hale'ye sordum" diye devam etti Hale'ye dönerek. "Kocamla! Böyle mi öpüştünüz!" diye seslendi tekrar gülümseyerek.
"Ah, hadi yapmayın, gerçekten bu gecenin basit bir tesadüf olduğunu mu düşünüyorsunuz!, eğer böyle düşünüyorsanız sandığımdan da aptalmışsınız!" diye elindeki kadehten bir yudum aldı. "3 aydır birliktesiniz, şehir dışı gezilerinizde aynı otellerde kalıp, sabahlara kadar seviştiniz ve şimdi aynı masada yemek yediniz ve benim aranızda neler olup bittiğini bilmediğimi düşündünüz... Gerçekten saf ve ahmakmışsınız!" diye güldü karım. "Böyle öptün mü onu!" diye sordu karım tekrar Hale'ye. "Hayır" diye yanıtladı Hale kısık sesle. "Nasıl öpüştüğünüzü görmek istiyorum" dedi karım. "Saçmalama Fulya, bence bu saçmalığa bir son verelim" diyerek ayağa kalkmaya çalıştım ama "bence bunu istemezsin, yani bu durumun sonuçlarını biraz düşünürsen sevgili kocacım" diye bastırdı omzumdan hafifçe. "Ve sanırım sen de Hale!" diye güldü. "Hadi şimdi kalk ve kocamı nasıl öptüğünü göster bana" diye seslendi biraz daha hiddetli bir ses tonu ile. "Fulya, bak tamam ama bence bu gerçekten saçmalık" diye yanıtladı Fulya. "Ah. hadi.... 3 aydır zaten öpüşüyorsun onunla benim varlığımı bile bile. Tek yapman gereken şey kalkıp onu benim önümde öpmen" diye mırıldandı karım Fulya Hale'nin saçını okşayarak. "Hadi şimdi kalk ve kocamla öpüş" dedi. Fulya ile göz göze geldik. "Hadi diyorum sana" diye seslenince Hale sandalyesinden kalkıp bana yöneldi. Dudaklarıma küçük bir buse kondurdu.
"Orospuluk yapma Hale, otel odalarında buluştuğunuz gecelerde nasıl arzuyla öpüyorsan öyle öp kocamı" diye hiddetle seslendi. Hale bu kez biraz daha ateşli yaklaştırdı dudaklarını ki "Hadi Cenk, onun dudaklarına kayıtsız kalma, ilk seferinde de bu mavi takım ve bu sarı gravat vardı üzerinde. Ortamı yakalayın diye herşeyi aynı yaptım" diye güldü karım. "Ne istiyorsun" diye seslendim. "Öpüşmenizi" diye yanıtladı karım. Hale'nin yanaklarını kavrayıp yüzümü kendime çektim ve dudaklarına yapıştım. Deli gibi öpüşmeye başladık. "Madem öyle istiyorsun" dedikten hemen sonra. "Hahha... İşte görmek istediğim buydu... bak bu ateşli bir öpüşme" diye güldü karım. Hale kendini geri çekerken "yo yo yo, başlamışken devam edin lütfen" diye seslendi karım. "yerine değil, onun kucağına otur hadi" diye ekledi hiddetle. "Hadi... 3 aydır o kucakta defalarca oturdun güzelim... bu gece niye oturmayasın, üstelik bu kez karısı olarak ben istiyorum senden" diye seslendi karım şuh bir kahkaha atarak.
"Bu utanç verici geceye bir son versek!" diye çantasına uzanmıştı ki Hale. "Niye utanç verici... 3 aydır siz ikiniz, her seyahatinizde otel odasında utanmadan sabahlara kadar seviştiniz... Şimdi niye utanıyorsunuz? Benden mi? Ben o geçtiğimiz 3 ayda da vardım. Tek fark şimdi bunu gözümün önünde yapmanız! Yaptığınızdan utanmadınız, benim önümde yapmaktan mı utanacaksınız!" diye haykırdı karım hiddetle. "Ve bence gitmek alacağın en büyük risk olur, bunu sen de biliyorsun Hale... Kendin için değilse bile sevgilin için, kocam için!" diye güldü tehditkar bir ses tonuyla. Ve haklıydı. Çünkü karım, tüm malvarığımızın tek sahibiydi. Babası ülkenin en güçlü iş adamlarından biriydi ve Hale'nin firmasına da son dönemde oldukça yüklü bir iş vererekk hem borçlarından kurtulmasını, hem de yüklü bir gelire sahip olmasını sağlamıştı.
"Şöyle özetleyeyim, ikiniz... bu gece.. benim istediklerimi yaparsanız, çok fazla kaybetmezsiniz, ama yapmazsanız, ne kaybedeceğinizi inanın ben bile bilmiyorum..." diye güldü. "O yüzden... ya şu andan itibaren iki sevgili gibi sevişmeye başlarsınız, yada henüz ne olduğunu bilmediğim sonuçlarına katlanırsınız" diye seslendi sakince. "Tercih sizin" diye gülüp elindeki şarap kadehini alarak bir yudum aldı. Bana yöneldi ve dudaklarıma eğilip alt dudağımı dişlerinin arasında hafifçe ezip somurdu. Yüzünü çekip Hale'ye yöneldi. Elinden tutup bana doğru çekti "Hadi, otur sevgilinin kucağına.." diye mırıldandı kulağına. Hale çaresizce bacağıma oturdu. "Hadi başlayın" diye mırıldandı karım başını ikimizin arasına sokup dudaklarıma tekrar yapışmadan hemen önce. Dudaklarımı emdi, dilini usulca ağzıma sokup çıkardı, alt dudağımı dişlerinin arasında hafifçe ezdi. "Onunla böyle ateşli öpüşmeni istiyorum şimdi" diye mırıldandı. Hale'nin saçlarını okşayıp başını bana doğru ittirmeye başlayınca dudaklarımız buluştu Hale ile. Önce küçük buseler, sonra dudaklar ve diller karışmaya başladı hızlıca. "İşte böyle.... iki sevgili arzu ve şehvetle öpüşüyor" diye güldü karım. Yüzlerimiz uzaklaşınca birbirinden karım gelip dudaklarıma yapıştı aniden. "Bu kadar ateşli ve şehvetli" diye güldü yüzünü uzaklaştırırken.
"Hadi şimdi onun boynuna uzan" diye mırıldandı başımı Hale'nin boynuna doğru iterken. "Usul usul öp ve yala" diye ekledi dudaklarım Hale'nin boynuna ulaştığında. Karım artık Hale'nin başını hafifçe geriye ve yana yatırıp boynunu sunmuştu kendi elleriyle. "İşte böyle uslu çocuk..." diye mırıldanırken ben Hale'nin boynunda geziniyordum dudaklarım ve dillerimle. "Omuzlara" diye mırıldandı karım. Onu dinledim. Omuzlarına yöneldim. Karım bir anda Hale'nin straplez blüzünü iki yanından aşağıya çekti. "Şimdi göğüslere" diye mırıldandı. Hale eliyle önlemek istedi ama karım onun saçlarını okşayarak "bırak artık, sonuna kadar gideceksiniz merak etme, zevkini çıkar bu gecenin" diye fısıldadı kulağına. Bir eliyle de siyah sütyeninin kopçasını çözüp sütyenini çekti hızlıca.
"Ooo... Tahmin ettiğimden güzellermiş, Benimkilerden biraz küçükler" diye mırıldanırken kendi elbisesini de aşağıya doğru sıyırmış ve sütyeniyle kalmıştı karım. "Gel buraya" diye eğilip kendi göğüslerine yasladı birden başımı. "Önce bunları yala ve öp bakalım" diye mırıldanırken sütyeninin kopçasını çıkarıp aradan çekti. Bir göğsü benim yüzüme bir göğsü Hale'nin yüzüne değiyordu. "Hadi ısır ve somur" diye başımı okşadığında onun göğüs ucunu aldım dişlerimin arasına ve hafifçe ısırdım. "Ah... siz erkekler" diye gülerek geri çekti kendini. Hale'nin arkasına geçip başını hafifçe kendine yasladığında göğüsleri Hale'nin başının hemen üstündeydi. "Şimdi sevgilinin göğüsleriyle ilgilenme zamanı, özlemişsindir" diye güldü. "Hadi, aşığını göğüslerine yönlendir Hale" diye mırıldandı sakince. Hale elleriyle başımı yakalayıp kendine doğru çekti hafifçe. Karım o esnada Hale'nin arkasından ayrılıp benim sağ tarafıma dolandı ve birden dizime oturdu. Şimdi iki kadın, biri sevgilim, biri karım, göğüsleri ortada ve dizimde oturuyorlardı. "Oh... bunu seyretmeyi çok istemiştim... Hadi kocacım, sevgilinin göğüslerine yamul" diye mırıldandı saçlarımı okşayıp başımı Hale'nin göğüslerine doğru bastırırken.
Hale'nin bir göğsünü avcumun içine alıp diğerini dilimle ve dudaklarımla sevmeye başladım. Göğüs uçları irileşmişti. Bu garip durumda ben zaten en başından beri erekteydim. Ve Hale'de artık duruma alışmıştı anlaşılan. "Gel buraya" diye başımı hızlıca kendi göğüslerine çekti karım. "Biraz da bunları yala" diye mırıldanarak. Karımın göğüslerinde oyalandım biraz. Ben onun göğüslerini ısırıp yalarken hafif hafif gülüyordu karım. "ohh.. sen de seviyorsun değil mi bu adamın göğüslerimi ısırmasını ve yalamasını" diye seslendi Hale'ye. "Yaklaş" dedi Hale'nin bir elini yakalayıp. İkisinin birer göğsü tam ağzımın ucunda belirmişti bir anda. Uçlarını iyice yaklaştırdı karım. "Şimdi ikimizi birden yala" diye mırıldandı. Dilim ikisinin göğüs ucunda bir yukarı bir aşağı hareket ederken ikisinin de hafifçe gerildiğini hissediyordum. "Bu güzeldi..." diye kendini geri çekip kucağımdan kalktı aniden karım. Şarap kadehine uzandı masadan çıplak göğüslerini tam Hale'nin başının yanında sallayarak. "Oh... sen de mi yalamak ve ısırmak istedin" diye aniden Hale'nin başını kendi göğüslerine yapıştırdı. "Hadi... sevgilinin ısırıp emdiği göğüslerin sen de tadına bak" diye güldü. Hale tepkisiz kalınca "O zaman" diye birden eğilip o Hale'nin göğüslerine yamuldu. "Bunlar lezzetliymiş... En azından değecek bir kadınmışsın.. şimdilik" diye güldü karım başını geri çekerken Hale'nin göğüslerinden.
"Kalk şimdi" diye seslendi Hale'ye. Hale yavaşça kalktı kucağımdan. Karım Hale'nin elinden tuttu ve birkaç saniye baktı öylece bir ona bir bana. Sonra avuçlarıyla Hale'nin yüzünü yakaladı ve usulca dudaklarına uzandı. Dilini Hale'nin dudaklarının üzerinde, çenesinde gezdirdi bir süre. Sonra onun dudaklarına yapıştı hızlıca. Alt dudağını somurup çekti ve dişlerinin arasında ezdi hafifçe. "Kocamın tadına baktığı dudakların tadına bakmama bozulmadın umarım" diye güldü yüzünü geri çekerken. "Yoksa hoşuna mı gitti!" diye güldü karım. Hale cevap vermemişti. Karım tekrar Hale'nin dudaklarına yapıştırınca bu kez Hale'de ona cevap vermişti dudaklarını hareket ettirerek. Karım gülerek yüzünü geri çekti. "Sen tam bir orospusun" diye güldü.
"Ve bu orospunun soyunma zamanı geldi" diye gülerek zaten beline kadar sıyrılmış olan elbisesini aşağı doğru çekiştirip ayaklarının dibine düşürdü. Siyah dantelli gton, siyah çoraplar ve siyah jartiyer takım... "Bundan da nasıl olsa kurtulacağız" diyerek bir anda gtongunu da aşağıya sıyırıverdi karım. Hale karımın ve benim önümde sadece jartiyer takımı ile kalmıştı. Masanın benim olduğum tarafındaki tabak ve bardakları hızlıca masanın diğer ucuna taşıdı. "Şimdi bakalım kocam senin o küçük sarı kukunu ne kadar iştahlı yalıyormuş" diye elinden tuttu Hale'nin. "Hadi otur masaya" diye onun masaya oturmasına yardımcı oldu. Bacaklarını iyice iki yana açtı kendi elleriyle. "Gerçek bir sarışın... Düz sade bir kadınlık..." diye güldü. "Ve sen ıslanmışsın" diye kikikdedi. "Hadi kocacım, bu tadı kaçırmanı istemem" diye mırıldanırken elini bana uzattı. "Şimdi onu yalamanı istiyorum" diye mırıldandı. Başımı Hale'nin bacaklarının arasına çekiştirip birden bastırdı. Burnum Hale'nn kadınılğına girmişti resmen. Güldü karım. "Dilinle" diye ekledi gülerek. "Hadi..." diye seslenince dilimi Hale'nin kilitorisi ile buluşturdum. Usul usul dillemeye başladım. "Hadi... daha iyisini yaptığını üçümüz de biliyoruz kocacım" diye seslendi karım saçlarımı okşayarak. Ellerimi Hale'nin bacaklarına uzatıp hafifçe okşamaya başladım. Sonra dilimi kilitorisinin üzerinde gezdirdim yine. "İşte buu.. am nasıl yalanır göster bize kocacım" diye güldü karım. Arkamdaki hareketlenmeden kendi elbisesini de çıkardığını anlamıştım. Ki zaten devamında burnumun dibinde gtongu belirlmişti. "Karının kokusu ve sevgilinin kokusu yanyana" diye güldü karım. Dilimi ustaca Hale'nin kadınlığına sokup çıkarmaya, kadınlığının dudaklarını emip somurmaya, kilitorisine parmağımla baskılar uygulamaya başlayınca Hale'nn boğazından kısık bir inleme çıkmıştı.
"İşte buu... bunu istiyorum, şehvet istiyorum, inlemelerini duymak istiyorum" diye güldü karım. Dirsekleri üzerinde masaya uzanmış Hale'nin dudaklarına uzanıp öptü aniden. "Fulya bunu sevdi orospu" diye mırıldanarak geri çekti yüzünü. Elleri Hale'nin göğüslerine uzanmıştı o esnada. Göğüs uçlarını parmaklarının arasına alıp sıktı ve sündürüp geri bıraktı. Dilimin kadınlığına ve karım Fulya'nın göğüslerine verdiği haz Hale'yi inceden tekrar inletmişti. "Vaayyy... orospumuz göğüs uçlarından çok hoşlanıyor, ne kadar benzer yanımız var" diye şuh bir kahkaha attı karım geri çekilip bana yönelirken. Alnımdan ittirdi geriye doğru birden ve sendeleyip düştüm. "Hahaha... amsalak adam" diye güldü karım. "Şimdi biraz da karını yala bakalamı, sevgilin izlesin" diyerek Hale'nin elini tutup kaldırdı ve yerine kendi geçti. Bacaklarını iyice iki yana ayırdı. Etli kadınlığının çıkık dudakları pırıl pırıl olmuştu. Anlaşılan karım da bu işten fazlasıyla zevk almaya başlamıştı. "Hadi gel buraya kocacım, yala karını da sevgilin görsün" diye mırıldandı. Doğrulup bu kez onun bacaklarının arasına girdim. "Tatlım, bana şarabımı uzatır mısın?" diye seslendi Hale'ye karım Fulya. Dirseğinin üzerinde şarabını yudumlamaya başladığında ben de onun kadınılığını dillemeye başlamıştım. "ohh.. bu adamın dilini seviyorum, sikinden daha marahetli diyebilirim, sence Hale?" diye sordu şuh bir ses tonuyla. Hale'den cevap gelmeyince "Hadi ama, artık sınırları kaldırdık diye ümit ediyorum" diye güldü karım. "Sen.. en çok sikini mi dilini mi seviyorsun?" diye sordu tekrar. "Aletini" diye yanıtladı Hale. "ooo.. cesurca..." diye mırıldandı karım. "Tamam... o zaman seni sevdiğinden çok ayırmayayım" diye birden doğruldu baaklarını kapatarak. Masadan kalktı. "Cenk, seni buraya alalım lütfen" diye seslendi. Kalkıp masaya yasladım kalçalarımı. "Ya sen niye hala giyiniksin, Hale, sevgilinin üstündekileri çıkarsana...!" diye seslendi karım. Oyuna alışmıştık üçümüz de ki Hale bana gelip önce gravatımı gevşetip çıkardı, sonra gömleğimin düğmelerini açtı ve gömleğimi çıkarttı. Sonra da atletimi. Sıra pantolonuma gelmişti ki "Bekle, onu ben çıkarmak istiyorum" diye seslendi karım. Hale geri çekildi ve yerini karıma bıraktı. Karım önce dudaklarıma yapıştı. "Bunu beklemiyordun değil mi! Bu kadar çılgın olabileceğimi..." diye mırıldanıp elini pantolonumun kemerine uzattı ve onu açtı. Düğmelerini çözüp vermuarını da açtıktan sonra iyice yasladı kendini bana. İrileşmiş göğüs uçları kıllı göğsüme batarken öpüşmeye devam ediyorduk. Masadan birkaç santim uzaklaşınca pantolonum bacağımdan aşağı düştü. Karım geriye çekildi bir adım kadar yüzünde bir gülümseme ile.
"Hadi gel, bunu birlikte çıkaralım" diye kikirdeyip Hale'yi çağırdı yanına. Masadaki şarap kadehlerinden birine uzanıp büyükçe bir yudum aldım. Bu bir intikamdan öteye gitmeye başlamıştı çünkü. Karım ve Hale tam önümde diz çöküp boxerimin iki yanından tuttular ve aşağıya sıyırdılar. Aletim ucundaki beyaz sıvıdan birkaç damla savurarak dışarı çıktığında ikisinin başının arasında dimdik duruyordu. "Hadi... göster marifetini Hale" diye mırıldandı karım. Aletimin sapından tutup sevgilimin ağzına yönlendirince Hale dudaklarıyla başını iştahla kavradı. "Orospuya bak, ne de hevesli" diye gülerek geri çekti Hale'nin ağzından aletimi ve kendi ağzına yerleştirdi hızlıca. Karım aletimin başanı ağzınının içinde somururken, sevgilim de onu izliyordu pür dikkat. Ağzından çıkarıp "Gel buraya orospu" diye tekrar aletimi Hale'nin ağzına yerleştirdi önce. Sonra da ayağa kalkıp bir eliyle yüzümü yakalayıp sıktı. "Seni..." dedi sonra bıraktı yüzümü ve dudaklarıma yapıştı hızlıca. Dili ağzımın içine girdi hızlıca ve dilimle buluştu. Dillerimiz birbirine dolandı bir süre sonra da dudaklarımız. Aşağıda Hale büyük bir iştahla aletimi ağzına almaya devam ediyordu.
"Hadi bakalım orospu, yarrağı yeme zamanın geldi" diye güldü karım benden uzaklaşırken. "Gel bakalım" diye Hale'yi kolundan tutup kaldırdı. Beni de masadan kenara itti. Sonra onu usulca masaya doğru eğdi. Arkasına geçip kalçalarına sağlam birkaç tokat attıktan sonra "Gel buraya" diye bana seslendi. "Bu yarrağı nasıl sokuyordun?" diye sordu hışımla. "Bir seferde sokacaksın!" diye seslendi hışımla tekrar. Arkasından da gülmeye başladı. "Hadi, sik bakalım orospu sevgilini karının önünde" diye güldü. Hale öylece masaya domalmış bekliyordu. "Sen de ayır kalçalarını ellerinle iki yana" diye bir tokat daha attı Hale'nin kalçalarına. Hale, elleriyle kalçalarını iki yana ayırınca sulu kadınlığını iyice ortaya çıkmıştı. "Tek seferde" diye seslendi karım yine. Hale'nin arkasına yanaştım. Aletimin başını onun kadınlığına dayamıştım ki karım bir hamle ile arkama geçip beni öne doğru ittirince tek seferde girmiştim Hale'nin kadınlığına. Hale'nin boğazından acıyla karışık bir haykırış çıkınca karım gülmüştü. "Nasılmış orospu!" diye söylendi. Kasıklarımı kalçalarıma yaslamış, iyice derine girmem için resmen bastırıyordu. Hale, benim ve masanın arasında sıkışıp kaldığı için kaçamıyordu da. Karım biraz geri çekilince biraz rahatladı. "Daha başlangıç" diye güldü karım. "Sen bunun götünü de siktin mi?" diye gülerek arkamdan yanıma geldi. Hale'nin kara deliğine hızlıca tükürüp parmağıyla hafifçe yoklayınca "ooo... sende her yol açık desene" diye kahkahayı patlattı. "Ama şimdi pistir, temizlemek lazım, onu gecenin ilerleyen saatlerinde yaparız artık" diye gülerek "Hadi, sikmeye devam et orospuyu" diye kalçama sağlam bir tokat yapıştırdı karım. Hale'nin kadınılğında gidip gelmeye başladım.
Karım yanımda durup Hale'ye giriş çıkışlarımı izlerken, bir eli göğüslerinde bir eli de kendi kadınlığındaydı. Sonra birden beni geri itti. "Hayvan, hep onu değil, beni de sikeceksin arada" diye gülerek Hale'nin yanına domalıverdi birden. Onun arkasına geçip aletimle kadınlığına birkaç kez sürtünmüştüm ki "Bana da tek seferde gir!" diye haykırınca karım bekletmeden yerleştirdim aletimi köküne kadar karım Fulya'nın içine. "Ohhhh.... en sevdiğim" diye inledi karım. Ve ben karımın içine oluk oluk patlamaya başladım birden. "Hayvan herif, orospu çocuğu..." diye haykırdı karım beni arkasından iterken. "Bak, orospu sevgilisi, gördün mü, kocam yine benim amımda patladı..." diye güldü doğrulurken.
"Bu kadar yeter" diye güldü masanın diğer ucuna gidip şarap şişesini eline alıp kafasına dikerken. "Şimdi ikiniz de siktirin gidin evimden!" diye güldü. "Hadi hadi hadi," diye eliyle işaret yaparken Hale de ben de üzerimize birşeyler giymeye uğraşıyorduk. Dışarı çıkabilecek kadar giyindiğimizde de soluğu evin kapısında aldık. Karım kapıyı arkamızdan kapattığında ikimiz de öylece bakıyorduk birbirimizin yüzüne
Yine yeniden şahane bir hikaye arayı çok uzatmasan şahane olurdu.
YanıtlaSil